Fenerbahçe Ülker'in şansı çok yüksek
Dağhan Duru, Euroleague'de final - four'a kısa bir süre kala temsilcimiz Fenerbahçe Ülker'i ve diğer ekipleri değerlendirdi.
cumhuriyet.com.trFenerbahçe Ülker, 15-17 Mayıs tarihleri arasında Real Madrid’in ev sahipliğinde Madrid’de düzenlenecek final 4’da ülkemizi temsil edecek. Aslında söylemesi kolay ama başarması bir o kadar zor bir işti; hele Maccabi Electra gibi bir takımı playoff serisinde 3-0 gibi net bir skorla geçmek… Ülkemizi Euroleague final 4’unda 2000 ve 2001 yıllarında temsil etmiş Anadolu Efes’in daha 16-17 yaşlarımdayken bana ve tüm basketbol severlere yaşattığı sevinç düşünüldüğünde taraflı tarafsız herkesin heyecanı ve aynı zamanda Fenerbahçe’nin kulüp olarak elde ettiği başarı daha bir anlam kazanıyor. Takımın sezon içinde çektiği oyun kurucu sıkıntısı, verim alınamayan transferler, yaşanan sakatlıklara rağmen sezon içinde takımın kimyasını oturtan koç Obradovic’in başarısı her ne kadar bütçe ve kadro odaklı düşünüldüğünde olası gözükse de hiç de küçümsenecek bir olay değil. Konu fazla dağılmadan final 4 eşleşmelerini gözden geçirmek niyetimdeyim.
Fenerbahçe Ülker-Real Madrid
Son iki yıl euroleague macerasını finalde kaybedip hüsran yaşayarak noktalayan Real Madrid karşında Fenerbahçe Ülker’in şansı hiç de küçümsenecek düzeyde değil. 4 ve 5 numarada Vesely, Bjelica ikilisinin sahada kalabilmeleri maçın gidişatı açısından kritik öneme sahip. Bilhassa Bjelica savunmada kolay faul almaktan kaçınmalı. Oyunda olmadığı zaman takımın hücumda çektiği sıkıntı herkesçe biliniyor. Karşısında büyük ihtimalle tecrübeli Felipe Reyes olacak. Sırtı dönük oyunlarla sayı bulan Reyes’le, ana silahı yüzü dönük birebirler olan Bjelica’nın eşleşmesi ilginç olacak. İki oyuncu birbirine zıt oyun karakterlerine sahip. Bu da eşleşmeyi daha heyecanlı ve kritik bir hale getiriyor. Preldzic’in oyunda Zsis’in elini rahatlaması gerekiyor. Dış şutuna bir türlü güvenemeyen Sloven asıllı Türk oyuncunun gerektiğinde bir numaraya kayması olası gözüküyor. Bogdanovic ise Fenerbahçe Ülker’in kısa rotasyonunda en komple oyuncu olarak gerek savunma gerekse hücumda maç konsantrasyonunu üst seviyede tutmalı. Madrid ekibinin ana silahları Lull, Rodriguez ve Fernandez’den oluşan üçlü karşısında savunmada olduğu kadar hücumda da mümkün mertebe birebirleri zorlamalıyız. Fenerbahçe Ülker’in geçen yılın finalinde Tyrese Rice’ın sergilediği performansa benzer performansı ortaya koyabilecek oyuncuları var. Bu anlamda Goudelock’ın performansı maçın kilidini açabilir. Çünkü Lull dışında Real Madrid’in diğer iki yıldızı çok iyi savunmacı değiller. Anadolu Efes karşısında özellikle ilk üç maç Heurtel’in sergilediği performans bunun açık kanıtı. Real Madrid hücumda ritim yakalayamadığında savunma konsantrasyonu aşağı inen bir ekip. Maç içinde tempo yakaladıklarında farkı bir anda çift hanelere getirebiliyorlar. Momentumu rakibe kaptırmamak, top kayıplarını mümkün olduğunca azaltmak ve tempoyu kontrol etmek kilit öneme sahip. Rakibin kullandığı top adedini azaltmak ve rakibi 75 sayı barajında tutmak adına Fenerbahçe Ülker’in ribauntlarda rakibe sağlayacağı olası üstünlük maçın bir diğer anahtarı olacaktır. (bknz: Anadolu Efes’in kazandığı üçüncü maç)
Olimpiakos-CSKA
Son üç yılda iki final 4’u kazanan Olimpiakos ile üç yıl önce İstanbul’da finali oynayıp Printezis’in son saniye basketiyle rakibine boyun eğen CSKA Madrid’de düzenlenecek turnuvanın bir diğer eşleşmesi. Olimpiakos rakibine oranla daha zorlu bir yoldan final 4’a yükseldi. Karar verdiklerinde oldukça sıkı savunma yapan iki ekibin mücadelesinde belirleyici nokta oyun kurucular olacak gibi duruyor. Bu pozisyonda Spanoulis, Sloukas, Mantzaris üçlüsünün Teodosic, De Colo ve Aaron Jackson’a karşı üstünlük kurmasını bekliyorum. Çünkü Teodosic mental olarak zayıf bir oyuncu. Bazı anlarda sorumluluklarını bir kenara bırakıp, oyun sıkışınca tek başına maçı kazanmaya çalışıyor. Olimpiakos ise Barcelona karşısında sergilediği sert savunmasıyla CSKA hücumlarını ve dolayısıyla Teodosic’i raydan çıkaracak kapasite ve tecrübede bir takım. Aaron Jackson her ne kadar iyi bir savunmacı olsa da hücumda kısıtlı bir oyuncu. Bu pozisyonda dengeyi sağlaması olası tek seçenek Nando De Colo olarak gözüküyor. O da genellikle topsuz savunmada daha iyi bir oyuncu. CSKA’nın boyalı alanda rakibine bariz bir üstünlüğü var. Bu pozisyonda uzun soluklu sakatlığının ardından parkelere dönüş yapan Victor Khryapa şayet form tutarsa CSKA kısalardan yana çektiği sıkıntıyı maç içinde aşabilir. Bu arada Kirilenko’nun üzerindeki ölü toprağı attığını; en azından Panathinaikos önünde eski günlerini andıran bir performans sergilediğini belirtmek yerinde olur.
Kısaca oldukça çekişmeli ve birbirinden zor iki maç bizi bekliyor. Temsilcimiz Fenerbahçe Ülker’e en içten dileklerimle başarılar dilerim.