G-20'ye hazırlık toplantısı

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Berlin'de düzenlenen G-20 zirvesine hazırlık toplantısına katılan hükümet ve devlet başkanlarıyla, uluslararası finans piyasalarının kontrolü konusunda görüş birliği içinde olduklarını söyledi.

Toplantıya Merkel'in yanı sıra Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, İngiltere Başbakanı Gordon Brown, İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, İspanya Başbakanı Jose Luiz Rodriguez Zapatero, Hollanda Başbakanı Jan Peter Balkenende, Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker ve Çek Cumhuriyeti Başbakanı Mirek Topolanek ile AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet de katıldı.

Almanya Maliye Bakanı Peer Steinbrück ile diğer ülkelerin maliye bakanları toplantıda hazır bulundu.

Toplantıdan sonra düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Merkel, büyük bir kriz içinde bulunduklarını ve bu krizin ancak ortak çabalarla aşılabileceğine inandıklarını belirterek, AB'nin de buna katkı sağlamak istediğini ve bu nedenle ortak bir tutum belirlediklerini ifade etti.

Washington'da düzenlenen mali zirvede kararlaştırılan eylem planının kararlı bir şekilde uygulanmasına karar verdiklerini kaydeden Merkel, ''Uluslararası finans piyasalarının uluslararası alanda kontrolü konusunda görüş birliği içindeyiz. Bir yaptırım sistemi de oluşturmalıyız'' diye konuştu.

Merkel, bankaların iyi zamanlarda rezerv oluşturmamalarını büyük bir hata olarak gördüklerini ve bu durumu değiştirmek istediklerini kaydetti.

Almanya Başbakanı, ekonomik önlemlerin sürekli bir şekilde sürdürülebilmesi için bir ''global şart'' hazırlanmasını ve IMF'nin de güçlendirilmesini istediklerini sözlerine ekledi.
İngiltere Başbakanı Brown, işini kaybetmekten endişelenen insanlar için konjonktür paketleri hazırladıklarını belirtti. Ancak bunları yeterli görmediklerini ve çabalarını birlikte sürdürmeleri gerektiğini ifade eden Brown, uluslararası kontrol mekanizmaları oluşturulması gerektiğini, bu sayede ekonomiye duyulan güveni yeniden sağlayabileceklerini söyledi.

Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, Londra'da düzenlenecek G-20 zirvesinin başarılı olabilmesi için her türlü çabanın harcanması gereğine işaret ederek, yüzeysel ve geçici değil, yapısal önlemler alınmasını, bu alanda birlikte ilerleme sağlanmasını ve yeni bir sistem oluşturulmasını istediklerini ifade etti.

Hollanda Başbakanı Balkenende, ahlaki değerlere dayalı bir sosyal piyasa ekonomisinin yaratılabilmesi için Dünya Ticaret Örgütü (WTO) zirvesinin başarılı, ekonomik krizin aşılabilmesi için de çabalarının sürekli olması gerektiğini söyledi.

İspanya Başbakanı Zapatero, global kriz için global önlemler alınması gereğine dikkati çekerek, sağlam, saydam ve ahlaki değerlere dayalı bir uluslararası ekonomik düzene ihtiyaç duyduklarını, bu düzenin çevreyi de koruması gerektiğini belirtti. Balkenende, ''Washington planlama toplantısıydı, Londra kararlar toplantısı'' olmalı dedi.

İtalya Başbakanı Berlusconi, birlikte hareket etmeleri, ayrıca himayeciliğe karşı çaba harcamaları gerektiğini ifade ederek, önemli olanın Berlin'de aldıkları kararların Londra'daki G-20 zirvesinde diğer üye ülkeler tarafından da kabul edilmesi olduğunu söyledi.

AB Komisyonu Başkanı Barroso da açık toplumlarda ekonomi için ortak prensiplerin gereğine işaret ederek, Berlin'de alınan kararların uygulanmasının önemli olduğunu, bu konuda başka toplantılarda diğer G-20 ülkelerini de bilgilendireceklerini, mayıs ayında da bir istihdam zirvesi düzenleyeceklerini ifade etti.

Lüksemburg Başbakanı Juncker ise krizin gittikçe büyüdüğünü, bu nedenle Merkel tarafından önerilen bir erken uyarı sisteminin oluşturulmasını doğru bulduğunu söyledi.

Toplantıda konjonktür paketlerini de ele aldıklarını kaydeden Juncker, sürekli yeni paketlerin hazırlanmasını yanlış bulduklarını, öncelikle mevcut konjonktür paketlerinin uygulanmasını savunduklarını belirtti.

Öte yandan, toplantının yapıldığı Başbakanlığın önünde toplanan Greenpeace çevre örgütüne üye küçük bir grup, hükümet ve devlet başkanlarını protesto etti.

Dünya şeklinde bir balon tutan çevreciler, üzerinde ''Biz banka olsaydık, bizi şimdiye kadar çoktan kurtarmıştınız'' şeklinde yazıların yer aldığı pankartlar açtı.