Erdoğan’ın dünürü Uzuner eleştirileri yanıtladı: Silah yok, sadece davet
Erdoğan’ın dünürü Uzuner sorularımızı ve eleştirileri yanıtladı. Uzuner, konuşmasında ‘silah’ değil ‘siren’ dediğini, bunun yanlış anlaşıldığını söyledi.
Sinan Tartanoğlu<video:680816>
“Kardeş Kal Türkiye” grubununun kurucusu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dünürü Orhan Uzuner, grubun amaçları ve nitelikleri ile ilgili eleştirilere yanıt verdi. Toplantıda, silah değil siren dediğini dile getiren Uzuner, “Burada silah yok. Tam tersine kesinlikle ‘sokağa inseler bile onlara silah yok’ diyoruz. Bir darbeye karşı silah, bu içsavaş demektir” dedi.
Uzuner’in Cumhuriyet’in sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
- ‘Silah’ mı dediniz, ‘siren’ mi dediniz?
Oradaki çekimleri ceplerden, çeşitli arkadaşlar çekti. Daha net bir görüntü var. Arkadaşlardan birisi gönderdi. Arkadaşlarımız koydu. Öyle bir şey yok. Bizde zaten ‘sokağa inmek’ diye bir şey yok. Ama insanları ‘sokağa çıkartma’ var.
- Aradaki fark ne?
Yönlendirme var tabii. Bir kalkışma oluyor. Ne yapmanız lazım. CNN’deki bayan ne yaptı? Vesile oldu. Daha geç saatlerde, saat 3.30’da, herkes uyurken nasıl irtibat kuracağız. Bunun çalışmasını yapıyoruz. Darbe ister miyiz, istemeyiz. Kötü olaylar olabilir, deprem olabilir, daha başka şeyler olabilir. Her zaman lazım iletişim. Burada silah yok. Sizin gerçekten silah kullanıldığını duyduğunuza bile inanamıyorum. Siz onu dinlediğiniz zaman siren anlaşılıyor orada. Düdükten bahsediyorsunuz, megafon diyorsunuz. Bunlar yakın şeyler. Tam tersine kesinlikle ‘sokağa inseler bile onlara silah yok’ diyoruz. Bir darbeye karşı silah, bu içsavaş demektir. Halk yener bunu, silahsız yenebilir.
‘Görünce aklımıza geldi’
- Drone eğitimi neden?
Drone eğitimi almadık daha. Alınacak, alınmayacak demiyorum. Almak istiyoruz. Bu da nereden çıktı. Gençlerle dolaşırken, uzay mühendisi bir genç vardı, alışveriş merkezinde dolaşırken drone gördük. Abi dedi, “biz eğitim yapsak” dedi. Biz de yapalım dedik, madem gençler seviyor. Buradan çıktı.
- Bu eğitimin grubun amaçları ile ilgisi var mı?
Olabilir. Telsiz de mesela bir fikir. Olup olmayacağını da bilmiyorum bazı şeylerin. Telsizlerde frekanslara ihtiyaç var. Ama telsizleri de kapatabilirler. Acaba diyorum. Kimisi olur diyor, kimisi olmaz diyor. Filmde gördüm, drone’a benzeyen bir şey, başroldeki kızcağıza ilaç getiriyordu.
- Radyodakilerin üzerindeki tuşun amacı ne?
Haber vermek işte, bizim amacımız haber vermek değil mi?
- Bir Cumhurbaşkanı’nın halkı sokağa davet etmesiyle, bir sivil toplum kuruluşunun halkı sokağa davet etmesi arasında fark yok mu?
Hiçbir fark yok. Halk kendisi çıkıyor. Halk çıkacak mı bakalım. Sadece davet. Şurada bir olay var. Halkın çıkacağını nereden bilelim. Ülkemize karşı şöyle bir olay var. Herkes çıkmaz ki, cesaretli insanlar çıkar, rahat olan insanlar çıkmaz. Radyomuz var, oradan ilan edeceğiz işte. Ben bir fert olarak bir olayı arkadaşıma haber veremeyecek miyim? Biz sadece haber veriyoruz, direniş yok. O ayrı bir şey, o senin dediğin gibi olur. Direnişi kim yapar, o gün de polis çatıştı. İnsanlar da onların arkalarında oldular. Böyle bir şeyde silah olmaması lazım.
- Sınır sadece darbe girişimi, kalkışma ya da afet mi? Referandumdan hayır çıkması durumunda... Her şey darbe girişimi olarak değerlendirilebiliyor, sokaklarda tank olmasa da...
Hayır tam tersi, halk kimi isterse o seçilir. Halkın dediği olur. Kimin kazanacağını Allah bilir. Biz çalışırız, vazifemizi yaparız, netice olarak bilecek olan Allah’tır. Zaten bu bizim platformun içinde olan bir şey değil. Ama ‘Evet’çilerin yanındayız tabii ki... Herhalde bir taraf olacağız... ‘Hayır’ çıktı diye, ‘evet’ çıktı diye dünya bir şey olmayacak ki. Biz adaletten, hakkaniyetten yanayız. Bizim niyetimiz kötü değil, kötü bir olayı haber verme, yalnız kalmama. Biz Cumhuriyet’le, Hürriyet’le, Sabah ile diğer gazetelerle işbirliği yapmazsak, dışarıdakiler bizi bir fiskede devirebilir.