Erdoğan'ın Katar korkusu
Türkiye, oyunun ne olduğunu da arkasında kimlerin bulunduğunu da tespit etmiş durumda. Ama adını koymak istemiyor. Çünkü Türkiye bu oyunun neresinde sorusunun cevabı henüz bulunabilmiş değil. “Bunun bir tık sonrası Türkiye mi” sorusu ürkütüyor.
cumhuriyet.com.tr<video:756146>
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar krizi için "Burada farklı bir oyun oynanıyor. Ama bu oyunun arkasında kim olduğunu henüz bulamadık. " demişti. Selvi ise oyunun arkasında kimlerin olduğunun bilindiğini ancak, “Bunun bir tık sonrası Türkiye mi” kaygısı nedeniyle pozisyon almak konusunda acele edilmediğini yazdı.
İşte Selvi'nin konuyla ilgili yazısı;
Terör İran’ı, abluka Katar’ı vurdu.
Trump’ın Suudi Arabistan’daki kılıç dansından Katar’a abluka, İran’a terör düştü.
ABD’de yeni bir başkan, Ortadoğu’da yeni bir durum ve yeni bir plan devrede.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada farklı bir oyun oynanıyor ama arkasında kimler var, onu henüz tespit edebilmiş değiliz” diyerek bu durumu işaret etti.
Türkiye, oyunun ne olduğunu da arkasında kimlerin bulunduğunu da tespit etmiş durumda.
Ama adını koymak istemiyor.
Çünkü Türkiye bu oyunun neresinde sorusunun cevabı henüz bulunabilmiş değil.
“Bunun bir tık sonrası Türkiye mi” sorusu ürkütüyor.
Körfez bölgesinde en güçlü müttefikimiz Katar.
Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gönlünde ayrı bir yeri var.
15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ilk arayan isimlerden biri Katar Emiri olmuştu.
WikiLeaks belgelerini açıklayarak Arap baharını tetikleyenler, Katar’a ait olduğu iddia edilen yazışmaları patlatarak bu kez Ortadoğu’daki yeni sürecin düğmesine bastı.
Trump ile Kral Salman ve diktatör Sisi’nin baktıkları küreden yeni cinimiz çıktı.
Katar’a bir tek savaş ilan edilmediği kaldı.
Eğer Katar uzlaşmayı seçerse, bazı bedeller ödeme sonucunda bu krizi aşabilir.
Bir Katar ziyaretimiz sırasında aile içindeki taht kavgasına ilişkin anlatılanları dinlemiştim. Hırslı olan eşin, oğlunu tahta geçirmeye çalıştığı konuşuluyordu. Birkaç ay geçmedi, saray içi darbe ile Şeyh Tamim bin Hamid es-Sani, babasının yerine geçti. Ama taht kavgası bir türlü bitmedi. Katar’da yeni bir saray içi darbe gerçekleşip, baba ile oğul arasında bir değişiklik yaşanabilir. Sanıyorum Suudi Arabistan bunu zorluyor.
Ankara'nın Katar mesaisi
Katar krizi patlak verdiği andan itibaren yetkililerle konuşuyorum.
Katar işinde Türkiye’nin zorlukları var.
Suudi Arabistan’la kötü bir seviyede yürüyen ilişkimiz Kral Salman’la birlikte düzelme seyrine girdi. Bu iyi bir gelişmeydi. Ama Katar operasyonunun liderliğini Suudi Arabistan yapıyor.
Obama döneminde ABD ile ilişkilerimizin iyi olmadığını, Trump yönetimi ile ilişkileri düzeltmek için olağanüstü bir özen gösterdiğimizi ise söylemeye gerek yoktur.
Türkiye bu iki açmaz içinden bir çıkış yolu bulmaya çalışıyor.
Arap baharı ile Müslüman Kardeşler, Mısır’da, Tunus’ta, seçim yoluyla iktidara gelmeye başlayınca Körfez’in zengin petrol krallıklarında tehlike çanları çalmaya başlamıştı. Körfez kralları, Müslüman Kardeşler işini beka sorunu olarak görüyor. O nedenle Mısır’daki darbe gerçekleştirildi.
İran konusu ise farklı. Ambargo altında olduğu dönemde İran’a en büyük desteği biz verdik. Maalesef İran, ABD ile anlaştıktan sonra hem Irak ve Suriye’de hem PKK ile mücadelede Türkiye’ye ağır bedeller ödetti. İran’ın karnesi o açıdan parlak değil.