"Enflasyonda belirgin artış"
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), ''enflasyonda baz etkilerinin güçlü olduğu bir döneme girildiğine ve bu nedenle özellikle Aralık ayında yıllık enflasyonda belirgin bir artış gözleneceğine'' dikkati çekti.
cumhuriyet.com.trPPK değerlendirmesine göre, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) dönemlik büyüme eğilimi yavaşlayarak sürdü. Vergi indirimlerinin kademeli biçimde geri alınmasıyla, özel tüketim talebi ikinci çeyrekteki kayda değer yükselişin ardından daha zayıf bir seyir izledi. Özel yatırımlarda uzun bir aradan sonra dönemlik bazda sınırlı da olsa ilk kez toparlanma gözlendi.
''Son dönemde açıklanan verilerin, iktisadi faaliyette ılımlı bir toparlanma sürecine girildiğini gösterdiğine'' işaret edilen değerlendirmede, sanayi üretiminin Ekim'de yıllık yüzde 6,5 oranında arttığı, üretimde yıllık bazda uzun süredir gözlenen düşüş eğiliminin sona erdiği hatırlatıldı.
Bu artışta, ''çalışma günü etkisine'' dikkat çeken kurul, ''takvim etkilerinden arındırılmış verilerle yıllık bazda daralmanın sürdüğünü'' not etti. Kurul üyeleri, Kasım ve Aralık aylarında da takvim etkilerinin belirleyici olacağına dikkat çekerek, yıllık kıyaslamalarda söz konusu etkilerden arındırılmış verilerin önemini vurguladı.
Açıklamaya göre, PPK, mevsimsellikten arındırıldığında dahi üretimin Ekim ayında Eylül ayına kıyasla kayda değer bir artış gösterdiğine işaret ederken, kurul üyeleri, ''Ramazan ayı ve Bayram dönemlerinde üretimde mevsimselliğin ötesinde dalgalanmalar gözlenebileceğine, dolayısıyla üretime ilişkin eğilimler yorumlanırken tek bir ayın verisinden ziyade birkaç aylık ortalamaları göz önüne almanın faydalı olacağı'' görüşünü dile getirdi. Bu doğrultuda mevsimsellikten arındırılmış verilerle Eylül-Ekim dönemi, Temmuz-Ağustos ile kıyaslandığında, sanayi üretiminde ılımlı bir eğilime işaret ediyor.
Açıklamada, ''salt Ekim ayı artışı dikkate alınarak üretimde güçlü ve kalıcı bir toparlanma olduğu yönündeki tespitlerin sağlıklı olmayacağı not edilmelidir'' denildi.
"Faiz oranlarını uzun bir süre düşük düzeyde tutmak gerekecek"
Kurul, baz etkilerinin güçlü olduğu bir döneme girilmesi nedeniyle, özellikle Aralık ayında yıllık enflasyonda belirgin bir artış gözleneceğine, enflasyonun 2010 yılının ortalarına kadar dönemsel artışlar sergileyebileceğine dikkat çekti.
Değerlendirmede, ekonominin yavaş fakat istikrarlı bir toparlanma eğilimine girdiği belirtilirken, kapasite kullanım oranlarının ve istihdamın mevcut seviyesi göz önüne alındığında, orta vadede yurt içi kaynak kullanımının ve dolayısıyla enflasyonun düşük seviyelerini koruyacağı ifade edildi. Değerlendirmeye göre, temel (çekirdek) enflasyon göstergelerinin olumlu seyrini sürdüreceği ve özellikle 2010 yılının son çeyreğinden itibaren enflasyonun yeniden düşüş eğilimine girerek yıl sonunu hedefin altında tamamlayacağı tahmin ediliyor.
Değerlendirmede, şu tespitlere yer verildi:
''Son dönemde açıklanan veriler en kötünün geride kaldığını teyit etse de küresel ekonomideki toparlanma henüz yeterince güçlü bir ivme kazanmamıştır. Bu çerçevede, küresel ekonomideki sorunların henüz tam olarak giderilememiş olduğunu ve toparlanmanın gücüne ilişkin belirsizliklerin devam ettiğini dikkate alan Kurul, para politikası doğrultusunda, faiz oranlarının uzun bir süre düşük düzeylerde tutulması gerekeceğini vurgulamıştır.
Önümüzdeki dönemlerde küresel büyümenin tekrar kesintiye uğraması ve bu durumun yurt içi iktisadi faaliyetteki toparlanmayı geciktirmesi durumunda, politika faizlerinde ek bir indirim süreci söz konusu olabilecektir.''
Petrol ve diğer emtia fiyatlarının olası seyrinin önemli bir risk unsuru olmaya devam ettiği belirtilen değerlendirmede, Orta Vadeli Program'da yer alan hedeflerin uygulamada da hayata geçirilmesi halinde, orta vadede politika faizinin tek hanede kalmasının mümkün olduğu kaydedildi.
Küresel risklere karşı ekonominin direncini koruması için basiretli bir para politikası gerektiği ve bunun tek başına yeterli olmadığı belirtilen değerlendirmede, OVP ve AB'ye uyuma yönelik çalışmaların önemine dikkat çekildi.
Öncü göstergelere göre büyümedeki yavaşlama eğilimi sürüyor
PPK değerlendirmesine göre, öncü göstergeler, büyümedeki yavaşlama eğiliminin son çeyrekte de sürdüğüne işaret ediyor. Vergi indirimlerine konu olan malların dışında kalan ve daha çok cari dönem gelirine duyarlı olan harcama gruplarındaki olumsuz seyir sürüyor.
Kurul üyeleri, iş gücü piyasasındaki olumsuz seyir göz önüne alındığında, cari dönem gelirine duyarlı gruplarda talebin zayıf seyrini sürdürebileceğine dikkati çekti.
Mevsimsellikten arındırılmış verilerle tüketim malları üretimi Ekim ayı itibarıyla bir önceki çeyrek ortalamasına kıyasla önemli bir değişim göstermezken, ithalat miktarı, başta binek otomobil kaynaklı olmak üzere geriledi. Tüketici güven endeksleri ve tüketim endeksleri de iç talepteki zayıf görünümü destekler nitelikte. Bu çerçevede, tüketim talebinin, son çeyrekte de yataya yakın bir seyir izlemesi bekleniyor.
Değerlendirmeye göre, imalat sanayi firmalarının sınırlı kapasite kullanımında, iç pazarda ve dış pazarda talep yetersizliğindeki artış eğilimini koruyor. Toplam talebe ilişkin belirsizlikler, yatırım talebini sınırlamaya devam ediyor. Üretim ve ithalat verileri bir arada değerlendirildiğinde, yatırım talebinin son çeyrekte toparlanmaya devam etmesi, ancak düşük düzeylerini koruması bekleniyor.
Açıklamada, ''dış talep görünümünde küresel büyümeden veya yeni ihracat pazarlarından kaynaklanan belirgin bir iyileşme olmadan, iktisadi faaliyette güçlü bir toparlanma beklenmediği, istihdam koşullarının kalıcı olarak iyileşmesinin uzun zaman alacağı'' değerlendirmelerine yer verildi.
Kurul üyeleri, özellikle sanayi istihdamındaki düşüşün durmasını önemli bir gelişme olarak nitelendirirken, istihdam artışının henüz çok yavaş olmasının, işsizlik oranlarının uzun süre yüksek seviyelerde seyredeceğini gösterdiğine işaret etti.
Enflasyon rakamları
Değerlendirmede, Kasım'da tüketici fiyat endeksinin yüzde 1,27 arttığı ve yıllık enflasyonun yüzde 5,53'e yükseldiği hatırlatıldı ve yıllık enflasyondaki artışta büyük ölçüde işlenmemiş gıda fiyatlarındaki yükselişin etkisi olduğu kaydedildi.
İşlenmemiş gıda, enerji ve altın gibi kalemler dışarıda tutulduğunda, son yılların en düşük Kasım ayı enflasyonunun yasandığı belirtilen açıklamada, ''Kasım'daki yıllık enflasyondaki yükselişin büyük ölçüde geçici unsurlardan ve baz etkisinden kaynaklandığı, enflasyonun ana eğiliminde bir bozulma göstermediği'' değerlendirmesinde bulunuldu.
Değerlendirmede, son iki aydır meyve-sebze ve et fiyatlarındaki yükselişlerin sonucunda mevsimsel ortalamaların üzerinde artışlar gözlendiği ve gıda fiyatlarındaki artış eğiliminin Aralık ayında da devam edeceğinin beklendiği belirtildi.
PPK değerlendirmesine göre, Ekim ayında elektrik tarifelerinde yapılan artışla yükselen enerji grubu fiyatları, Kasım'da da uluslararası petrol fiyatlarındaki gelişmelere paralel olarak artış kaydetti. Gelecek dönemde enerji fiyatlarının yıllık artış oranlarının, baz etkisi nedeniyle yükseleceği tahmin ediliyor.
Geçen yılın son çeyreğinde emtia fiyatlarında gözlenen düşüşün 2008 Aralık ayından itibaren enerji fiyatlarında belirgin azalışları da beraberinde getirdiği hatırlatılan değerlendirmede, bu gelişmenin yıllık değişim oranları üzerinde yol açtığı baz etkisinin bu yıl Aralık'tan itibaren kendini hissettirmeye başlayacağı kaydedildi.
Değerlendirmeye göre, geçici vergi indirimlerinin sona ermesiyle Ekim'de yükselen enerji ve gıda dışı mal grubu fiyatları yıllık artış oranı, Kasım'da da bu eğilimini sürdürdü. Bu gelişmede altın fiyatlarının uluslararası gelişmeler sonucunda yüzde 7,61 artmasına ek olarak, giyim ve ayakkabı grubu yıllık enflasyonunun geçen yıldaki düşük bazın etkisiyle yükselmesi belirleyici oldu.
Kasım'da, hizmet grubu yıllık enflasyonundaki düşüş eğiliminin sürdüğü, kira yıllık enflasyonundaki gerilemenin devam ettiği anlatılan değerlendirmede, et fiyatlarındaki artışın lokanta-oteller grubu fiyatlarına etkilerinin son iki aya kıyasla daha düşük olduğu belirtilerek, böylelikle, hizmet grubu enflasyonunun tarihsel olarak en düşük seviyelerine ulaştIğIna dikkat çekildi.