Fehmi Koru, Kılıçdaroğlu'nun oğlunun 'İslamcılık' analizini yazdı
Taha Kıvanç mahlasıyla yazan Habertürk gazetesi yazarı Fehmi Koru, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun oğlu, Kerem Kılıçdaroğlu'nun İslamcılık analizini yazdı.
cumhuriyet.com.trHabertürk gazetesi yazarı Fehmi Koru, Taha Kıvanç mahlasıyla yazdığı yazıda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun doktora yapan oğlu Kerem Kılıçdaroğlu'nun bilimsel konferanslarda yaptığı İslamcılık analizini yazdı.
Kerem Kılıçdaroğlu'nun fikirlerinden etkilendiğini yazan Koru, CHP liderinin bu tezlerden etkilenip, etkilenmediğini sordu.
Koru'nun yazısındaki bölüm şöyle:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iki seçim arası sürecini en az zararla atlatan siyasilerden; kamuoyu yoklamalarından 1 Kasım’da az da olsa kazançlı çıkabileceği anlaşılıyor. Sevecen, kavga etmeyen, “başka” ile derdi olmayan, hoşgörülü bir olgun siyasetçi görüntüsüyle...
İyi de, bir CHP’li, bir “sol” parti lideri, nasıl oluyor da böyle oluyor? Bir süredir zihnimde taşıdığım bu soruyu CHP’li bir dostuma sordum, kestirmeden şu cevabı verdi: “Samimi teklif ve telkinlere açık da ondan...”
“En çok kimin sözünü dinliyor?” soruma, bir süre durakladıktan sonra, “Oğlunun” cevabını verdi dostum...
Kerem Kılıçdaroğlu, artık biliniyor, Kemal Bey’in, Kore hükümetinin bursuyla Seul’deki bir üniversitede doktora yapan oğlu... Pek bilinmeyen, Kerem Kılıçdaroğlu’nun siyaset bilimci olduğu... Hiç bilinmeyen ise “İslamcı partiler” konusunda uzmanlaştığı...
Bu yılın nisan ayında Şikago’da katıldığı bilimsel bir toplantıda yaptığı konuşmayı dostum gönderdi de, CHP Lideri’nin oğlunun bu pek bilinmeyen özelliğinden haberdar oldum. “Endonezya ve Türkiye’de İslami partilerin başarısı ve başarısızlığı” konulu tebliği gönderen dostum, “Babasına yolladığı ‘bilgi notları’ daha da ilgi çekici” diyor...
Neden Endonezya?
Sebebi basit: Endonezya da Türkiye gibi, uzun yıllar askeri vesayetin etkisi altında kalmış bir ülke. Sukarno, Suharto gibi her seçimde oyların yüzde 90’ını alan generaller yönetmişti ülkeyi. Bizdeki tek parti döneminin CHP’de varlığını sürdüren “altı ok”u varsa, Endonezya’nın vesayet döneminin de “pancasila” denen 5 ilkesi var...
Artık vesayet geride kaldı ve çok partili sistem hâkim Endonezya’ya da; o sayede 100’den fazla parti birbiriyle yarışıyor; bunların önemli bir bölümü de “İslamcı” görüntüde. O partilerin çoğu geleneksel “İslamcı”, Refah ve Adalet Partisi (PKS) adını taşıyan ise sadece dindarlara değil toplumun bütününe hitap eden bir yol seçmiş...
Kılıçdaroğlu, “Keskin görüşlerini geride bıraktı, liberalleri yanına aldı” diyor PKS için ve ekliyor: “AK Parti’ye benzer bir yaklaşım izliyor...”
PKS 2009 seçiminde Hıristiyan yoğun bölgelerde Hıristiyan adaylar çıkarmış...
Çok partili sisteme geçilen 1999 yılından bu yana sadece PKS oylarını artırmış; yolsuzluk ve rüşvete karşı savaş açarak...
Herhalde Kerem Kılıçdaroğlu’nun Türkiye ile karşılaştırmak için neden Endonezya’yı seçtiğini, bu özetten anlamışsınızdır.
AK Parti’nin Endonezya versiyonu PKS şimdilerde koalisyon istiyor ve bunu zorluyormuş. “Neden?” sorusuna şu cevabı sunuyor Kerem Kılıçdaroğlu: “Hükümet programını destekliyor görüntüsü verecek olsa bile, yeni bir parti olarak PKS, koalisyonda deneyim kazanacak; üstelik yolsuzluklarla, ekonomik ve sosyal sorunlarla ilgisinin farklı bir ajandaya dayandığı algısını yıkmış ve laik partilerle de çalışabileceğini göstermiş olacak...”
Tebliğin baba Kılıçdaroğlu’nun şimdilerde partisine izletmeye çalıştığı siyasetle ilgili ipuçları barındıran esas önemli bölümü, AKP’yle ilgili satırlar...
O konuya belki haftaya girerim.
Esas babaya sunulan “bilgi notu”nu merak ediyorum.
Dostum bulursa onu da gönderecek...