Enflasyondan kurtulmak için kirli oyunlar
Kale Grubu patronu piyasalarda ciddi bir likidite sıkıntısı olduğunu ve uzun vadeli düşünmek zorundaki sanayicinin önünü göremediğini, stok yapmaya ittiğini söyledi.
Şehriban KıraçKale Grubu Başkanı ve İstanbul Sanayi Odası Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay, enflasyonun bir numaralı mücadele alanı olması gerektiğine işaret ederek, insanların iş yapamadığını önünü göremediğini söyledi.
Enflasyonun her şeyden kötü olduğunu vurgulayan Bodur Okyay, “Enflasyonla mücadele çok kritik bu milletin ahlakını bozan bir şey. Eskiden stoklaşma, stok kültürü, stokçular vardı. İş buna doğru gidiyor. Sanayici stokçuluğu sevmez. Ama iş buna gidiyor. Normalleşme şart. Enflasyon bir numaralı mücadele alanı olmalı. İnsanlar iş yapmıyor yatırım yapmıyor. Ondan sonra önünü göremiyor. Sonra işin kolayı var ‘hap yaptım para kaptım’ bunu gidermek lazım. Plan program yapıldıkça bu işlerin eylül ekime aylarına doğru biraz daha düzeleceğini ümit etmek istiyorum. Bizim tek yaptığımız şey dua etmek” ifadesini kullandı.
Maliyetler yükseliyor
Türkiye’de maliyet enflasyonunun bulunduğunu Avro ve dolarla aldıkları kimyasallar bulunduğunu Bu artış oldukça bir şekilde ürünlere yansıtmak zorunda olduklarını kaydeden Bodur Okyay, “Enflasyon ve kurdaki artışı da fiyata yüzde 100 yansıtamıyoruz. Burada kâr marjından feragat etmek zorunda kalıyoruz. Verimliliğe maliyet azaltıcı projelere yöneliyorsunuz bunları devreye aldığınızda da enerjiye yüzde 20 zam geliyor yine bir işe yaramıyor” ifadesini kullandı.
Balıkesir’de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Zeynep Bodur Okyay, yatırım yaparken kredi kullanımında çok açılmamaya çalıştıklarını dile getirdi. Yatırımlar konusunda “Yurtdışında önümüzü görelim dediğimiz şeyler var” diyen Okyay’ın görüşleri özetle şöyle; Her şey bir denge meselesi. Yurt içinde zaten başlayan yatırımlarımız var. Sanayide bir düğmeye bastığınızda onun bir daha kapatma düğmesi yok. O zaman zarar ediyorsunuz. Yatırımlarda güven ve önünü görmenin büyük önemi var.
İnşaat nezle oluyor
Bu yıl iç piyasada inşaat işlerinin nasıl gittiğine yönelik soru üzerine Okyay, “Seçimler ve hükümet kurulması süreçleri bir beklenti yaratır. Beklenti olunca da inşaat piyasası hemen nezle oluyor. ‘Dur bakalım, bir görelim’ diyenler oluyor” dedi.
Piyasada bir likidite sıkıntısı olduğunu ifade eden Bodur Okyay, her ne kadar yerlileştirme gayretleri olsa da girdilerin bir kısmının ithal olmasından dolayı dövizdeki hareketliliğin de etkilerini yaşadıklarını söyledi.
Bodur Okyay, faizlere ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı: İstanbul Sanayi Odası’nda da uzun süredir Türkiye’nin bir kalkınma bankasına ihtiyacı olduğunu söylüyoruz. Avrupalı rakiplerimiz gibi düşük faizli ve uzun vadeli kredi imkânına ihtiyaç var.
Ödeme riski
-Sanayici kendi gücüyle dayanabildiği kadar ilerlemeye çalışıyor ve aşırı ödeme riskleri alıyor. Dolayısıyla şirketler hızlı büyüyemiyor.
-Sanayi ile finansman karşıt kutuplar değil, iç içe. Devletin de önünü açmak için fırsatları ehil ellere ve doğru firmalara kaydırması gerekiyor. Sanayi desteksiz olmaz.
-Finansman ve sermaye kuş gibi ürkektir. Sıktın mı ölüyor, bıraktın mı uçuyor. Tutarlılık önemli.