Eski Pera 'İstanbulname' müzikalinde

TİM Show Center kuruluşunun 10. yılında muhteşem bir müzikalle ‘Perde’ diyor… ‘İstanbulname’

cumhuriyet.com.tr




Başrollerini Nükhet Duru, Caner Cindoruk, Pelin Akil, Cezmi Baskın, Ozan Çobanoğlu, Melda Gür, Kayhan Yıldızoğlu Selçuk Borak, Murat İpek, Yiğit Yapıcı ve Ezgi Erol’un paylaştığı “İSTANBULNAME” müzikali 23 Ocak’tan itibaren TİM Show Center’da…

“İstanbulname’’ müzikalinde olaylar eski İstanbul sokaklarında geçer. İstanbul’da bir arada yaşayan, aynı mahallede oturan Meyhaneci Agop, güzeller güzeli kızı Angel, Kabadayı Ali, Madam Eleni gibi farklı kültürel kimliklerden gelen karakterlerin hayatları çevresinde şekillenen müzikalin arka fonunu Pera – Beyoğlu ve kozmopolit yapısıyla “Eski İstanbul” teması oluşturur.

Bambaşka kültürel kimliklere sahip fakat bir arada barış içinde yaşayan insanların hayat hikâyelerinin birbirine geçerek aktarıldığı oyunda, olaylar Uğurböceği’nin ( Nükhet Duru)  ağzından anlatılır.

Uğurböceğinin hikayesi????????????

Müzikal İstanbul’da bir yangınla başlar. Tulumbacı Eğrikapılı Ali (Caner Cindoruk) ve adamlarının dört bir yandan yangın yerine koşmalarının ardından Ali'nin dostu rakip külhanbeyince öldürülür ve kızı Angel’in (Pelin Akil) kendisine emanet edildiğine ilişkin vasiyet haberi gelir. Kabadayıların kavgalarına, sokaklarda çiçek satarak güç bela yaşamını sürdüren Uğurböceği’nin hikayesi eklenir. Uğurböceği İspanya’da yaşayan kızına zenginlik içinde bir yaşam sürdüğü yalanını söyleyerek mektuplar yazmaktadır.  Kızı Gül bir gün İspanyol soylusu Ferdinand ile evleneceğini ve damat adayının babası Kont’la beraber İstanbul’a gelip annesiyle tanışmak istediğini müjdeler. Gelecek misafirlerin o’nu fakir haliyle görecek olması ve yalanlarının ortaya çıkması yüzünden kızının evliliğinin gerçekleşmeyeceğinden korkan Uğurböceği telaşlanır.

Ali, ne yapacağını bilmez bir halde kalakalmış Uğurböceği’ni bu durumundan kurtarmak için mahallelinin de yardımıyla müthiş bir plana soyunur. Sarhoş Hakkı’dan zengin bir koca; Angel’den genç bir eş; Madam Eleni’den hanımefendi; Eleni’nin kızlarından akrabalar; kabadayılardan da İstanbul’un beyefendileri yaratılır. İşler iyice içinden çıkılmaz bir curcunaya dönüşürken bir yandan da yakışıklı kabadayı Ali ile güzeller güzeli Angel’in aşk hikâyesi başlar.