'Er ya da geç hesabını verecekler'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Filistin tüm insanlığın kalbinde kanayan bir yara oldu. İsrail, Filistin sorunu çözülmedikçe bölgenin huzur bulamayacağını görmek zorundadır" dedi.
cumhuriyet.com.trTürk-Arap İşbirliği Forumu Dışişleri Bakanları 5. Toplantısı öğle yemeğinde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Arap dünyasını ve İslam coğrafyasını yakından ilgilendiren, esasında, tüm dünyayı ve insanlığı çok yakından ilgilendiren bir konuda hissiyatını paylaşmak ve tebriklerini iletmek istediğini söyledi.
Erdoğan, önceki gece BM'de yapılan oylamada, Filistin'in, ''gözlemci devlet'' statüsüne kavuştuğunu anımsatarak, Filistin'in bir devlet olarak yeniden bu coğrafyada var olabilmesi için tarihi nitelikte bir adım atıldığını vurguladı.
Bu önemli gelişmeden dolayı tüm Filistinliler'i yürekten tebrik ettiğini ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Filistin'in gözlemci devlet statüsüne kavuşması için katkı veren, destek veren, oylamada 'evet' oyu kullanan ülkelere, devletlere, liderlere de buradan ayrıca şükranlarımı iletiyorum. Filistin ile ilgili bu gelişme, hiç kuşkusuz biraz önce de ifade ettiğim gibi, bölgemiz, dünyamız ve tüm insanlık için çok önemli, çok tarihi nitelikte bir gelişmedir. 1948'den bugüne kadar 64 yıl boyunca, Filistinliler'e uygulanan baskı, sindirme, yıldırma, göç ettirme politikaları, Filistinliler'e yönelik toplu kıyımlar, katliamlar, bölgede yaşanan savaşlar ve çatışmalar çok geniş bir coğrafyayı ve dünya siyasetini derinden etkiledi. Filistin, sadece bu coğrafyada değil, tüm insanlığın kalbinde, tüm insanlığın vicdanında kanayan bir yara oldu. Açıkçası tam bir iyimserlik içinde olduğumuz söylenemez ancak Filistin'in gözlemci devlet olmasıyla umutlarımızın çoğaldığını ifade etmek istiyorum. Her ne kadar gözlemci devlet olsa da Filistin'in bugün aynı zamanda işgal altında bir ülke olduğunu da görmek ve kabul etmek durumundayız. İsrail'in, bu aşamadan itibaren başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin oluşumunun önüne engel çıkarmaması gerekir. İsrail de artık görmelidir ki, Filistin sorunu devam ettikçe bu bölgeye huzur, barış, istikrar ve güvenliğin gelmesi mümkün olmayacak, bu bölgede kan ve gözyaşı dinmeyecektir.''
'Sizi hiçbir güç ayırmamalı'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında Filistinliler'e de seslenerek, ''Filistinliler şunu özellikle bilmelidir, ben onlara kardeşleri olarak, sevenleri olarak sesleniyorum; önceki gece sevinen, bayram eden, heyecanlanan, umutlanan, gözleri sevinçten yaşaran sadece Filistinliler değil, tüm Müslümanlardır, tüm dünyadır'' dedi. On yıllar boyunca Müslümanlar'ın da dünyanın da kalbinin Filistinlilerle attığını vurgulayan Erdoğan, işte bunun için Filistin'de ayrılığın derhal, bir an önce son bulmasını istediklerini söyledi. Filistinliler'in dayanışma içinde olmasını, birbirlerini Allah için sevmesini istediklerini ifade eden Erdoğan, Filistinliler'e ''Sizi hiç bir güç ayırmamalı'' diye seslendi.
Başbakan Erdoğan, Filistin'de, Filistinli taraflar arasında husumet, anlaşmazlık hele hele çatışma görmek istemediklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bütün dünya, bütün İslam coğrafyası Filistin'in sevinciyle kucaklaşırken, Filistinliler'in kendi aralarında kucaklaşmamalarını asla kabullenemeyiz. Filistin'i daha ileri statülere taşımak, Filistin'i, başkenti Doğu Kudüs olan bir devlet olarak görebilmek için, Filistin'in birliği, beraberliği şarttır ve biz de bunu görmek, bunun heyecanını yaşamak istiyoruz. Filistinli kardeşlerimi tekrar tebrik ediyor, 'mebruk Filistin' tebrikler Filistin diyorum. Hayırlı olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.''
Suriye sorunu
Erdoğan, Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgede gündemi belirleyen bir başka meselenin de Suriye meselesi olduğunu söyledi. Rejimin, masum sivillere karşı ayrım gözetmeksizin uyguladığı baskı ve şiddet politikasının, 20'nci ayını doldurduğunu ifade eden Erdoğan, bu 20 ay boyunca, Suriye rejiminin, elindeki tüm devlet imkanlarını kullanarak, halkına karşı acımasız, kuralsız, sınırsız bir kıyım yürüttüğünü ve yürütmeye devam ettiğini kaydetti.
Başbakan Erdoğan, ''Rejim, Suriye'de yönetme ehliyetini ve meşruiyetini çoktan kaybetmiş durumdadır. Tarihte hiçbir yönetim, halkına karşı savaşta muzaffer olamamıştır bundan sonra da olamayacaktır. Esed ve rejiminin, kanlı fakat beyhude bir çaba içinde olduğu, adım adım sona yaklaştığı inkar edilemez bir gerçektir. Şu anda Esed, babasıyla rekabet ediyor. Babası Hama-Humus'ta 30 bin insanın, 30 bin Müslüman'ın canına kıymıştı. O da şu anda 50 bini yakalamış durumda, babasını geçmiş vaziyette. Esed rejimine hangi gerekçeyle olursa olsun destek verenler, sempati besleyenler de bu rejiminin işlediği suçlara ortaktırlar ve tarih karşısında er ya da geç hesap vermek durumunda kalacaklardır'' diye konuştu.
'Suriyeliler onurlu bir yaşam mücadelesi veriyor'
Suriyeliler'in, onurlu bir yaşam mücadelesi verdiğini belirten Erdoğan, bu mücadelede onların yanında yer almanın herkes için ahlaki ve vicdani bir borç olduğunu ifade etti. Bu sorumluluk anlayışından hareketle ve yüzlerce yıllık akrabalık ilişkilerinin bir gereği olarak, Suriyeliler'e imkanların elverdiği her türlü yardımı sağladıklarını anlatan Erdoğan, bugün itibariyle Türkiye'de 200 bine yakın Suriyeli'yi misafir ettiklerini, onların ihtiyaçlarını karşılama gayreti içinde olduklarını kaydetti.
Başbakan Erdoğan, bu zor günlerinde Suriyeliler'e Türkiye'nin kapılarını her daim açık tutmakta kararlı olduklarını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Şartlar ne olursa olsun kapımızı açık tutacağız. Suriye halkı şimdiden, her kesimin hakça ve eşit bir şekilde söz sahibi olacağı, halkın meşru beklentileri ve özgür iradesi üzerine bina edilecek yeni, demokratik Suriye'nin inşası yönünde önemli aşamalar kaydediyor. Bildiğiniz gibi muhalefet, Suriye halkının çağrısını ve uluslararası toplumun tavsiyesini dikkate alarak, geçtiğimiz ay Doha'da birleşme yönünde tarihi bir adım atmış, Suriye Muhalefet ve Devrimci Güçler Koalisyonu'nu oluşturmuştur. Doha'da kazanılan ivmenin korunması için bizlere önemli görevler düşüyor. Muhalefetin saflarını birleştirmesi suretiyle atılan bu olumlu adım karşılığında, verilen sözlerin somut eylem ve icraata dönüştürülmesinin zamanı gelmiştir.''
Erdoğan, koalisyona verecekleri her desteğin, Suriyeliler'in meşru taleplerinin yerine getirilmesine ve bu sayede barış, huzur, refah içinde bir Suriye'nin inşasına katkı sağlayacağını vurguladı.
'Sorunumuz Suriye halkıyla değildir'
''Bizim sorunumuz Suriye halkıyla değildir, Suriye halkının tümü bizim kardeşimizdir. Sorunumuz Suriye'deki zalim Esed rejimiyledir'' diyen Erdoğan, Marakeş'te, 12 Aralık'ta gerçekleştirilecek Suriye Halkının Dostları Grubu'nun dördüncü toplantısında muhalefete güçlü bir destek verilmesini beklediklerini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin de içinde bulunduğu zor coğrafyada tarihi nitelikte gelişmelere şahit olunduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: ''Son yıllarda, karşı karşıya kaldığımız sorunları, yakın tarihte örneği görülmemiş şekilde birlik ve dayanışma sergileyerek, istişare mekanizmalarını çalıştırarak aşma başarısını gösterdik. Açıkçası, bugün Filistin sorununda ulaşılan aşama, bölge ülkelerinin ittifakının, dayanışmasının, istişarelerinin eseridir. Suriye meselesi de aynı şekilde dayanışma ve istişare ile inşallah geride kalacaktır. Bölgemizdeki diğer acil ve ciddi meseleler konusunda da istişarelerimizi sürdürmemizin, dayanışmamızı daha ileri seviyelere çıkarmamızın son derece önemli olduğuna inanıyorum. Ortak bir tarihin, ortak bir medeniyetin, en önemlisi de ortak bir coğrafyanın mensupları olarak, bizi, ülkelerimizi, halklarımızı ilgilendiren her konuda çözüm üretecek irade ortaya koyabiliriz. Bu sayede, ülkelerimizi daha fazla refaha ulaştıracağımız gibi, bölgesel ve küresel barışı da güçlü şekilde tesis edeceğimizden hiç şüphe yoktur.''
Başbakan Erdoğan, sözlerini Hazreti Muhammed'in herkese ışık tutmasını ve rehber olmasını istediği ''İki birden, üç ikiden, dört de üçten iyidir. İttifak ediniz'' hadisini hatırlatarak tamamladı.
Filistin'in yeni statüsü pasta keserek kutlandı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının ardından, Türkiye'de öğrenim gören Filistinli öğrencilerin, Filistin'in BM'de üye olmayan gözlemci devlet statüsü kazanması münasebetiyle hazırladığı Filistin bayrağı şeklindeki pastayı kesti. Erdoğan'a pastayı keserken Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Arap Ligi Genel Sekreteri Nebil el-Arabi, Lübnan Dışişleri Bakanı Adnan Mansur, Filistin Bakan Yardımcısı Taysir Farahat da eşlik etti.
Başbakan Erdoğan, kestiği pastadan kendisine eşlik eden devlet adamlarına ikram etti.
Filistinli öğrenciler daha sonra Başbakan Erdoğan'a üzerinde Türkiye ve Filistin bayrağı bulunan atkı ile Filistin bayrağı hediye etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Filistinli öğrencilerle hatıra fotoğrafı da çektirdi.