Ekmeleddin İhsanoğlu: Tehditler aldım
Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, adaylığının açıklanmasının ardından tehditler aldığını açıkladı.
cumhuriyet.com.tr
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, adaylığının ilanın ardından tehditler almaya başladığını söyledi. İhsanoğlu, "Tehditler ve iftiralar oldu ben bunları Allah'a havele ediyorum. provakosyanlar da başladı" diye konuştu.
İhsanoğlu, İstanbul Eyüpte katıldığı iftar programında yaşanan olayla ilgili olarak ihsanoğlu, "Kadere inanırım hiçkimse değiştiremez. Ecel gelince Allah ne yazdıysa ol olur. Bu teklifi kabul ettiğimden günden sonra tehditler ve iftiralar oldu ben bunları Allah'a havele ediyorum. Provakosyanlarda başladı. Caferi cemaane atılan molotoplar korkunç bir şeydir, bir kesimin camiisi hedef alınmışsa caferi sunni catışması başlatılmak isteniyorsa biz bunun karşısındayız. Provakasyonları yapanlar hemen yakalanmalıdırlar" ifadelerini kullandı.
İhsanoğlu'nun konuşmasından satır başları:
'GAZZE'YE DEFALARCA GİTTİM'
Gazze hadisesini şiddetle kınadım. Orantısız şiddetin sivillere yönelik olmasını kınadım. Söylemediğim yapmadığım şeyler iftiralar bana atfediliyor. Filistin davasından çok yakından ilgilendim. Yaptığım hizmetler Filistinliler tarafından desteklendi. Hamas ve El Fetih arasındaki ilk ateşkesi ben sağladım. Gazze'ye defalarca gittim. Milli mutabakatın sağlandığı gün Gazze'ye giden tek yabancı bendim. Boş vaadlerle, sloganlarla, edebiyatla gitmedim. Ateşkesle gittim insanı yardımla gittim. Abbas ve Filistin hükümeti en yüksek nişanı bana verdi. Türkiye'de başka bir vatandaşa verilmedi.
'İSRAİL'LE RESMİ MÜNASEBETE GİRMEDİM'
Tafarsız olmak meselesi Arap kavgası içindir. Ben İsrail'le resmi münasebete girmedim, girenler konuşsun. Fetih ve Hamas her zaman beni takdir etmiştir. Halkın itibarı var. Filistinin takdiri var. Ben polimik sevmiyorum, gerçekleri anlatıyorum. İftira edenler delillerini ortaya koysun.
ÇATI ADAY TEKLİFİ KİMDEN GELDİ?
İki taraftan geldi. Temaslar vardı. Vatani bir görev olarak kabul etmek durumundaydım. Vatan hizmetten kaçamazdım. Kemal Derviş'i tanırım o teklif etmedi. Aydın Doğan'ı tanırım. 2007 yılından kalan bir hikaye. Medya sahibinin cumhurbaşkanı teklif etme yetkisi yoktur.
Yafta taşımaktan hoşlanmıyorum. İdeolojik tanımlamalar bana göre değil. Müslüman Türk ailesinden doğdum. İnançlı bir insanım. Muhafazakar ve demokratım. Anayasal niteliklere sahibim. İstanbul'un tadını çıkarmaya geldim dedim. Yeni bir görev beklentim yoktu. Diplomatım bu konuda bir takım teklifler geldi. Akademik ve uluslararası kuruluşlardan. Son yaptığım basın toplantısında İstanbu'lun tadını çıkarmak istediğimi söyledim.
"BAŞBAKAN'IN MALINDA GÖZÜM YOK"
Allah'ın bildiğini kuldan neden saklayayım. Helal para ile kazandım. Başbakanın malvarlığında hiç evi yok görünüyor. Başkalarının malında gözüm yok.
Ben ve Selahatin Bey'le ilgili yayınlar bir dakika yada sıfır dakika yayınlandı. Seçim süresi iki aya sıkıştırılmış hale getirildi. Kırk günlük bir propaganda hakkı getiriliyor. Kişi başı 9 bin tl bağış yapılabiliyor. Gönüllü katkılarla kampanya yürütülüyor. Elimi cebime elbette attım. Kampanyaya para akmaması elbette sorun. O zamanda birileri mağdur rolünde oluyor. Bizim arkamızda AK Partilli sağduyulu dindar muhafazakarların olduğunu biliyoruz.
"KİMSE AYRANINA EKŞİ DEMEZ..."
Kimse ayranına ekşi demez. Bu araştırmalar daha kampanya başlamadan yapılmıştır. Tanıtım kampanyaları başlamadan başbakan yaptığı faaliyetlerle kazanmış olduğu büyük bir popüterlikle başladı, tabi arada fark olacaktır. Başbakan olarak yaptıklarını değil cumhurbaşkanı olarak yapacaklarını anlatması önemli olacaktır. İlan edilen rakamlar sıfırken böyleyse, maraton başlayınca daha iyi noktaya geliriz.
CHP'DEKİ MUHALİF İTİRAZLAR
Halk partisi içerisindeki bu grup hassasiyetleri olan bir grup, bunun farkında olarak fikirlerimizi açıkladık. Bu hassasiyet giderildi. Bizim beraber aynı secdeye başkoyduğumuz kardeşlerimiz bizi gambazlamaya başladı. Bunlar eğlenceli şeyler. Bu gambazlıklar işe yaramadı o kitlenin büyük bir kısmının sorularına cevap verildi. Temasta bulunduk. O sesler artık tatmin oldu. Parti içinde konsolidasyon sağlandı.
"CUMHURBAŞKANLIĞI OTOMATİK ONAY VE VETO MAKAMI DEĞİLDİR..."
Cumhurbaşkanlığı otomatik onay ve veto makamı değildir. Milletten aldığı güçle milletin arzu ve tevecühleri ile anayasa ve uluslararası hukukunu gözetecek makamdır. Cumhurbaşkanı ve danışmanları meclisin gözünden kaçan konuları kaçırmamalı.
İcra makamı, yetki ve görevleri devletin başı milletin ve cumhuriyetin bütünlüğünnü temsilcisidir ve devlet kurumlarını düzgün bir şekilde işlemesini gözetir. İcranın başı başbakanlıktır.
Cumhurbaşkanı yol gösterir yol yapmaz. Yolu hükümet yapar. Cumhurbaşkanı halkın arzularına tercüman olur, bunları hükümete aktarır. Cumhurbaşkanı ile başbakan arasında yetki tartışması olursa kriz olur. Böyle şeylere girmek zararlı olur.