'Fransa ile bütün köprüleri atmayalım'

TİM Başkanı Büyükekşi, sözde Ermeni soykırımı dolayısıyla Fransa'dan alınan malların gözden geçirilmesi noktasında bir yaptırımlarının söz konusu olmadığını belirterek, "Fransa ile bütün köprüleri atmamamız lazım" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, düzenlediği basın toplantısında Türkiye - Fransız ilişkilerini değerlendirdi. İhracatçı olduklarını ve bu nedenle "Fransa'dan aldığımız malları gözden geçiririz" diye bir yaptırımlarının söz konusu olmadığını dile getiren Büyükekşi, "Şimdi biz Fransa'ya 'size mal satmayız' mı diyeceğiz? Bilakis bütün köprüleri atmamamız gerekiyor. Bize göre, burada bir miktar daha işadamlarının daha sakin durması gerekiyor. Biz ihracatçılar olarak, iki ülke arasındaki ilişkiler gerilmişse bile, tam tersi farklı bir pozisyonla iyileştirilmesi konusunda etkin bir rol oynamalıyız. Şimdi biz, 'siz mal satmayız' mı diyeceğiz. Bilakis Bütün köprüleri atmamamız lazım" dedi. Bu konuda resmi bir politikanın bulunmadığına işaret eden Büyükekşi, ticaretin şu anda devam ettiğini kaydetti.

 

'Çekte hapis cezası kaldırılmasın'

Büyükekşi, Yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve Çek Yasası'na ilişkin soruları yanıtladı. Yeni TKK'da şirketinden borç alan ortaklara hapis cezası getiren hükümler bulunduğu, bunun yanı sıra internette bütün finansal verilerin açılmasının söz konusu olduğunun hatırlatılması üzerine Büyükekşi, konuyla ilgili olarak bütün ihracatçı birliklerinin görüşlerini aldıklarını, hukukçuların da bu konuda çalışmalarına devam ettiğini söyledi.

Şirketlerin bütün finansal verilerinin internette paylaşılmasını sakıncalı gördüklerinin altını çizen Büyükekşi, "Çünkü gerek Türkiye'de, gerekse yurt dışında firmaların bilgileri confidention (gizli bilgi-özel) olduğunu düşünüyoruz. Hiç bir ülkede bu şekilde firmaya ait bir bilgi kesinlikle söz konusu değil. Bir devlet örneği olarak TÜİK, size hangi firmanın ithalatında, ihracatında verilmesi yasak. Sektörel olarak verebiliyor ancak. Bize de vermiyor. Bir kurum olarak da vermiyor. Böyle birşey varken ki burada herhalde yanlış anlaşılma var. Yani şirket nereye, ne mal satıyor, ne yapıyor o finansal tabloların açıklanması bizim anladığımız manadaysa biz karşı çıkıyoruz" dedi.

Ortağın borçlanması konusunu da incelettirdiklerini açıklayan Büyükekşi, özellikle bu durumun kayıt dışı olup olmadığı noktasında detaylarının araştırıldığını açıkladı.

 

'Bizim işimiz ithalat değil'

TİM'in 2011 yılı faaliyetlerini değerlendiren ve 2012 yılının makro beklentilerini düzenlediği basın toplantısıyla açıklayan Büyükekşi, 2012 yılını "Fırtınalı denizde güvende yolculuk" sözüyle değerlendirdi. İhracatın yanı sıra artan ithalatla ilgili TİM'e yapılan eleştirilere de yanıt veren Büyükekşi, "Bizim adımız Türkiye İhracatçılar Meclisi. Bizim işimiz ihracat. İthalat bizim işimiz değil. Onu TÜİK açıklıyor. Türkiye'de otobüse, arabaya, uçağa binen, ısınan hepimiz ithalata katkıda bulunuyoruz Türkiye'de üretim yapan ama hiç ihracat yapmayan firmalar da ithalat yapıyor. Ama bu işin en kötü adamı ihracatçılar gibi gösterilmek isteniyor" şeklinde konuştu.
 

'Fransa ile ilişkiler yumuşatılmalı'

Türkiye'nin son günlerde gündemini oluşturan Fransa Senatosu'nun Ermeni Soykırımı Yasası'nı onaylaması ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan TİM Başkanı Büyükekşi, "Biz ihracatçıyız. İthalatçı olsak Fransa'dan aldığımız malları gözden geçiririz dersiniz. Ama bize göre işadamlarının bir miktar daha sakin durması gerek. Ülkeler arası siyasi gelişmelerde ilişkiler gerilmişse işadamları burada rol almalı ve yumuşatmalı. İş adamları 'bu işi nasıl çözeriz' demeli. Biz bu işin iç politikaya alet edildiğini düşünüyoruz. Bu yasa Anayasa Mahkemesi'ne götürülmeli, bunun için bütün köprüleri atmamak lazım" diye konuştu.

Fransızların de Türkiye'de yatırımları olduğunu hatırlatan Büyükekşi, İsrail ile de siyasi anlamda gerginliklerin sürdüğünü ama işadamı olarak ilişkilerin devam ettiğinin altını çizerek daha önce yaşadığı bir anekdotu şöyle anlattı: "Sene 1989. Almanya'da pazarlık ediyoruz. Bir Finlandiya firmasına 3 milyon dolarlık ihracat yapacağız. Bu şirket yetkilisi 'Biz yıllarca Ruslarla savaş yapmışız. Bizi hep yenmişler ama şimdi çok seviniyoruz. Şimdi onlara biz mal satıyoruz. Demek ki savaşı biz kazandık. Dolayısıyla şimdi 'siz Fransızsınız size mal satmayız' mı diyeceğiz? Asıl satarak kazanacağız."
 

'Dünya ticaretinden aldığımız pay binde 8'e yükseldi'

Büyükekşi, Türkiye'nin dünya ticaretinden aldığı payın son 10 yılda binde 5'ten binde 8'e yükseldiğini aktararak ihracatın 31 milyar dolardan 134 milyar dolara çıktığını hatırlattı. Dünyada toplam ticaretin ise 10 yıl önce 6.2 trilyon dolar iken bugün 17 trilyon doları aştığını kaydeden Büyükekşi, Türkiye'yi de Güney Kore ile kıyasladı.

Güney Kore'nin 1990 - 2000 yılları arasında hedeflerini yakaladığını vurgulayan Büyükekşi, aynı Türkiye ile benzerlikler olduğunu aktararak, "Onlar ne yaptı, emek yoğun süreçten teknolojiye geçti. Biz de bugün 10 yıl gecikmeyle aynı şeyleri yapmak istiyoruz. Onların ihracatı 1998'de 132 milyar dolardı, biz şimdi gerçekleştirdik. Onların şu anki hedefi 500 milyar dolar, bizim 2023'te. Biz nasıl AR-GE'ye, inovasyona şimdi önem veriyorsak onlar 2000 yılında bunları yapmışlar" şeklinde konuştu.

'Revize bekleniyor'

Büyükekşi, 2012 ihracatının 150 milyar dolar olarak öngörüldüğünü, 1-24 Ocak tarihleri arasında ise dış satışların bekledikleri seviye olan yüzde 13 seviyesinde arttığını vurguladı. Büyüme hedefinin yüzde 4 olmasına rağmen yılın 3. çeyreğinde revize edilebileceğinin altını çizen Büyükekşi, 2013 yılında ise ihracatın revize olmaması halinde 167 milyar dolar olarak beklediklerini söyledi.

Hedefe ulaşmak için ise yüksek teknolojiye geçişin önemine değinen Büyükekşi, bugün kilo bazı hesaba alındığında 18 dolara satılan ürünlerin 50 - 100 - 1000 dolarlar seviyesine gelmesi gerektiğini vurguladı. Büyükekşi, yüksek teknolojiye geçişle ilgili hükümetten ihracat odaklı, girdi tedarik stratejilerinde 2023 stratejilerinin mutlaka referans olarak alınmasını, cari açıkta ara malı ve hammadde ithalatının azaltılması için stratejik sektörlere önem verilmesi gibi birçok alanda destek beklediklerini aktardı.

Ayrıca 2012 yılında üzerinde durdukları bir başka önemli konunun da 'Toplu İş İlişkileri Kanunu Tasarısı' olduğunu kaydeden Büyükekşi, burada kendi görüşlerinin de dikkate alınmasını beklediklerini, aksi halde Türkiye sanayisi ile 2023 hedeflerinin zarar görebileceğinin vurguladı. Söz konusu yasa tasarısının Türkiye'yi 1980 öncesi sendikacılığına götüreceğini savunan Büyükekşi, bunun revize edilmesini beklediklerini aktardı.
 

2011 değerlendirmesi

TİM'in 2011 yılındaki ihracat performansı 10 yıl öncesi ile karşılaştırılarak detaylarıyla anlatıldı. Burada dikkat çeken bazı başlıklar ise şöyle: TİM'de 2011 yılında Savunma Sanayi İhracatçıları Birliği ve İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği adı altında iki yeni ihracatçı birlik oluşturularak 52 bin ihracatçı üye firmaya 26 sektörde 60 ihracatçı birlik ile hizmet edildi. 2001 yılının tamamındaki ihracatı 31 milyar 334 milyon dolar iken, 2011 yılının ilk 3 ayında 31 milyar 389 milyon dolar ihracat gerçekleştirildi. 2011 yılında Almanya, yüzde 160 artışla 13.9 milyar dolar ile 10 sene önce olduğu gibi yine en fazla ihracat yapılan ülke oldu. Irak'a ihracat ise 10 yıllık dönemde yüzde 1057 artarak Türkiye ihracatında ikinci sıraya yükseldi. Manisa ise ihracattan aldığı payı 10 yıllık süreçte yüzde 1632 artırarak en fazla artış sağlayan il oldu. Sektörel olarak 2001 yılında hazır giyim Türkiye ihracatından aldığı yüzde 24 payla birinci, taşıt araçları yüzde 11 payla ikinci, tekstil ise yüzde 9 payla üçüncü sırada yer alırken, 2011 rakamlarına göre, otomotiv yüzde 18 payla birinci, kimyevi maddeler yüzde 15 ile ikinci, hazır giyim yüzde 14 ile üçüncü sırada yer aldı.