Erdoğan bozdu, hükümet gönderdi

'Yerli ve milli iktidar’, Erdoğan’ın bozduğunu düzeltmek için Başbakan Yardımcısı ve Merkez Bankası Başkanı'nı Londra'ya gönderdi.

Olcay Büyüktaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Londra’da pimini çektiği bombanın tahribatını azaltmak ve uluslararası piyasada güven kazanmak üzere yola çıkan ekonomi yönetimi, gitmeden elini güçlendirdi.

Merkez Bankası (TCMB) para politikası bileşiminde sadeleşme sürecinin tamamlanmasına karar verdiğini, bir hafta vadeli repo faizinin 1 Haziran itibarıyla TCMB politika faizi olarak mevcut yüzde 16.50’ye eşitleneceğini açıkladı.

TCMB’nin sadeleşmenin tamamlanmasına karar verdiğini açıklamasıyla TL’nin günlük kazancı yüzde 3’ü aştı, 10 yıllık göstergede düşüş 50 baz panın üzerinde oldu. Bu adım uzun süredir uygulanan ve yatırımcıların eleştirdiği alışılagelmişin dışındaki para politikası çerçevesinin de sona ermesi anlamına geliyor.

TCMB’nin hem gerektiğinde ek sıkılaşma için kendine alan açması hem de normal politika araçlarına dönerek öngörülebilirliği artırıyor olmasının etkisiyle TL’nin bugün dolar karşısındaki değer kazancı bir ara yüzde 3.3’e ulaşırken, 10 yıllık tahvil faizindeki düşüş 57 baz puana ulaştı.

Bankanın süreci tamamlaması ile faiz koridorunun alt bandı yüzde 15.0, politika faizi olacak bir haftalık repo faiz oranı yüzde 16.50, faiz koridorunun üst bandı yüzde 18.0, geç likidite penceresi (GLP) de yüzde 19.50 olarak.

Merkez Bankası’nın genel olarak bugüne kadar ana fonlama aracı haftalık repo faizi olurken 2010 sonrasında da banka farklı faiz oranlarından piyasaları fonlayarak alışılagelmiş para politikası çerçevesini terk etmişti.

Zamanla fonlama 1 hafta vadeli repo faizinden hiç yapılmamaya başlandı. TCMB bu dönemde piyasaya uyguladığı faiz oranını da günlük olarak değiştirmeye başladı.

İşdünyası ve bankacılara güven mesajı

Şimşek ve Çetinkaya Londra öncesi İstanbul’da yatırımcılar ile biraraya geldi; güven tesisi amaçlayan söylemler ve para politikasında sadeleşme ön plana çıktı.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya Londra ziyareti öncesi dün akşam İstanbul’da yatırımcılar ve iş dünyası temsilcileri ile biraraya geldi.

Toplantıya katılan bankacılar Şimşek’in söylemlerinde ekonomide bugüne kadar yapılanlar ve önümüzdeki dönemde yapılacaklara, mali disipline, sıkı para politikasına, piyasa ekonomisine bağlılığa ilişkin yer verdiğini belirttiler.

Bankacılar, toplantıda Çetinkaya’nın mesajlarında para politikası duruşunun sıkı olduğu ve uzun süre sıkı kalabileceğine yönelik söylemlere dikkat çektiler.

Katılımcılar para politikasında sadeleşme adımının oldukça yakın olduğu, 7 Haziran Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında değerlendirilebileceği izleniminin verilen mesajlar arasında ön plana çıktığını söylediler.

İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen toplantıda makro hedeflere ilişkin güven tesis edici açıklamaların yapıldığını belirterek, “Bunun yanı sıra para politikasında sadeleşmeye ve normalleşmeye gidişin ‘önümüzdeki günler’ ile ifade edilebilecek sürede gündeme gelebileceğini anlıyoruz” dedi.

Toplantıda Şimşek, daha önceki açıklamalara yakın görüş belirtti. Şimşek “Türkiye piyasalarla inatlaşmayacak. Yatırımcıların tedirginliklerini anlıyoruz. Gerekli adımları atıyoruz, atmaya devam edeceğiz” demişti.

Bükemediğin eli..

Ekonominin belli kurallar çerçevesinde yol aldığı ve bunun dışına çıkıldığında neler olabileceğine ciddi bir yükle ikna olan saray, şimdi bükümediği el ile tokalaşabilmek amacıyla, ekonomi yönetiminin birbiri attığı adımları izliyor. Düşük faiz baskısıyla Merkez’i hareket edemez hale getiren ve seçimler sonrasında Merkez’e daha da fazla vaziyet edeceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, liradaki erime yüzde 20’leri aşınca Başbakanı Binali Yıldırım tarafından zar zor ikna edilmesiyle başlayan süreç, şimdi telafi ziyaretiyle sürüyor.

Zira, hükümetin yüksek faiz ve yüksek enflasyona yol açan ekonomik modeli ekonomistlerin uzun suredir öngördüğü kur krizini de beraberinde getirmişti. Dolar karşısında son haftalardaki sert değer kayıpları yaşayan Türk Lirası yılbaşından bu yana yüzde 20 değersizleşti.

Şimdi Londra’ya giden ekip, artık daha öngörülebilir bir ekonomik çerçeve, daha bağımsız bir merkez görüntüsü verecek. Şimdi hep beraber bu yapılanların olumlu bir sonuç vermesini beklemek kalıyor. Aksi halde, ‘Bunlar IMF kapılarında sürünüyordu’ diye meydanlarda konuşan hükümetin kendisini IMF kapılarını aşındırmak durumunda kalabilir.