Erdoğan: Kimsenin inancına hayat tarzına müdahale etmiyoruz

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Müslüman Cemiyeti Kongresi'nde yaptığı konuşmada, İslam düşmanlığına dikkat çekerek “İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı, devlet politikalarına yön veren bir akıma dönüştü. Müslümanların ötekileştirilmesi artık sıradan hale geldi. Biz bu hadsizlikler karşısında da tepkimizi göstermekten çekinmiyoruz. Özellikle dini özgürlükler konusunda tüm insanlığa örnek olacak dengeli, adaletli ve özgüvenli bir politika izlemeye çalışıyoruz. Kimsenin inancına, hayat tarzına müdahale etmediğimiz gibi, ülkemizde yaşayan tüm vatandaşlarımızın ibadet hürriyetini garanti altına alıyoruz” dedi.

AA

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Müslüman Cemiyeti Kongresi'ne video konferans yoluyla bağlandı. 

Erdoğan’ın islam düşmanlığına dikkat çektiği konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde: 

“Salgın bize sadece kulluğumuzu ve acizliğimizi değil, din, dil, ırk, renk, ülke ayrımı gözetmeden tüm insanlığın kaderi ve kederinin ortak olduğunu da hatırlatmıştır. Biz de bu süreçte 'Hayrun nas, men yenfeun nas' diyerek, 'İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olanıdır' tavsiyesinden hareketle, elimizdeki tüm imkanları insanlık için seferber ettik. Kendi vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra, hiçbir ayrım yapmadan ülkemizden talepte bulunan 156 ülke ve 9 uluslararası kuruluşa da tıbbi malzeme ve teçhizat gönderdik. Filistin'den Somali'ye, Yemen'den Libya'ya, Arakan'dan Afganistan'a, Gine'den Lübnan'a, Pakistan'a kadar gönül coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimize yardım elimizi uzattık.

DİLİNDEN, KIYAFETİNDEN ÖTEKİLEŞTİRİLİYOR 

Bu sene sadece Covid-19 virüsüyle değil, ondan daha hızlı yayılan ‘İslam düşmanlığı’ virüsü ile de mücadele etmek zorunda kaldık. Uzun yıllar demokrasinin beşiği olarak nitelendirilen ülkelerde kültürel ırkçılık, ayrımcılık, hoşgörüsüzlük artık gizlenemez boyutlara ulaşmıştır. İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı, siyaseti esir alan, günlük hayatı zorlaştıran, devlet politikalarına yön veren bir akıma dönüştü. Birçok ülkede inancından, dilinden, adından veya kılık kıyafetinden dolayı Müslümanların ötekileştirilmesinin artık sıradan hale geldi.”

Erdoğan, “Suriyeli mazlumların, Yemenli çocukların, Filistinli yetimlerin hukukunu da korumakla mükellefiz” diyerek şunları kaydetti: 

“Filistin'den Libya'ya, Dağlık Karabağ'dan Suriye'ye kadar İslam coğrafyasının farklı yerlerindeki sıkıntılara bu anlayışla yaklaşıyoruz. Zalimler karşısında dik duruyor, sağlam duruyor, mazlumun kimliğine bakmadan elinden tutuyoruz. Terör örgütleriyle amansız bir mücadele yürütürken, kutsallarımıza yönelik hadsizlikler karşısında da tepkimizi göstermekten çekinmiyoruz. Asırlardır farklı kültürlere ve inançlara ev sahipliği yapan bir ülke olarak, etnik ve mezhep temelli çatışmaları engellemek için gayret gösteriyoruz. Özellikle dini özgürlükler konusunda tüm insanlığa örnek olacak dengeli, adaletli ve özgüvenli bir politika izlemeye çalışıyoruz. Kimsenin inancına, hayat tarzına müdahale etmediğimiz gibi, ülkemizde yaşayan tüm vatandaşlarımızın ibadet hürriyetini garanti altına alıyoruz. 86 yıl boyunca müze olarak kullanılan Ayasofya Camii'ni asli kimliğine kavuştururken, 1600 yıllık mazisiyle ülkemizin sembollerinden olan Sümela Manastırı'nın restorasyonunu da ihmal etmiyoruz."