'Erkek evlatlarıma da taktılar... Size mi soracağım'
Erdoğan, oğullarının devlet olanakları ile büyüyen servetini meydanda savundu.
cumhuriyet.com.trCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Trabzon’da vatandaşlara seslendi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon'da gerçekleştirilen toplu açılış töreninde hitap etti. Kendisinin erkek çocuklarının ilgilendiği işler hakkında basında yer alan haberleri eleştiren Erdoğan, "Erkek evlatlarıma da taktılar. Onlarla da çok uğraşıyorlar. Yazıyorlar, çiziyorlar. Şu vakıfta var, bu vakıfta var. Tabi olacaklar. Sizden mi izin alacağız? Benim evlatlarım bu ülkenin vatandaşı değil mi? Bu ülkenin vatandaşı. Sosyal faaliyetlerde de bulunacaklar. İş de yapacaklar. Yeter ki devlette iş yapmasınlar. Olay bu kadar. Ben buna önem veriyorum. Ve benim evlatlarım şu anda bunu yapıyor. Biz konuda şunların bunların yazdıklarına bakmayız. Onlara rağmen yapacağız" diye konuştu. Erdoğan 'Yeter ki devlette iş yapmasınlar" dedi ama TÜRGEV'e yasalarla devredilen arazilerden, binalardan ve daha nicesinden bahsetmedi...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize mitinginin ardından helikopterle geldiği Trabzon’da Atatürk Alanı’nda düzenlenen toplu açılış töreninde yaklaşık 10 bin kişiye seslendi.
“BİR DİKİLİ AĞACINIZ OLSUN BE”
Trabzon’da 153 trilyon liralık 24 ayrı eseri resmen hizmete aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birileri konuşuyor. Bir dikili ağacınız olsun be. Utanmadan sıkılmadan, ‘bunların eseri yok’ diyorlar. Elinize dilinize dursun ya! Sadece İstanbul’un Marmaray’ından 18 ayda 73 milyon kişi geçti. Nerelerden nerelere geldik. İman öyle bir şeydir ki tekeden bile süt çıkartır. Akif ne diyor, ‘İmandır o cevher ki, ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek sinede yüktür’. Bu yolda böyle yürüyoruz, böyle yürüyeceğiz” dedi.
SADECE RÜKUDA EĞİLİRİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların, ‘Dik dur eğilme bu millet seninle’ sloganları üzerine de, “Biz sadece Rabbimin huzurunda, rükuda eğiliriz. Bize başka eğilmek yok. Birileri birilerinin karşısında eğilir. Kimi Pensilvanya’nın, kimi paranın karşısında eğilir, kimi makamların karşısında eğilir. Ama biz Allah’tan başka kimsenin karşısında eğilmedik, eğilmeyiz” diye konuştu.
AKYAZI STADI 2015-2016 SEZONU İKİNCİ YARISINA YETİŞECEK
Trabzon’a yapılan yatırımlardan bahseden, Akyazı stadının 2015-2016 sezonunun ikinci yarısına yetişeceğini söyleyen Erdoğan, 12 yılda Trabzon’a yapılan yatırım ve destek miktarının 13.5 katrilyon olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya ve Belçika’da yaptığı gezileri de değerlendirerek, şunları söyledi:
“ 7 Haziran seçimleri için Avrupa’daki kardeşlerim de büyük bir heyecan ve azim içinde. Onların da oy hakkını biz getirdik. Yeni Türkiye’nin inşası için Avrupa’daki kardeşlerim gerçekten samimi bir çaba içindeler. Azimle çalışıyorlar. İnşallah 7 Haziran farklı olacak diye düşünüyorum. Bu seçim Yeni Türkiye’nin inşasını isteyenlerle eski Türkiye’yi hortlatmak isteyenlerin seçimine dönüştü. Yeni anayasa, başkanlık dedikçe birileri giderek daha hırçın şekilde eski Türkiye’nin alışkanlıklarına sarılıyor. Gide gide tek parti CHP’si dönemine kadar vardılar. Bir Eski Türkiye koalisyonu kurdular. Önlerinde ana muhalefet partisi var. Arkasında bölücü örgütün güdümündeki partiyle paralel örgüt birlikte saf tutmuş durumda. Dikkat edin ha, saf dediysek sanmayın ki namaz safı. Bunlarınki milletin inancına, kültürüne, değerlerine saldırı safı. Hedeflerinde Diyanet var, imam hatipler, Kabe var. Biliyorsunuz o tek partili dönemde bunların yazarları çizerleri, ‘Kabe Arabın olsun bize Çankaya yeter’ derlerdi. Bu bölücü terör örgütünün arkasında olduğu parti de, ‘Taksim işçilerin Kabe’sidir’ diyor. Ya sen ne nasipsizsin ya. Benim Trabzonlu hemşehrilerimin tek Kabesi var, tek. Bu ülkede benim halkımın yüzde 99’u Müslümandır ve inanıyorum ki hepsinin Kabesi tektir. Benim Kürt kardeşlerimin de Kabesi tektir. Ama yanıltıyorlar. Bir tane müftüyü aday yapmışlar. Ne diyor, bu müftü; ‘Eğer benim partimin dini zerdüştlük olsa gider yine oradan aday olurdum’. Vay anasını ya. Bu nasıl müftü olmuş? Bu tamamen ırkçılıktan geliyor. Çok farklı bir şey bu. Bu oyunları siz bozacaksınız. Onlar gücünü dağdakilerden alıyor, biz gücümüzü önce Hakk’tan sonra halktan alıyoruz.”
YİNE KURAN VE DİN ÜZERİNDEN PROPAGANDA
Son günlerde Diyanet İşleri Başkanı’nın eleştirildiğini de hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Diyanet İşleri Başkanı’na taktılar. Ben Güneydoğu’da dolaşırken Diyanet Kürtçe Kuran meali hazırlatmış. Ben de Kürtçe Kuran mealini gösterdim. Ertesi gün çıkmış terör örgütünün desteklediği siyasi parti, ‘Diyanet bunu tek olarak bastırdı cumhurbaşkanına gönderdi’ diyor. Aman Yarabbi. Ertesi gün sağolsun Diyanet açıklamasını yaptı, ‘Bunlardan binlerce bastırdık ve Güneydoğu’daki Kürt kardeşlerimize gönderiyoruz’ dedi. Türkçe bilmeyen Kürt kardeşlerimiz Kuran mealini Kürtçe olarak okuyabilsinler diye. Diyanet daha da ileri gitti, şimdi Ermenice meal de hazırladı. Oralara da gönderilsin. Ama bunlar tabii ki Diyanet’e düşman olacak. Bunların dinle alakası yok. Dinle alakası olmayanın Diyanet’le alakası olur mu? Diyanet işleri başkanlığımıza laf uzattırmayacağız. Onlar istediği kadar saldırsın. Saldırmakla kalmadılar din dersini kaldırmaktan da bahsettiler. Ne olacak, müftüsü böyle olanın tabii ki başkanı da böyle olacaktır. Kusura bakma o da eski Türkiye’de kaldı.”
“YETER Kİ DEVLETLE İŞ YAPMASINLAR”
Çocuklarının imam hatipte okuduklarını ve bu yüzden yüksek öğrenimlerini Türkiye’de yapamadıklarını yineleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Erkek evlatlarıma da taktılar. Onlarla da çok uğraşıyorlar. Yazıyorlar çiziyorlar, ‘şu vakıfta var bu vakıfta var’ diye. Tabi olacaklar ya. Sizden mi izin alacağız? Benim evlatlarım bu ülkenin vatandaşı değil mi? Sosyal faaliyette de bulunacaklar, iş de yapacaklar. Yeter ki devletle iş yapmasınlar. Olay bu kadar. Ben buna önem veriyorum. Benim evlatlarım şu anda bunu yapıyor. Asla bu konuda bazı yandaş gazetelerin, şunların bunların yazdıklarına bakmayız. Onlara rağmen yapacağız. Bir İmam Hatipli Harvard’dan mezun olur mu, olur. Bunu gösterdiler, Bir imam hatipli kız Berkeley’den mezun olur mu, olur. Bunu gösterdiler. Doktorasını yapar. Ben istiyorum, siz de bunları yapacaksınız. Bunlara rağmen yapacaksınız. Daha çok çalışacaksınız.”
“SUÇLU DEĞİLSEN GEL”
Eski Türkiye koalisyonunun ülkemizi götürmek istediği yeri milletin her geçen gün daha net olarak gördüğünü vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
“Karadeniz bu numaraları yer mi? Trabzon bu oyuna gelir mi? Trabzon kıblesini değiştirenlere itibar eder mi? Arkasına taktığı bölücü ve paralel örgütle ülkeyi meçhule götürmek isteyenlere Trabzon yol verir mi? Bu ses tüm milletin sesidir. Bizi bölemeyecekler. Kimse buna heveslenmesin, heveslenenin hevesi kursağında kalır. Devlet içinde devlet asla. Niye Pensilvanya’da duruyorsun, çık gelsene. Gel. Suçlu değilsen gel. Niye gelmiyorsun? Hepsi buradan kaçmaya başladılar. Bunların da imamları var. Hepsi kaçmaya başladı. Niye kaçıyorsunuz ya, kaçmayın durun burada. Neler yaptıklarını biliyorlar. Bu milleti böldüler parçaladılar, aldattılar. Maalesef nerelere nasıl paralar topladılar. Biliyorsunuz MGK’dan karar çıkarttık. O kararda, ‘legal görünüm altında illegal örgüt çalışması yapan örgütler’ ifadesi var. Bunun içinde paralel devlet yapılanması da var. Çalışmalarımız bitti. Şu anda hükümetimize gönderildi ve imzalarını atacaklar. Ondan sonra Milli Güvenlik Siyaset Belgesi içine girecek. Artık bunların geleceği noktayı görün. Bu ülkenin tarihinde ne kadar darbeci, cuntacı, bölücü, fitneci varsa önce hep milletimizin değerlerini, tarihini, kültürünü inancını hedef almıştır.”
İŞSİZLERE AZAR
Türkiye’de bir çok kişinin iş beğenmediğini belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gaziantep’ten bana geldiler ve ‘vasıflı eleman arıyorum, bulamıyorum’ dediler. Çünkü beyefendiler, hanımefendiler kolay kolay iş de beğenmiyorlar. Az önce 3. havalimanı inşaatını yapan müteahhitlerden biri, ‘Ağır vasıta şoförü bulamıyorum. Vietnam’dan şoför aldırıyorum. 2 bin 200 lira net maaş veriyorum, 3 öğün yemek veriyorum ve bulamıyorum. Operatör arıyor bulamıyorum’ dedi. İş yok değil var. Ama iş beğendiremiyorsunuz. ‘Bana devlette iş ver’ diyorlar. Niye. Özel sektör iş değil mi? Benim hayatımın büyük kısmı özel sektörde geçti. Rızkın nereden geleceği, nasıl geleceği belli olur mu? Rızkı buldun, git be, git. Ama yok. Çünkü devletin malı deniz, yemeyen domuz. Devlete kapağı bir attın mı bir daha çıkmak yok. Aslında memur –işçi ayrımını kaldırmamız lazım. Dünyada hiçbir yerde ayrı değildir. Çalışanlar diye anlayış vardır. Memur ve işçi aynıdır. Çalışan çalışır, çalışmayan ihbar kıdem tazminatını alır, ‘hadi güle güle’ denir. Devlet de, özel sektör de seni ilanihaye çalıştırmaya mecbur değil. İşveren memnun olduğu çalışanını çıkarmaz. Bu milleti böyle yalanla, aldatmayla, ‘biz işsizlerin hepsine iş vereceğiz’. Doğru konuş ya, doğru konuş. Biz senin 1998’de SSK’da genel müdür olduğun dönemi de biliyoruz. Hastaneleri nasıl yönettiğini de biliyoruz. Hastane deyince akla hijyen gelir, pislikten geçilmiyordu. Merhum Savaş Ay’ın programlarını hatırlıyorsunuz di mi? Bu ülkede 5 koyunu güdemeyenler kalkmışlar hayali rakamlar konuşuyorlar. Bir diğeri 5 seneliğine iktidar oldu, 3.5 yılda bıraktı kaçtı. Kim olduğunu biliyorsunuz di mi? Sen 3.5 yıl dayanamadın, çektin gittin. Ortaklarından biri de şu anda ana muhalefetin yavrusu, biliyorsunuz. O da duramadı, kaçtı gitti. Yapmak için değil yıkmak için çalışıyorlar. Merhum Mehmet Akif Ersoy’un bu durumu anlatan güzel bir şiiri var, Diyor ki Akif, ‘Yıkmak insanlara yapmak gibi kıymet mi verir, onu en çolpa herifler de emin ol becerir. Sade sen gösteriver, ‘işte budur kubbe’ diye. İki ırgatla iner şimdi Süleymaniye. Ama gel kaldıralım dendi mi, heyhat o zaman. Bir Süleyman daha lazım yeniden, bir de Sinan’. Şimdi bir Sinan lazım, bir Süleymaniye için bir Kanuni lazım. Bu azimle geldik. Nerede kubbeler, minareler yükseliyorsa bundan çok rahatsız oluyorlar. Bunların listesinde hizmet yok. Onun yerine tek parti dönemi var. Yıktıkları sattıkları camiler var. Hastane, okul yapan, yol yapan iş makinelerini yakıyorlar. Ağrı havalimanını böyle yaptık. Onlar yaktı biz yaptık. Iğdır, Kars, Muş öyle. Hakkari yine öyle. Gene yakıyorlar. Yoksa 2 yıl önce açacaktık. Sınav sorularını çalıyor bu paralel yapı. Evlatlarımızın hayallerini gaspettiler.”
“İSTİYORLAR Kİ MEYDANI BOŞ BIRAKAYIM”
Gezilerinin eleştirilmesine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletim için geziyorum bunlardan mı izin alacağım? Milletim bana izin değil görev verdi. Yan gelip yatmak için değil, koşmak için geliyorum dedim. Türkiye’yi de dünyayı da dolaşacağım. İş adamlarımızla birlikte dolaşacağım. Niye? Çünkü yeni Türkiye’ye bu lazım. Hedeflerimizi anlatmak için geziyorum. İstiyorlar ki meydanı boş bırakayım, istedikleri gibi at oynatsınlar. Yok öyle yağma. Ne diyor Arif Nihat Asya, ‘Şehitler tepesi boş değil toprağını kahramanlar bekliyor. Ve bir bayrak dalgalanmak için rüzgar bekliyor.’ Türkiye 2023 hedeflerine ulaşmak için rüzgar bekliyor. Ben de buna karınca kararınca katkı vermeye çalışıyorum. Ne yapıyorsam milletim için yapıyorum.” dedi.
Konuşmasının ardından Guatemala’da düzenlenen Dünya Liselerarası Futbol Şampiyonası’nda birinci olan Erdoğdu Anadolu Lisesi takımıyla sahnede poz veren Erdoğan, daha sonra yatırımların toplu açılış kurdelesini kesti.