Emekli büyükelçi Özülker: Batı’dan kopmak çılgınlık

“Avrupa Birliği ile üyelik müzakerelerini sürdürdüren Türkiye’nin Avrupa Parlamentosu’nun bu görüşlerini hafife almaması lazım” diyen emekli büyükelçi Uluç Özülker şöyle konuştu: “Avrupa Parlamentosu’nun sözlerinin geçmişte bağlayıcılığı yoktu. Avrupa Birliği’nin demokratik organı olarak kendi görüşlerini ön plana çıkarırdı. Ancak yapılan değişiklikle ‘tam üye olabilmek için ilgili ülkeyle olumlu karara varmış olması’ şartı konuldu. Başka bir ifade ile Avrupa Parlamentosu istemediği takdirde tam üyelik gerçekleşemez. Dolayısıyla AB ile üyelik müzakerelerini sürdürdüren Türkiye’nin Avrupa Parlamentosu’nun bu görüşlerini hafife almaması lazım.”

Hukukun üstünlüğü vurgusu

Özülker, raporda yer alan “Cumhurbaşkanı’nın Anayasa Mahkemesi’ne yönelik açıklamalarını kınar” ifadesine ilişkin olarak Avrupa Parlamentosu’nun hukukun üstünlüğünü hatırlattığını belirtti. “Uluslararası planda tüm sözleşmelerde nezaket ve protokol kuralları ön planda yer alır. Bu nedenle demokratik ülkelerde içerik kadar üsluba da dikkat edilir. Örneğin İngiliz Parlamentosu bunun önde gelen bir misalidir. Buna karşılık Avrupa Parlamentosu’nun Sayın Cumhurbaşkanı ile ilgili olarak dile getirdiği husus, hukukun üstünlüğü konusu ile ilişkilidir. İki gazeteci ile ilgili olarak AYM’den çıkan karar sonrasında Sayın Cumhurbaşkanı’nın ifadelerinden duyulan rahatsızlık dile getirilmektedir. Bu bağlamda Avrupa Parlamentosu hukukun üstünlüğünün üyelik için olmazsa olmaz bir önem taşıdığını hatırlatmaktadır. Ayrıca Avrupa Birliği’ne üyelik yolunda olan Türkiye’nin Kopenhag kriterlerine uyum sağlaması ön koşuldur. Bu kriterlere uymayan bir ülke ile zaten müzakere yapılmaz. Bu bağlamda rapordaki ‘Kopenhag kriterlerinden uzaklaştıran gerileme olmasından endişe duyar’ ifadesi ayrıca önem teşkil etmektedir.”

Batı’nın alternatifi yok

Özülker, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yıllık olarak bütün dünya ülkeleri hakkında hazırladığı İnsan Hakları Raporu ile AP raporunda yer alan Türkiye’ye yönelik eleştiriler için şunları kaydetti: “Bu raporlar her yıl çıkıyor. İçerik olarak bakıldığında bu raporların hazırlayıcıları tarafından Türkiye’nin geçmişe göre demokrasi yönünde ileriye değil, geriye gittiği işaret ediliyor. Bu bağlamda ilgili raporlardaki ifadeler elbette düşündürücüdür. Ancak Türkiye’nin Batı’dan kopması söz konusu olamaz, Türkiye’nin Batı’dan kopması çılgınlığın dik alasıdır. Bunun alternatifi yoktur.”