Emre Belözoğlu Papa Franciscus'la poz verdi
Milli futbolcu Emre Belözoğlu, davetli olduğu "Barış için Dinlerarası Maç" organizasyonu için Vatikanda'ydı.
cumhuriyet.com.trPAPA İLE EL SIKIŞAN TEK TÜRK FUTBOLCU
Papa'nın konuşmasını takip eden ve kendisiyle el sıkışan futbolcular arasındaki tek Türk olan Belözoğlu, çıkışta Türk gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Gelirinin, Arjantin'in başkenti Buenos Airesli binlerce bebek ve çocuğun faydalanacağı bir okul ağı projesinde kullanılacak maç için Belözoğlu, "Güzel bir davet. Çok güzel bir organizasyon. Bizim için burada olmak büyük bir onur. Ülkemizi temsilen buradayız. Elimizden geldiğince burada dünyadaki barış adına bir şeyler yapmaya çalışacağız" diye konuştu.
"Dünyada son dönemde yaşananlar ortada" diyen 34 yaşındaki milli futbolcu, "Eski takım kaptanım Javier Zanetti de böyle bir organizasyona öncülük etti ve beni davet etti, bize gelmek düşüyordu. Beni böyle bir organizasyona davet eden herkese tekrar teşekkür ediyorum" ifadesini kullandı.
"VOLKAN'I BURADA KONUŞMAYALIM"
Emre Belözoğlu, Galatasaray ile oynanan Süper Kupa finalindeki hal, hareket ve açıklamaları nedeniyle tepki çeken takım arkadaşı Volkan Demirel ile ilgili bir soruya ise "Bu konuları burada konuşmak olmaz. Volkan takım arkadaşım. Bir şey söylemek doğru olmaz" yanıtını verdi.
Belözoğlu'nun, ruhani liderin konuşmasını dinlerken zaman zaman cep telefonuyla görüntü aldığı ve ara ara da yanında oturan eski takım arkadaşı Diego Lugano ile konuştuğu gözlendi.
EMRE'NİN PAPA İLE POZU TEMEL FIKRASINI HATIRLATTI
İşte o fıkra
Temel İtalya’da Fiat fabrikasında çalışan bir işçi… Dönemin Sovyet lideri Krusçev resmi bir ziyaret için İtalya’ya gelmiş. Programda Fiat tesisleri de var.
Fabrikanın tezgahları arasında dolaşırken Temel’e rastlamış. Herkesin gözü önünde ”Vay Temel…” diye sarılıp kucaklaşmış. Orada ayaküstü sohbet etmişler.
Tüm protokol bu dostluktan şaşkın… Konuk gittikten sonra patron Temel’i çağırıp, Krusçev’i nereden tanıdığını sormuş. Temel “Hiiç” demiş. ”Ben eskiden komünisttim… 1 Mayıs kutlamaları için parti beni Moskova’ya göndermişti. Orada tanışmıştım.”
Olay unutulmuş… Üç beş ay sonra bu kez Amerika başkanı Nixon gelmiş İtalya’ya. Yine aynı program ve fabrika ziyareti. Tezgahların arasında ‘”Vay Temel,vay Nixon…” muhabbeti.
İyice meraklanan patron ziyaretten sonra Temel’i yine çağırtmış. Soru da cevap da aynı; ”Bir ara Amerika’ya göç etmeye kalkıştım. New York’ta başım polisle belaya girdi. Bu Nixon o zaman çiçeği burnunda bir avukattı. Beni o savunmuştu…”
Olay bu kadarla kalsa iyi. İki ay sonra Fransa başkanı De Gaulle ziyaretinde de aynı manzara yaşanınca Patron Agnelli derin bunalımlara girmiş. Kendisini tanıyan yok. Yanında çalışan Temel’in uluslararası çevresi var.
- De Gaulle’ü nereden tanıyorsun?
- Nazilere karşı Paris’te yeraltı savaşı yapıyorduk… Özel kuryesiydim.
- Sen herkesi tanır mısın?
- Evet, hemen hemen…
Patron iyice hırslanmış.
- Neredeyse Papa da arkadaşım diyeceksin.
Temel gülmüş. “Tabii. Yakın arkadaşımdır.”
Çıldırma noktasına gelen Agnelli haykırmış:
- İspatla… İspatlayamazsan kovarım…
Temel:
- Tamam, bu pazar ayininde Vatikan meydanında olun. Papa balkondan halkı takdis ederken ben yanında olacağım.
Patron Pazar’ı iple çekmiş. Vatikan’da Papayı bekleyen kalabalığın arasına karışıp beklemeye başlamış. Bir süre sonra Papa balkona çıkmış. Yanında Temel… Kalabalığa bakıp, patronunu bulmaya çalışıyor. O sırada bir kargaşa olmuş. Biri bayılmış…
Temel bayılanın kendi patronu olduğunu görünce Papaya “Bana müsaade” deyip meydana koşmuş. Agnelli yerde yatıyor… Bir iki kişi de ayıltmaya çalışıyor.
Temel çevresindekilere, “Bu benim patronumdur; ne oldu?” diye sorunca biri cevap vermiş:
- Siz Papa ile balkona çıktığınızda bunun önünde iki Japon turist vardı. Japonlardan biri senin patronuna dönüp, “Şu sağdaki bizim Temel, ama yanındaki kim?” diye sorunca seninki düşüp bayıldı...