Galler'in dertlileri

Manic Street Preachers'in dokuzuncu stüdyo albümü "Journal For Plague Lovers", taşları yerine oturan ama biraz daha akustik duyulması gereken bir çalışma. Şarkı sözleri yine yalın, yine metaforlu. Anlatmak istediklerinden hiç uzaklaşmamaları da dikkat çekici. Dertleri de kendilerine rağmen hayatla.

cumhuriyet.com.tr

İngiliz punk rock tavrı genelde mesafeli ve soğuktur. Kaliteli, tavırlı ve muhalif de olsalar aristokrat duruşları ile aranızdaki uçurum büyür de büyür. İşte Manic Street Preachers bu anlamda çok farklı. Öyle kendi halindedirler ki, sanki stüdyoda ya da evlerinde müzik yapıyorlar gibi rahattırlar. Sahnede olduklarında, "sahne" yapmaktan uzak, hatta biraz şaşkın görünürler. Onları İstanbulda iki yıl önce izlemek de bu yüzden bu keyifliydi. Aslen Galler menşeli James Dean Bradfield, Sean Moore, Nicky Wire ve Miles Woodward’la kurulan grubun dönüm noktası ise Bradfield’in, Woodward’ın yerine vokale geçmesiydi. Bu değişim 80’li yılların ikinci yarısında gerçekleşti. İlk singleları "Suicide Alley"de bu dönemde geldi. Bu albümün kapağını çizen grubun şoförü Richey James Edwards sonradan gitarist olarak gruba katıldı. Paketlenip hazırlanıp müzik endüstrisinin önüne atılan gruplara inat, Manic Street Preachers son halini böyle aldı.

 

Tepkiyle Büyüdüler

Elbette James Edwards’ın direksiyondan gitara geçişi grubun bilinirliğini arttırdı. Depresif, rahatsız ve melankolik Edwards, ansızın kaybolup sırra kadem basana kadar da bu böyle devam etti. Şarkı sözleri, dili kullanımdaki sıradanlıkları ve samimiyetleri onları benzerlerinden ayırdı. Tepkiyle büyüdüler. 1990 yılında ilk albümleri "Generation Terrorists" yayımlandı. "Motown Junk"la başlayan ilk hareket tüm albüme yayıldı. Ama şöhret midir yoksa başka sorunlar mı bilinmez Edward’ın gardı düştü ve grupla konserlere çıkamaz oldu. Edwards 1995 yılında kayboldu. Hâlâ da yok. Belki gitmeyi bildiği ve bizim gidemediğimiz bir yere gitti ve dönmek istemedi. Bu gidiş grubun dağılmasına neden olmak üzereydi ama devam kararı aldılar. "Everything Must Go"devam iradeleri adına yayımlandı. "A Design For Life" işçi sınıfının marşı olduğunda, grup muhalif tavrının zirvesindeydi. "If You Tolerate This Your Children Will Be Next" ise başka söze gerek bırakmadı. Hem klibi hem de sözel sertliği yeteri kadar açıktı; "Tavşanları vurabiliyorsun, neden faşistleri vuramayayım". Manic Street Preachers kendilerinden de bağımsız bir tavırla ve kendilerine rağmen keskin bir söylemi kullandı. Duygusal şarkılarında da ne demek istediklerini yalın metaforlarla anlattılar. Küba’da konser veren Avrupalı ilk rock grubu olma unvanını da 2001 yılında "Know Your Enemy"nin tanıtım albüm konserinde kazandılar. En son olarak da The Cardigans’on vokali Nina Persson ile düet yaptıkları "Your Love Alone Is Not Enough" isimli çıkış şarkısını barındıran "Send Away the Tigers" albümünü çıkarmışlardı. Grubun yeni albümü "Journal For Plague Lovers"a gelince de aradığınızı bulacağınız kesin. Hatta fazlası var; grup sanki daha akustik ve dingileşmiş gibi. Albümün kapağındaki resim ise bazı ülkelerde tepki görse de sansüre uğramadı. Jenny Saville imzalı bu çalışma grubun derdini iyi anlatıyor. Zira "The Holy Bible" albümlerinin kapağında da Jenny Saville imzası vardı. "Journal For Plague Lovers"da ilk dinleyişte öne çıkan parçalardan en akılda kalıcısı "Facing Page: Top Left". "Doors Closing Slowly", "Virginia State Epileptic Colony" da kulağa iyi geliyor. Çalmayı bilmeseniz bile, "This Joke Sport Severed" elinize gitar almanıza neden olacak kadar rahat ve kolay dinlenebilir. "William’s Last Words", kimine göre Richey Williams’ın bıraktığı intihar mektubundan alıntı.Grubun çıkış şarkısına söyleyecek söz yok; "Jackie Collins Existential Question Time" bu iş için yapılmış. Ama albümde çok daha iyilerini duyacaksınız.