Emekliler borç içinde yüzüyor
Türkiye İşçi Emeklileri Derneği (TİED) tarafından yapılan araştırmaya göre, emeklilerin yaklaşık dörtte üçü borçlu. İşsiz çocuğu olan emeklilerin oranı ise yüzde 60,5.
cumhuriyet.com.trTürkiye İşçi Emeklileri Derneği (TİED) aralarında İstanbul, Bursa, Kocaeli, İzmir, Zonguldak, Karabük, Ankara, Konya, Antalya, Mersin, Gaziantep, Sivas, Trabzon, Rize, Malatya, Şanlıurfa, Diyarbakır, Erzurum, Iğdır ve Van'ın bulunduğu 47 ilde 4 bin 362 emeklinin katılımıyla ''Türkiye Emekli Profili Araştırması'' gerçekleştirdi.
Araştırmaya katılan emeklilere ''İşsiz çocuğunuz var mı?'' sorusu yöneltildi. Emeklilerin yüzde 60,5'i bu soruya ''işsiz çocuğu bulunduğu'' yanıtını verdi. Emeklilerin yüzde 55,7'si 1 ila 3 işsiz çocuğu olduğunu, yüzde 4,8'i 4'ten fazla işsiz çocuğu olduğunu bildirdi.
Katılımcılardan, emekli aylığıyla kendisinden başka 2 ve daha fazla kişiyi geçindirenlerin oranı yüzde 81,1'i buluyor.
Araştırma, emeklilik döneminde de borçtan kurtulunamadığını ortaya koyuyor. Çünkü, araştırmaya göre, emeklilerin yaklaşık dörtte üçü borçlu durumda.
''Borcunuz var mı?'' sorusu yöneltilen emeklilerin yüzde 74,3'ü ''evet'' yanıtını verirken, ''hayır'' diyenlerin oranı yüzde 25,7'de kaldı.
Araştırma, bu tablo içinde emeklilerinin birikim yapamadıklarını da ortaya koydu. Birikim yapıp, yapamadıkları yönündeki soruya emeklilerin tamamına yakını olumsuz yanıt verdi. Birikim yapamadığını belirtenlerin oranı yüzde 96,6'ya ulaştı.
''Gün içerisinde en çok nerelerde bulunursunuz?'' sorusuna verilen yanıtlar, emeklilerin büyük bölümünün zamanlarını evde geçirmek durumunda olduğunu gösterdi.
Emeklilerin yüzde 82.4'ü gün içerisinde en çok evinde, yüzde 12,1'i kahvehanede, yüzde 2,1'i kütüphanede, yüzde 2'si alışveriş merkezlerinde, yüzde 1,4'ü ise spor tesislerinde bulunduğunu bildirdi.
"Borç kamçısı emeklilikte de eksik olmuyor"
TİED Genel Başkanı Kazım Ergün, araştırmanın emeklilerin içinde bulunduğu ekonomik tabloyu ortaya koyduğunu ve bu tablonun kaygı verici olduğunu söyledi.
Emeklilerin, ortalama 700 TL aylıkla kendilerinden başka 2 ve daha fazla aile ferdinin geçimini sağlamaya çalıştığına işaret eden Ergün, emeklilerin mevcut aylık miktarlarıyla ailelerini geçindirme konusunda bir ''mucize'' gerçekleştirdiği, ancak bunu yaparken adeta ''borç batağına sürüklendikleri'' yorumunda bulundu.
Ergün, ''Borç yiğidin kamçısı diye bir atasözümüz var ama bu her halde emeklilik için söylenmemiştir. Çünkü insanların emeklilik döneminde yılların yorgunluğunu atması ve çalıştığı yılların karşılığında nispeten rahat bir dönem yaşaması beklenir. Oysa görüyoruz ki borç kamçısı emeklilikte de eksik olmuyor'' dedi.
Emeklilerin artık kendi sıkıntılarını bir tarafa bırakıp, işsiz kalan çocukları için endişelenmeye başladığını dile getiren Ergün, şunları kaydetti: ''Giderek derinleşen ve önümüzdeki aylarda daha da derinleşeceği ifade edilen ekonomik krizin etkileri, emeklilerimizi sadece gelirleri açısından değil, başka boyutlardan da vurmaya başladı. Önceleri yalnızca kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu eşi için endişelenen emeklilerimiz, şimdilerde işsiz kalan çocukları ve onların da bakmakla yükümlü oldukları aileleri için endişelenmek zorunda kaldı.
Emekli, açlık sınırı olarak açıklanan 750 TL'yi bile bulamayan sefalet aylıklarıyla işsiz çocuklarına da bakmaya mecbur kalmıştır. Bu durumda emeklilerin dar gelirleriyle ne kadar dayanabilecekleri, yaşam mücadelelerini ne kadar daha sürdürebileceklerini tahmin etmek zor değil. Yapılması gereken acil olarak bu kesime destek yapılmasıdır. Çünkü bu kesim de yani emekliler de çökerse, çatıyı ayakta tutan ana kolonlar çökmüş olacağından çatı da fazla ayakta kalmayacaktır.''
"Ev hapsi gibi"
Ergün, emeklilerin içinde bulundukları ekonomik zorluklar nedeniyle evlerinden çıkamaz, kahvehaneye gidip çay içemez hale geldiğini ifade etti.
''Hayatlarının son dönemini sağlıklı ve huzur içerisinde yaşamak isteyen emekli, ev hapsine mahkum edilmiş gibi görünmektedir'' diyen Ergün, yaşanan tüm bu olumsuzlukların kendilerini umutsuzluğa ittiğini belirtti.
Ergün, ''Emeklinin umutları tükenmek üzeredir. Tedbir alması gerekenler bu gerçeği artık göz ardı etme lüksüne sahip değildir. Acil projeler üretilmeli, tedbirler alınmalı ve bu tedbirler de yine aynı ivedilikle hayata geçirilmelidir. Çünkü emeklinin artık dayanacak gücü ve vakti kalmamıştır'' diye konuştu.