'Eşim ağzıma idrarını yaptı'
Eşinden sürekli şiddet gören kadının sözleri kan dondurdu: 'Eşim zorla haşere ilacı içirdi. Çocukların gözleri önünde ağzıma idrarını yaptı'
cumhuriyet.com.trDiyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde 2 çocuk annesi eşi 54 yaşındaki M.K.’ya zorla haşere ilacı içirip öldürmek istediği iddiasıyla tutuksuz yargılanan 62 yaşındaki M.A.K., ’kasten yaralama’ suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. Gerekçeli karardaki ifadelerde eşinin ağzına idrarını yaptığını söyleyen mağdur M.K.’nın daha sonra şikayetinden vazgeçtiği belirtildi. Silvan İlçesi’nde 2009 yılında eşi M.K.’ye haşere ilacı içirerek öldürmek istediği iddiasıyla tutuksuz yargılanan M.A.K. ’kasten yaralama’ suçundan önce 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sanığın duruşmadaki saygın tutumunu lehine takdiri indirim kabul ederek cezanın 4 yıl 2 aya indirilmesine karar veren Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararını açıkladı.
"ZORLA HAŞERE İLACI İÇİRDİ, EŞİNİN AĞZINA İDRARINI YAPTI!"
Kararda yer alan iddialara göre, sanık M.A.K. olay günü eşini dövdü. Bir odaya kapattığı eşine evdeki haşere ilacını zorla içiren sanık daha sonra kaçarken, olaydan sonra bayılan M.K. yakınları tarafından hastaneye kaldırıldı. M.K. 7 gün yoğun bakımda kaldı. M.A.K. ise 3 ay sonra yakalandı. Suçlamaları reddeden şüphelinin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını belirten savcı, Adli Tıp Kurumu’ndan alınan rapora göre, olayda kullanılan tarım ilacının ölüme neden olabileceğini kaydetti. Gerekçeli kararda yer alan ifadesinde M.K., 30 yıldan beri sanık ile evli olduğunu, eşinin bahaneler bulup kendisini her gün dövdüğünü belirterek, "En son çocukların önünde beni sopa ile dövdü. Ağzımı zorla açarak evdeki haşere ilacını içirdi. Gözlerimi hastanede açtım. Eşim yıllardır bana işkence yapıp, sebepsiz yere dövüyor. Ayrıca kızım K.K.’ya ’Sen benim karımsım, annen benim annemdir’diyor. Utanarak söylüyorum eşim evde çocukların önünde ağzıma idrarını yapıyor. Evlendiğimiz günden bu yana beni sürekli döven eşimden şikayetçiyim" dedi. Gerekçeli kararda, M.K.’nin daha sonra ifade değiştirerek, "Eşimden şikayetçi değilim. Biz barıştık. İlaçları ben kendim içtim. Eşimle tartışmış ve çok sinirlenmiştim. O nedenle öyle söyledim" dediği kaydedildi.
ÖNCE BABALARINI SUÇLADILAR, SONRA TANIKLIKTAN ÇEKİLDİLER
Kararda, suçlamaları reddeden sanık M.A.K. ise, eşi ile bazen tartışma yaşadığını, ancak kendisini sürekli dövüp idrarını içirmediğini ifade ederek, "Sopa ile döverek haşere ilacı içirmeye çalışmadım. Kendisinin ilacı içerek hastaneye kaldırıldığını duydum. Bana iftira atacağını düşündüğümden kaçtım. Bazen birbirimizi darp ettiğimiz olmuştur" dedi. Olaylara şahit olan çiftin kızları K.K.’nın da, ifadesin de, babasının yaklaşık 2 yıldan bu yana annesini dövüp işkence yaptığını söyledi. Çiftin 12 yaşındakı oğlu M.K. da ifadesinde, babasının sürekli annesine şiddet uyguladığını söyledi. Gerekçeli kararda, iki kardeşin mahkeme aşamasında sanığın babaları olması nedeniyle tanıklıktan çekildikleri belirtildi. Mahkeme tarafından hazırlanan gerekçeli kararda, Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nden alınan rapora da yer verilerek, "Somut olayda sanığın eylemini bir anlık sinirle gerçekleştirdiği kanaatine varılmıştır. Olay sonrasında failin mağdura yönelik davranışları, mağdurun şikayetinin olmayışı dikkate alınarak sanığın kastının öldürmeye yönelik olmadığı değerlendirilmiştir. Sanığın duruşmadaki saygın tutumu lehine takdiri indirim sebebi sayılarak cezadan indirim yapılmıştır" denildi.