"Erdoğan bu sözleri düzeltsin"

CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, Başbakan Erdoğan'ın Anayasanın 9 ayda yapılmasıyla ilgili sözlerini eleştirerek, "Başbakanın aklında uzlaşma ile anayasa yapmak yok, öyle anlıyorum." dedi.

cumhuriyet.com.tr

CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, Meclis TV yayınlarına getirilen kısıtlama ve basın özgürlüğüyle ilgili basın toplantısı düzenledi.

Toplantının sonunda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Hamzaçebi, Başbakan Erdoğan'ın Anayasanın 9 ayda yapılmasıyla ilgili sözleriyle ilgili şunları söyledi:

"İktidar partisi heyeti Başbakanın söylediğinden farklı olarak bir yıllık süre düşündüklerini söyledi. AKP'nin bir yılı önermesinin nedeni, 'anayasa ciddi bir iştir, meşru bir anayasa yapacak ve arkasında halk iradesinin geniş ölçüde olduğu bir anayasa için toplumun görüşlerinin alınması gerekir. Meclis'teki sayılar yeterli değil. O nedenle bir yıllık süreyi öngörüyoruz' şeklinde. CHP olarak bu anlayışı olumlu bulduk. Ama bir yıllık süreyle bir komisyonu kısıtlamanın da doğru olmadığın ifade ettik. Belki bir yılı da aşabilir. Yani belki aşmayabilir. Ama 1 yıldan daha kısa bir süreyi düşünmek 'sağlıklı bir anayasa yapmayacağız' demektir. Başbakanın aklında uzlaşma ile anayasa yapmak yok, öyle anlıyorum. Hemen Meclis'teki parmakları sayarak çoğunluk hesabı yaparak biz bu anayasayı 8-9 ayda bitiririz demek, özgürlüklerden yana bir anayasayı yapmayacağız demektir. Başbakanın bu açıklaması anayasa yapım sürecine zarar vermiştir. Başbakan ile arkadaşlarının aklındakiler farklıdır. Başbakanın bu cümlesini ben düzeltmesini öneriyorum. Uzlaşma komisyonuna saygı göstersin. Bir yıllık süre yetersiz demiyorum. Komisyonun çalışması, yöntemi bu sürenin yeterli olup olmayacağını gösterir."

 

Hamzaçebi de uzlaşma komisyonunda

Hamzaçebi, AKP heyeti ve CHP'nin TBMM Başkanı başkanlığında kurulacak Uzlaşma Komisyonu'na katılacağını ifade ettiğini belirterek şöyle konuştu:

"Bunlar Anayasa konusunda Türkiye'de ortak iklimin oluşturulması açısından önemli adımlar. Ancak bir yandan bu adımlar atılırken öte yandan bu sürece zarar veren, bağdaşmayan olaylar oluyor. 82 Anayasasındaki özgürlükleri ileri taşımak amacı peşinde koşmak varken, 82 Anayasasındaki bazı özgürlükleri bile vatandaştan esirgeyen bir hükümet anlayışı var."

 

İsa Gök yemin edecek mi?

Hamzaçebi, yemin etmeyen CHP Mersin Milletvekili İsa Gök'ün yemin edip etmeyeceğiyle ilgili soruya ise, "Yarın olsun bakalım" yanıtı verdi.


Meclis Başkanı'na çağrı

Başbakan Erdoğan'ın Meclis TV'nin genel kurulun iç tüzükte yazılı saatler içinde yayın yapacağıyla ilgili talimatı sonrası hızlı bir sürecin işlediğini ve Meclis Başkanının partilere danışmadan bu sürece onay verdiğini anlatan Hamzaçebi, Çiçek'e şu çağrıda bulundu:

"Demokrasi tartışma ve görüşmelerin serbestçe ifade edilmesi ve bu görüşlerin halka ulaştırılması demektir. Kendi ülkesinin Meclisindeki çalışmaları oradaki yapılan konuşmaları halktan saklamak isteyen bir hükümetin olduğu rejimin adı demokrasi değildir. Muhalefet partilerinin yaptığı konuşmaları halkın gözünden kulağından saklamak isteyen Başbakanın olduğu bir rejimin adı demokrasi değildir. Ortada problem vardır. Başbakan Meclis televizyonunu yayınlarının muhalefet partilerinin konuşmalarının halka ulaşmasından rahatsızlık duymaktadır. Böyle bir anlayışla bizim anayasa sürecine giderken olumlu bir iklimi yakalamamız maalesef mümkün değildir. Sayın Başbakanın tutumu Meclis Başkanının suskun kalarak ortaya koyduğu tutum bu sürece zarar verir. Biz Anayasa sürecinin sağlıklı şekilde işlemesini arzu ediyoruz. Ortada ciddi problem var. Bu problemin yarın Melcis açıldığında çözülmüş olması ve Meclis televizyonu yayınlarında öteden beri varolan sisteme dönülmüş olması gerekiyor. TBMM Başkanına çağrıda bulunuyorum. Meclis TV yayınlarının hükümet tutumundan bağımsız olarak eskisi gibi devam edeceğini Meclis Başkanı açıklamalı. Bu açıklamayı demokrasi adına bekliyoruz."

Meclis Başkanını diğer ülkelerde yaptığı yayınlarla ilgili araştırmasının sonuçlarını da paylaşan Hamzaçebi, 30 ülkede yapılan çalışmalara göre Bulgaristan haricinde parlamentoların çalışmalarının kesintisiz olarak izleyicilere ulaştığını söyledi.
 

"Basın özgürlüğü için de olumlu bir iklime ihtiyaç var"

Uluslararası kuruluşların basın özgürlüğüyle ilgili raporlarından Türkiye sıralamalarını hatırlatan Hamzaçebi, Uluslararası Basın Enstitüsünün son toplantısında gösterilen en vahim 7 basın özgürlüğü örneğinden birinin 63 gazetecinin tutuklu olduğu Türkiye olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Bu tablo üzüntü vermenin ötesinde utanç vericidir. Bu tabloyu düzeltmek için hükümete düşen görevler var. Nasıl anayasa yapmak için olumlu biri iklime ihtiyaç duyuyorsak basın özgürlüğü açısından da kötü olan notunu yükseltmek için de Türkiye'de olumlu bir iklime ihtiyaç var. Hükümetin basın özgürlüğüne saygı duyan bir anlayış içinde olması gerekir. Zor bir şey söylüyorum biliyorum. AKP ve basın özgürlüğünü yan yana getirmek mümkün değil ama toplum olarak bunu istemek zorundayız. Yarın Meclis açılacak ama seçilmiş bir gazeteci cezaevinde bulunuyor. Bunu Türkiye'nin kabul etmesi mümkün değil."