Ekonomist, hem İsrail'i hem de Türkiye'yi eleştirdi
The Economist dergisi, başyazısında İsrail için "Hükümetin maço tutumu, aslında İsrail'i zayıflatıyor" derken "sakar kabadayı" benzetmesi yaptı.
cumhuriyet.com.trİngiliz dergisi The Economist, "Gazze filosu" krizi ile İsrail ve Türkiye'nin politikalarını değerlendirdiği bir başyazısı ve iki analizde hem İsrail, hem de Türk hükümetine yönelik eleştirilerde bulundu.
Dergi, "İsrail'in kuşatma mantalitesi" başlığını kullandığı başyazısında İsrail hükümeti için "Hükümetin maço tutumu, aslında İsrail'i zayıflatıyor" uyarısını yaptı.
İsrail'in filoya yönelik saldırının, ölümlere yol açacak kadar kötü bir biçimde yürütüldüğünü ve haklı olarak öfke yarattığını kaydeden dergi, baskını "Dünyaya yaratılan kanı, İsrail'in şiddete başvurmaya çok fazla hazır olduğudur. İsrail için daha endişe verici olan unsur da olayın, kendi tecridine doğru kaymayı hızlandırıyor olmasıdır. Bir zamanlar, bir dizi Arap Goliatlarla karşı karşıya olan cesur bir Davud olarak hayranlık uyandıran İsrail, artık sakar bir kabadayı olarak görülüyor" yorumunu yaptı.
"Gazze ablukası acımasız ve başarısız"
Gazze ablukasının acımasız ve başarısız olduğunu da vurgulayan dergi, Gazze halkının çok acı çektiğine ancak, Hamas'ın devrilmediğine dikkat çekerken ablukanın Avrupa'da da İsrail'e antipati beslediğini belirterek şöyle devam etti:
"İsrail bir zamanlar, İran ve Türkiye dahil, bölgede bir dizi Arap olmayan ülkelerle sıcak ilişkileri vardır. Ölen dokuz kişi arasında vatandaşları bulunan Türkiye ile ilişkilerdeki bozulma, İsrail'i, ender bulunan bir Müslüman müttefik ve ara buculuğundan yoksun bırakıyor. Gazze'yi tecrit etme çabasından İsrail'in, eskiden lokantalara intihar bombacıları gönderen Hamas'tan daha kötü çıkması şaşırtıcıdır."
"Türkiye Ortadoğu bataklığına itildi"
The Economist, "Türkiye ve İsrail" başlıklı analizinde ise, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için "Türkiye'nin Başbakanı, İsrail'i azarlamayı seviyor ancak işler fazla ileriye gitti" diye yazdı.
Mustafa Kemal Atatürk'ün "Yurtta barış, dünyada barış" sözlerinin, daha sonra Türkiye'de iktidara gelen hükümetlerce hep Türkiye'nin, uluslararası çatışmalara karışmaktan kaçınması gerektiği biçiminde yorumlandığını belirten The Economist, Türkiye'nin çoğu zaman da böyle yaptığını ancak, İsrail'in Gazze filosuna saldırının Türkiye'yi "Ortadoğu bataklığına ittiği" görüşünü de dile getirdi. Dergi şu değerlendirmesini yaptı:
"Türkiye'nin ılımlı Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, zorda. Saldırıya kadar, Müslüman seçmenlerinin İsrail'in eylemlerine duydukları öfkeyi, bağları alt üst etmeden, dehşet içinde olduğunu dile getirerek yatıştırabiliyordu. Onu eleştirenler, Türkiye'ye İsrail'in tek müttefik olmaktan övünmeye olanak sağlayan bir ilişkinin çökmesini engelleyerek filoyu durdurması gerektiğini öne sürüyorlar."
İngiliz dergisi "Ülkenin küçülen laiklik yanlısı elidin de İsrail ile bağlarını, Türkiye'nin 'İslamcı' olmayacağı garantilerden biri olarak gördüğünü" de belirttiği analizinde Türk ordusunun İsrail ile ilişkilerin başlıca savunucuları arasında bulunduğunu ancak, etkinliğinin giderek azaldığını öne sürdü. Analizde Erdoğan'ın tutumunu destekleyenlerin görüşlerini şöyle aktardı:
"Sayın Erdoğan'ın destekçileri, laiklerin kaygılarını hafife alıyor. Düşmanlarıyla çevrilmiş İsrail'in Türkiye'ye olan ihtiyacı, Türkiye'nin ona olan ihtiyacından fazla, diyorlar. Amerika'ya gelince, Afganistan ve Iran savaşları için Türkiye'ye olan bağımlılığı nedeniyle Sayın Erdoğan'ı uzaklaştırma lüksü yokmuş. 'İsrail bir Türk gemisine saldırmasının tek nedeni, Sayın Erdoğan'ın, İran'a yaptırımları önleme çabalarıdır' diye ekliyorlar.
Öyle de olsa, bu hafta Başbakanın Adalet ve Kalkınma Partisinin, hükümeti, İsrail ile ekonomik ve askeri bağları gözden geçirmeye çağıran ifadeleri ortak parlamento bildirisinden çıkarmak için uğraştı ve devlet tarafından istihdam edilen imamlara, Yahudi karşıtlığından kaçınmaları söylendi."