Fotoğrafla gelen burun
Dünya Basın Fotoğrafları Yarışması'nda (World Press Photo) ödül kazanan fotoğraflardan oluşan sergi, Forum Ankara Alışveriş Merkezi'nde açıldı. Geçtiğimiz yıl düzenlenen yarışmada 125 ülkeden 5 bin 691 fotoğrafçının çektiği 108 bin 59 fotoğraf arasından birinci seçilen ''burnu kesilmiş Afganlı kadın'' portresini çeken Güney Afrikalı kadın fotoğrafçı Jodi Bieber de serginin açılışı için Ankara'ya geldi.
cumhuriyet.com.trBieber, sergiyi gezenlerin en çok ilgiyi gösterdiği Bibi Ayşe isimli Afganlı kadının fotoğrafına ilişkin soruları yanıtladı.
Afganlı Ayşe'nin trajik öyküsü
Bieber, ödüllü fotoğrafını Afganistan'ın başkenti Kabil'de yaşayan farklı kadınlara ilişkin bir haber için Time dergisi tarafından görevlendirildiği sırada çekmiş. Bibi Ayşe ile bir sığınma evinde tanışan Bieber, ilk karşılaşmalarında fotoğraf makinesini bir kenara bırakıp onunla sohbet etmiş.
Kadın fotoğrafçı Bieber, kendisini çok etkileyen bu konuşmayı şöyle özetliyor:
''Bibi Ayşe, 14 yaşındayken bakılmak üzere başka bir aileye verilmiş. Çok erken yaşta evlendirilmiş, kocası ve ailesi kendisine çok kötü davranıyormuş. O da bu muameleye dayanamayarak kaçmaya karar vermiş. Bir süre komşularının evinde yaşamış ancak komşuları Bibi Ayşe'yi polise teslim etmiş.''
Bieber'in anlatımına göre; Afganistan'da kocasından kaçan kadın hapisle cezalandırıldığından, Ayşe'nin asıl trajedisi bundan sonra başlamış. İki sene hapiste yatan Ayşe'nin cezası bitince, babası onu tekrar köye götürmüş. Köy meclisi, benzer niyeti olan kadınlara ders vermek amacıyla O'nun kulaklarının ve burnunun kesilerek cezalandırılmasına karar vermiş, cezayı da kocasına uygulattırmış. Kocası Ayşe'yi kapalı bir yere götürerek burnu ile kulaklarını kesmiş ve kan kaybından ölmesi için öylece bırakıp gitmiş. Bırakıldığı yerde Afgan ordu görevlileri bulmasa, genç kadın kan kaybından ölebilirmiş.
Kadın fotoğrafçı, öyküsünü dinledikten sonra hemcinsine, ''İç güzelliğinin ve içindeki güç ile cesaretin farkında mısın?'' sorusunu sormuş. Bu soru fotoğrafçı ile konusu arasında kilit rol oynamış ve Afganlı kadın ile Bieber arasında bir güven oluşturmuş.
Bu görüşme sırasında Bibi Ayşe'nin çok sayıda fotoğrafını çeken Bieber, ''Fotoğrafınız ile National Geographic fotoğrafçısı Steve McCurry'nin dünyaca bilinen Afganlı Kız fotoğrafı arasında benzer kompozisyona başvurmanız bilinçli bir seçim miydi?'' sorusunu da şöyle yanıtlıyor:
''Aynı ülke tarihinin iki farklı dönemine ilişkin referans alarak çekilen iki farklı fotoğraftır McCurry'nin ve benim fotoğraflarım. Bu fotoğrafı çekerken özellikle Steve McCurry'nin fotoğrafını referans aldım, o fotoğrafa dayalı olarak bu fotoğrafı çektim. Benim fotoğrafımın 'Afganlı Kız' fotoğrafından farkı, iç içe geçmiş siyah ve beyaz renklerden oluşan 'yin yang' sembolü gibi hem karanlığı hem de aydınlığı göstermesi. Hayatın içindeki güzelliğin ve canavarın aynı fotoğrafta olması.''
Fotoğraf etrafındaki tartışmalar
Bieber'in, Bibi Ayşe'yi çektiği fotoğrafın Time dergisinin kapağında ''Afganistan'dan ayrılırsak ne olur'' anonsu ile yayınlanması tartışma yaratmıştı. 'ABD önderliğindeki NATO güçlerinin medyayı kullanarak propaganda yapmak için Bibi Ayşe'nin fotoğrafını böyle bir başlıkla verdirdiğine' yönelik etik tartışmalarına Bieber katılmıyor.
Bieber'e göre bu fotoğraf öncelikle kadına şiddetle ilgili. ''Bir Güney Afrikalı olarak Time dergisinin attığı başlığın benim için hiçbir anlamı olmadı. Benim için O;nun fotoğrafı her şey demekti'' diyor.
Bieber, bu fotoğrafa bakan herkesin kendi siyasi gündemleri dahilinde bu fotoğrafı farklı şekilde ele aldığını çarpıcı örneklerle anlatıyor: ''Örneğin İngiltere;de bir akademisyen Time;ın attığı başlıkla ilgili herhangi bir şey söylemedi ancak bu fotoğrafı niye çektiğimi, O;nu bu şekilde niye 'objeleştirdiğimi' bana sordu. ABD'li sol çevreler bu fotoğrafı 'savaş pornografisi' olarak niteledi. Taliban, kadınlara bunu yapmadığını dile getirdi. Güney Afrika;dakiler ülkenin siyasi dünyasında bu konunun pek yeri olmadığı için sadece fotoğrafı gördüler, yazılar ilgilerini çekmedi.''
Peki bu fotoğrafa en olumlu tepki nereden geldi? Bieber, bu soruya ''Afganlı kadınlardan...'' yanıtını veriyor ve devam ediyor: ''Afganlı Kadınlar İçin Kadınlar Örgütü, bu fotoğrafı büyük mutlulukla karşıladı. Çünkü bu fotoğraf, Time;ın da aralarında bulunduğu dergilerden gazetelere, internet sitelerinden bloglara kadar çok fazla yerde yayınlandı ve milyonlarca kişi tarafından Afganistan;daki kadınların içinde bulunduğu güç koşullar görülmüş oldu. Afgan kadınlar, sorunlarını dünya gündemine bu fotoğrafın taşıdığına inanıyor.''
Bibi Ayşe ise fotoğrafının etrafında dönen tartışmalarla pek ilgili görünmüyor. Ayşe, kendisine fotoğrafını gösterip, ''Sizce bu fotoğraf kadınların durumunu değiştirip iyileştirecek mi?'' diye soran New York Times muhabirine, ''Bilmiyorum, tek bildiğim şey yeni bir burun istediğim'' yanıtını vermişti.
Bibi Ayşe şimdi ne yapıyor?
Fotoğrafının çekilmesi, Bibi Ayşe'nin yaşamını nasıl değiştirdi? Önce Time dergisinde sonra da dünyanın birçok ülkesindeki medya organında fotoğrafının yer alması sığınma evinde güç koşullarda yaşayan Ayşe'yi ''acil yardım edilmesi gereken uluslararası bir mağdur'' konumuna dönüştürdü. ABD'ye götürülen Ayşe'ye dilini bilen özel bir doktor tahsis edildi. Bieber, 2011'in Ekim ayında ABD'de görüştüğü Afganlı kadın için ''Son gördüğümde kendisine güvenen, heyecanlı bir kız ile karşılaştım. Şimdi, evlerinde kaldığı Afganlı ailenin yanında burnunun yapılacağı günü bekliyor'' diyor. Bieber'in bildirdiğine göre, Ayşe şu sıralar ''geçici'' bir protez buruna sahip.
Jodi Bieber, Afganlı Ayşe'ye yardım etmek için bireysel olarak çaba da gösteriyor. Bibi Ayşe ile yaptıkları röportajda çektiklerinden 8 fotoğraflık özel bir koleksiyon oluşturan Bieber, bu fotoğrafların satışından elde edilen gelirin tamamını Bibi Ayşe'ye özel bir fona aktarıyor.
Türkiye'deki kadına şiddet konusunda da bilgi sahibi olduğunu söyleyen Güney Afrikalı Kadın fotoğrafçı Jodi Bieber, bu sorunun çözümüne Türk fotoğrafçılarının katkı yapması gerektiğini söylüyor. Bieber, ''Şuna inanıyorum ki; fotoğrafçıların en iyi anlatabilecekleri hikayeler kendi ülkelerindeki hikayelerdir. Türkiye'deki fotoğrafçıların da bu ülkedeki hikayeleri en etkili şekilde anlatacağına inanıyorum'' cümleleriyle konuşmasını sonlandırıyor.