Eskişehir’de kırsal projeler yarışıyor
Avrupa düzeyinde planlı kent Eskişehir’de, Millet İttifakı adayı Büyükerşen yarışta yine önde
Zülal KalkandelenYerel seçimi izlemek üzere Eskişehir’deyim. Her ziyaret ettiğimde yenilikler gördüğüm, gelişimi hiç durmayan, örnek bir öğrenci kenti Eskişehir.
Elbette bunda en büyük payı olan isim, 1999’dan bu yana Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini üstlenen Prof. Yılmaz Büyükerşen. Kendisini tüm Türkiye, hem Anadolu Üniversitesi Rektörü olarak hem de Eskişehir Belediye Başkanı olarak yarattığı mucizeler nedeniyle yakından tanıyor.
Bu kez Millet İttifakı’nın ortak desteği ile CHP’den aday olan deneyimli Büyükerşen’in karşısında Cumhur İttifakı’nın adayı Burhan Sakallı var. Daha önce iki dönem Odunpazarı Belediye Başkanlığı yapan Sakallı, 1962 Eskişehir doğumlu.
Konya Selçuk Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun, aynı üniversitede sosyoloji dalında yüksek lisans yapmış, çeşitli kurumlarda yönetici, işletmeci ve öğretmen olarak çalışmış bir siyasetçi.
Geçen yerel seçimde Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olmak istemiş ama AKP yönetimi farklı bir isimde karar kılınca çekilmiş, şimdi yeniden yarışta. Eskişehir’deki seçim, temel olarak, ittifakların adayı bu iki isim arasında geçiyor.
Esnaf ülkeden sıkıntılı, Başkan’dan memnun
Kente varır varmaz, çarşıya inip esnafla konuştum. Esnafın ekonominin gidişatından duyduğu sıkıntı ve geleceğe dönük endişe çok belirgin. Ancak Eskişehir’in bir turizm kenti haline gelmesi nedeniyle işlerinin artmasından memnunlar. Yabancı turistlerin yanı sıra, her gün 30- 40 otobüs dolusu yerli turistin kenti gezmeye geldiğini, bunun esnafı ayakta tuttuğunu anlatıyorlar. “Hoca” diye saygıyla andıkları Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in Porsuk Çayı etrafında yaptığı düzenlemeler, müzeler, kültür ve sanat etkinlikleri, festivaller ile Eskişehir’i yeniden yarattığını söylüyorlar. “Bozkırın ortasında bir vaha gibi oldu kentimiz. Keşke tüm ülkeyi Hoca yönetse” diyor bir esnaf. “Oyum genel seçimde AKP’ye ama belediye olursa Eskişehir’de iş değişir; Büyükerşen hakkıyla kazanır” diyen de var. Açıkça görülüyor ki, geleneksel olarak daima sağa oy verenler dışında, esnaf, ağırlıklı olarak mevcut Başkan’ı destekliyor.
Üniversitelilerin özgür hissettiği kent
Anadolu Üniversitesi yerleşkesinde öğrenciler ile yaptığım görüşmelerde çarpıcı bir şekilde Eskişehir’de farklı görüşlere duyulan saygının altı çizildi.
“Bugüne kadar gece dışarı çıkarken hiç endişe etmedim” dedi 20 yaşındaki Sibel. Birçoğu yaşadıkları kentte insanların görüntüsü, inancı, yaşam tarzı nedeniyle ayırıma uğramadığını söyledi. Hatta “Eskişehir’i tek kelime ile anlatırsanız ne dersiniz” gibi iddialı bir soruya, iddialı bir yanıt olarak, “özgürlük” dediler. Aklıma o anda elbette Ali İsmail Korkmaz geldi... 6 yıl önce 19 yaşında katledilen güzel ruhlu genç... Ne acıdır ki Gezi döneminden tarihe geçen büyük utançlardan biri olan o cinayet, Eskişehir’de gerçekleşti.
Büyükerşen’in hayali: Ecevit’in köy-kent projesi
Ertesi sabah erkenden Prof. Yılmaz Büyükerşen’i makamında ziyaret ettim. Bugüne kadar yaptıklarını ve yapmak istediklerini ayrıntılarıyla anlattı. Belediye Meclisi’nde çoğunluğa sahip olmadıkları için, halkın iyiliğine olacak projelerin AKP’li üyeler tarafından otomatik olarak reddedildiğini üzüntü ile söyledi. Sıkıntısını, “Anamdan emdiğim süt burnumdan geldi” diyerek özetledi.
2014’te Belediye Yasası’nda yapılan değişiklik ile büyükşehir belediyelerinin görev alanlarının genişlemesi ama kaynakların artmaması, Eskişehir’i de zora sokmuş.
“Eskiden sorumluluk alanım, yalnızca Eskişehir merkezi ile merkezdeki iki ilçe, Tepebaşı ve Odunpazarı’ydı. 700 binden fazla nüfus vardı ve burada yaşayanlar ağırlıklı olarak bize oy verirdi. Yapılan değişiklik sonrasında 540 köy mahalle oldu, merkeze 150 km ötede olanı var. Buradaki işleri bıraksam, her sabah bir köye gitsem, bir yılın günleri yetmiyor. Bu kırsal kesimdeki nüfus 90 bin civarında ama dağınık” diyor Büyükerşen. Diye kolay! Doğu’da Ankara, kuzeyde Bolu, batıda Bilecik, güneyde Kütahya, Afyon ve Konya il sınırlarına varan, toplam 14 bin kilometrekarelik bir alanın altyapı, yol, kanalizasyon, arıtma tesisleri vb. hizmetlerinden Büyükşehir Belediyesi sorumlu hale gelmiş. Ama Büyükerşen, sorumluluktan kaçmak yerine bunun için yeniden aday olmuş. Eskişehir için bunca yıldır yaptıklarından sonra şunu da yapabilsem dediği bir hayali var mı diye merak ediyorum, şu yanıtı veriyor: “Kafamdaki model, Ecevit’in köykent projesi. Bugünkü koşullar artık onun geçerliliğine çok imkân vermiyor ama ne yaptım biliyor musunuz? 800 bine yakın domates fidesini bedava dağıttık. O bölge 6 milyon TL kazandı. Kışın marul fideleri dağıttık. Dut ağacı fideleri dağıttık. Şimdi yaş sebzeler kurutuluyor. Sebzelerden yaş olarak sattığınız en kârlı fiyattan daha fazlası kurutulmuşunda. Bunu köylülere söylediğimde inanamadılar.
Köylülere size ferdi olarak yardım edemem ama kooperatif haline gelirseniz yardım ederim dedim. Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi kurduk. Kekiğin suyunu çıkarıyorlar, iyi bir mide ilacıdır; gerisini de kurutup satıyorlar. Tohum laboratuvarı kurduk. Eski tohumları topluyoruz. Köyde tarım bitmiş, maliyetler çok yüksek olduğundan üretim yapılamaz halde. Oralara yeniden can vermek lazım. Köylerde yaş ortalaması 65. 15 yıl sonra köyler bomboş. Sadece buğday, arpa üretmekle de olmuyor. O nedenle yeni üretim modelleri geliştirip öğretmeyi istiyorum.”
Türkiye için yeni model
Sürekli Eskişehir’in kırsal alanlarını dolaşan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ile konuştuğumda o da, Prof. Dr. Büyükerşen’in Türkiye için yeni bir çıkış modeli ortaya koyduğunu söyledi. Öyle görünüyor ki Büyükerşen, bu model sayesinde, belediyeciliğe de insana yönelik bir eğitim hizmeti olarak yön verecek. Utku Çakırözer’in de dikkat çektiği gibi, Eskişehir’de Büyükerşen’in Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanma konusunda sıkıntısı yok. CHP’nin hedefi, daha önceki seçimde kaybedilen 12 ilçe başkanlığını kazanmak. Büyükşehir Belediye Meclisi’nde AKP, 29’a 16 (1 de MHP’li üye var) ağırlıkta. Bunu değiştirmek için kırsala ağırlık vermişler.
Utku Çakırözer ile Odunpazarı’ndaki Mihalıççıklılar Kahvesi’nde buluştuğumuzda yanımıza gelen Belediye Meclis Üyesi adayı Ali Haydar Çelik, Eskişehir Hali’nde daha önceden AKP’ye yakın olan esnafın değişimini anlattı. Ekonomik krizden etkilenen hal esnafı ve çiftçi, yeter artık deme noktasına gelmiş. O nedenle bu kez Büyükşehir Belediye Meclisi’nde çoğunluğu sağlayacaklarından umutlu. Eskişehir’in merkezdeki iki ilçesinden biri olan Odunpazarı’nda CHP ile İyi Parti ittifak yapmamış. Şu anda belediye başkanı olan Kazım Kurt, CHP’den yeniden aday olurken, İyi Parti Salih Karabacak’ı aday göstermiş. Çoğu kişi, bunun ancak AKP’nin oyunu etkileyebileceğini düşünüyor.
Ahmet Ataç rahat
Tepebaşı ilçesinde ise, mevcut Başkan Ahmet Ataç yeniden aday. Bölgesindeki seçimi rahat kazanacağı görülüyor. Yukarı Söğütönü Mahallesi’nde yapılan Belde Evi ve Deneyimli Kafe’nin açılışında tanıştım kendisiyle. Sosyal belediyeciliğin gereği olarak, hem vatandaşların yaşantısını zenginleştirmek hem de ek gelir elde etmelerini sağlamak için projeler geliştirdiğini anlattı.
Cumhur İttifakı’nın ‘Yeni Vizyon’ söylemi
Cumhur İttifakı’nın adayı olarak seçime giren Burhan Sakallı ile bir kafede buluştuk. Son 20 yıldır halkın desteğini alan başarılı bir başkan ile yarıştığını düşünerek, “Herhalde bu seçimde işi en zor olanlardan birisiniz” dedim, “Hayır, işim zor değil” diye karşılık verdi. “Büyükerşen’in bugüne kadar yaptıkları ortada. Halk da görüyor. Bunları reddedecek değilim ama yapılanlar yeterli değil” diyerek Mevlana’dan alıntı yaptı: “Dünle birlikte gitti cancağızım / Ne kadar söz varsa düne ait / Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”
Yenilikleri sordum; “Yeni nesil belediyecilik yapılmalı. Eskişehir’i bir orkestra gibi düşünün, beste yapamıyor, ahenk yok” dedi. Eskişehir’de tarımın bittiğini o da kabul ediyor. Projelerini sorunca, kırsal kalkınma planlarını, kurmak istediği salça, turşu, konserve fabrikalarını, mısır kurutma tesisini, anlattı. Termal Sağlık Turizmi’ni geliştireceğini, öğrenciler için Staj Okulu ve 24 saat açık kalacak kafe kütüphaneleri açarak işsizlik ile mücadele edeceğini söyledi.
Yeni vizyon projesi
Bunları başka adayların da yapabileceğini düşünerek, afişlerinde geçen “Yeni Vizyon” yaklaşımını açıklamasını istedim. Eskişehir’in daha fazla büyüyüp gelişmesini, paylaşmasını, istihdam yaratmasını, ürettiği refahı tabana doğru yaymasını amaçladığını belirtti.
Röportajın sonunda rolleri değiştik; o bana “Sizin gazetede işler nasıl” diye sordu. Birçok yazarı uyduruk iddianamelerle yargılanan ve hapse atılan bir gazete Cumhuriyet. Böyle bir gazetenin yazarına sorulabilecek en tuhaf soruydu aslında. Yandaş olmayan medyanın işinin AKP döneminde hiçbir zaman kolay olmadığını söyledim; uygulanan reklam ambargosundan ve bağımsız gazeteciliğe vurulan darbeden söz ettim. Sadece gülümsedi.