"Filistin devleti biran önce kurulmalı"

Başbakan Erdoğan, İstanbul'da gerçekleştirilen İslam Konferansı Örgütü Parlamento Birliği (İKÖPAB) Genişletilmiş 2. Olağanüstü İcra Komitesi Toplantısı'na katıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı (TBMM) Mehmet Ali Şahin ve İKÖ Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'nun da hazır bulunduğu toplantıda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mescid-i Aksa'da 1969'da başlatılan yangının halen sönmediğini, "sönemediğini" vurgulayarak, Kudüs'ün ruhunun yakılamayıp, yok edilemeyecek kadar kutsal ve mübarek olduğunu belirterek, "Kudüs'ü yakanlar, Kudüs'ü yakmaya ve yok etmeye yeltenenler sadece Ortadoğu'yu ateşe verirler, kendi ruhlarını ateşe verirler" dedi.


Kara senaryolar karşısında Müslümanları bulacaktır

Kudüs'ü yakmaya ve yok etmeye çalışanların, oradaki kardeşlik ruhunu, dayanışma ruhunu asla ve asla yok edemeyeceklerini ifade eden Erdoğan, Kudüs'ün, tüm insanlığın ortak mirası olduğunu vurgulayarak, "Kudüs yanarsa Ortadoğu yanar, Ortadoğu yanarsa dünya yanar. Kudüs'teki yangın söndürülmeden, Kudüs'e barış hakim olmadan ne Ortadoğu'da, ne dünyada barış mümkün olamaz. Bu gerçeği artık başta İsrail olmak üzere bölge ile yakından alakalı tüm ülkelerin görmesi gerekmektedir. Kudüs'e yönelik her türlü kara senaryo, karşısında Müslümanları, İslam dünyasını bulacaktır" dedi.

Kudüs'e yönelik çirkin planların sadece Müslümanlara yönelik deği, Kudüs kendisi için kutsal olan Hıristiyanların da, aklı selim olarak düşünen Musevilerin de tepkisi ile karşılayacağını dile getiren Erdoğan, Müslüman kelimesi ile terör kelimesinin yan yana getirilmesini de sert bir dille eleştirdi. Başbakan Erdoğan, bu düşüncenin karanlık bir senaryonun etkisi altında kaldığını söyledi. Erdoğan, "Antisemitizm ve ırkçılık ne kadar tehlikeli ise İslamafobianın da kadar tehlikelidir. Biz bölgemizde sadece barış istiyoruz. Biz, bölgemizdeki savaşların sona ereceğine, bitirileceğine gönülden inanıyor ve bunun mücadelesini veriyoruz. Kudüs dediğimiz için, Gazze dediğimiz için kimse bizi farklı şekilde anlamaya kalkmasın, biz Gazze dediğimiz kadar dünyanın diğer ülkelerindeki, şehirlerindeki mağdur ve mazlumların da sesi olan insanlarız" açıklamasında bulundu. Dünyanın Gazze'ye ve Filistin'e sessiz kaldığını belirten Başbakan Erdoğan, "Farklı bir yer söz konusu olduğunda gümbür gümbür sesler geliyor" eleştirisinde bulunarak, "Biz nerede yanlış varsa onu ortaya çıkarmaya devam edeceğiz. Bunlara sessiz kalamayız" dedi.


Barış için tüm aktörler çözüm odaklı yaklaşımı benimsemeli

Filistin'in özlemini çektiği Filistin devletine bir an önce kavuşması gerektiğini savunan Erdoğan, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"Filistin devleti bir an önce kurulmalıdır. Tüm aktörler çözüm odaklı bir yaklaşım benimsemelidir. Barış sürecinin önündeki en büyük engeli teşkil eden Musevi yerleşim faaliyetlerine son verilmelidir. Filistinlilerin yaşamı üzerindeki kısıtlamalar, Filistin halkı önündeki engeller ortadan kaldırılmalı, Filistin bir açık hava cezaevi olmaktan kurtarılmalıdır. Kışkırtıcı uygulamalar, barış sürecinin sekteye uğramasında en büyük engellerden biridir. Sadece Kudüs'e yönelik tehditler değil, Gazze'deki insanlık dışı uygulamaların da bir an önce son bulmasını istiyoruz. Ülkemin sivil toplum örgütleri hala Gazze'ye uğraşmakta zorluk çekiyor."

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı (TBMM) Mehmet Ali Şahin ise yaptığı konuşmasında Kudüsteki durumun değişmediğinin görüldüğünü söyledi. İsrail'in, Ortadoğu barış sürecine engel olduğunu ve bu tavrına bir an önce son vermesi gerektiğini söyleyen Şahin, Gazze'ye halen temel ihtiyaç maddeleri dıışnıda yardım götürülemediğinin altını çizerek, "Bu insanlık ayıbına bir an önce son verilmelidir" dedi. İsrail-Filistin arasında barış gerçekleşmediği taktirde, Ortadoğu'da da barışın olamayacağını savunan Şahin, "Ortadoğu'da barış olmazsa, dünyada barış olmaz. İsrail, elini bir an önce bölgeden çekip, tahrik girişimlerine son vermelidir" dedi.