Endonezya’nın ‘PancasIla’ kültürü
Endonezya’nın birlik, bütünlük sloganı “Bhinneka tingal ika -Çeşitlilik içinde birlik”tir. Bunun lafta kalmayan bir slogan olduğuna bir kez daha şahit olduk.
GÜLSEREN TOZKOPARAN JORDANEndonezya Büyükelçisi Lalu Muhammed İkbal, Ankara Oran’daki elçilik konutunda 17 Ağustos’ta yapılan 76. Bağımsızlık Günü kutlamaları sırasında Endonezya’ya Zoom ile bağlandı, bahçede toplanmış vatandaşları eşliğinde ülkenin altı resmi dininin temsilcileri önderliğinde her dinin inancına göre tek tek dua edildi.
İslam, Katolik, Protestan, Budist, Konfüçyonist, Hindu dinlerine göre toplu yapılan duanın içeriği Covid-19 pandemisi nedeniyle yaşanan zor günlerden bir an önce kurtulunması, sağlık ve esenliği bunu yanı sıra Türk milleti ve Türkiye de yaşayan tüm Endonezya vatandaşlarının son zamanlarda meydana gelen doğal afetlerden korunması ve güvenliğiydi.
BAĞIMSIZLIK DÖNEMİNE UZANIYOR
Büyükelçi İkbal’in Bağımsızlık Günü’ndeki bu organizasyonu tam da ülkenin bağımsızlığı ilan edildiğinde üzerinde uzun uzun tartışılarak benimsenen değerleri, ideolojiyi ve politik felsefesini yansıtıyordu: Pancasila! Endonezya’da en sık duyulan kelime olan Pancasila felsefesini anlamak biraz zaman alır...
Endonezya’da, 350 yıl süren Hollanda sömürgeciliği İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla kesintiye uğramış, o zamanki adı ile Hollanda Doğu Hint Adaları bu kez 1942 yılında Japonya işgali altına girmişti. 1945 yılında savaşın sona ermesiyle Japon işgali sona erdi. İngilizlerin adaya adım atıp da Japonların teslim olmasından sonra Hollanda’nın ülkeyi tekrar ele geçirmesine geçit vermeden, bir süredir çalışmalarını gizliden gizliye sürdüren bağımsızlık yanlısı milliyetçi bir grup ülkenin bağımsızlığını ilan etti. Sonraki süreçte Endonezya’nın başkanı olacak olan Sukarno’nun evinden bağımsızlık ilanı duyuruldu.
Akabinde çeşitli din, düşünce ve etnik kökenden gelen ulusun tüm kurucuları, ülkeleri için Pancasila felsefesi etrafında birleşti. İlk kez 1 Haziran 1945’te Başkan Sukarno tarafından dile getirilen ideoloji benimsenerek Cakarta tüzüğü olarak 18 Ağutos’ta son halini aldı.
ÇOK KÜLTÜRLÜ YAPI
Sanskrit kökenden gelen Pancasila’nın kelime anlamı “Beş temel ilke”. Özetle bu ilkeler Tanrı’ya inanan özgür-birlik içinde bir Endonezya, milliyetçilik, insancıllık-uluslararacılık, demokrasi ve sosyal adalet.
Kaynaklara göre Pancasila yani bu beş temel ilkenin oluşturulması sırasında çoğulcu bir devlet çağrısı yapan milliyetçiler ile şeriat sistemi isteyen İslamcılar arasında hararetli tartışmalar yaşanmış ancak sonuçta dini hoşgörü baskın gelmiştir. Farklı diller, yaşam biçimleri ve çeşitli etnik grupların oluşturduğu çok kültürlü bir ülke olan Endonezya’nın kurucuları devlet ideolojisinin, hakkaniyet içinde ortak yarar sağlaması ve toplumun tüm yelpazesini kapsamasına öncelik vermişlerdir.
Dinler arasında barış ve uyum Endonezya kültürünün çok önemli bir parçasıdır. Pancasila ile radikalizm ve aşırılık caydırılır. Çoğulcu Endonezya toplumunda uyumlu bir yaşam için kişinin dini, etnik ve sosyal bir gruba üyeliği, diğer gruplarla ilişkilerinde baskın olmamalı, ayrımcılık yapılmamalı veya önyargılı olmamalıdır.
İşbirliği Pancasila’nın temel ruhunu oluşturur. “Çeşitlilik içinde Birlik” sloganı Pancasila felsefesinden doğmuştur.
ÜNİVERSİTEDE DERS
Tarih içinde bu temel prensiplerin sekteye uğradığı zamanlar yok değildir. Bununla birlikte Pancasila, birçok durumda Endonezya’yı birleştiren en önemli unsurdur, çözümdür. Üniversiteye başlayan her öğrenci, Pancasila’yı anlama ve uygulama rehberi dersini alıp geçmeden mezun olamaz. 2018’deki son nüfus sayımına göre nüfusunun yüzde 86’sı Müslüman olan Endonezya’da kalan yüzde 14’lük oran diğer beş resmi dinin yanında resmi olmayan 245 dini inanç arasında dağılmıştır.
Bağımsızlık Günü kutlamasına Büyükelçi İkbal’in nazik daveti ile katıldım ve bir sürpriziyle karşılaştım. Endonezya ile ticaret yapan bazı iş insanları ve Türkiye’deki fahri konsoloslar ile birlikte bana da bir teşekkür belgesi takdim edildi. Endonezya dostu sayılarak paha biçilmez nişanı ve takdir belgesini almaktan duyduğum onur ve mutluluğu bu sayfada paylaşmak isterim.
Sekiz erkek arasında tek kadın olarak bulunduğum yemek masasında yanımda oturan Nurrahman Avcı ile tanıştım. Sohbetimizde kendisinin elçilikte çalışan üçüncü ve son kuşak olduğunu, 30 yıl hizmetten sonra emekli olduğu için teşekkür belgesi aldığını öğrendim. İsmini babasının birlikte çalıştığı büyükelçi koymuş. Tanıştığım diğer diplomat Hikmet Bey, 1970’li yıllarda babasının da diplomat olması nedeniyle Ankara da yaşamış, çocukluğunu geçirdiği Ankara’yı hiç unutamamış ve yıllar sonra kendisi diplomat olarak çocuklarıyla beraber geri dönmüş.
Törende ödül alan başka bir grup Türkiye’de Endonezya vatandaşlarının korunmasında çalışan görev gücünün 40 üyesi oldu.
Büyükelçi İkbal, üç yıldır görev yaptığı Ankara’dan önümüzdeki yılın başlarında ayrılma ihtimalini anlattı. Kutlama törenleri Pancasila ruhuyla yemekli, müzikli, danslı, hediye çekilişli ve Büyükelçi İkbal’in vatandaşların arasına karışıp söylediği şarkılarla tam bir bayram havasında geçti.
gjtozkoparan@hotmail.com