"Ekmek bulamıyorsanız, pasta yiyin" benzetmesi
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Hükümetin aldığı ekonomik tedbirlerin geçiçi olduğunu söyledi ve konutlarda yapılan KDV indiriminin ''Ekmek bulamıyorsanız, pasta yiyin'' anlamına geldiğini de sözlerine ekledi.
cumhuriyet.com.trMHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, MHP Bursa İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, 29 Mart yerel seçimlerine 10 gün kaldığını anımsatarak, yurttaşların seçimlerde Türkiye'yi 7 yıldan bu yana yöneten AKP iktidarına, bir ihtarname göndereceğini söyledi.
Korkunun ecele faydası olmadığını ifade eden Vural, ''29 Mart seçimleri, ekonomik ve sosyal politikalardaki gelişmeler nedeniyle Adalet ve Kalkınma Partisi'nin vatandaşlarımızdan sarı kart göreceği bir seçim olacaktır'' dedi.
Vural, Türkiye'nin büyük bir ekonomik krizin içinde olduğunu, ancak bu krizin 2007'den beri devam ettiğini, gerekli önlemlerin daha önce alınması gerektiğini defalarda dile getirdiklerini belirterek, ''Türkiye'nin büyük bir krizde olduğunu belirtmiştik. Netice itibariyle bugün bu krizin derinleşen ağırlığını ve bedelini vatandaşlarımız, özellikle Bursa'mız ödemektedir. Türkiye'de üretmek cezalandırılmıştır. Tarımın, sanayi kesiminin üretimi cezalandırılmıştır. Böyle bir ortam içerisinde üretimimiz, ithalata bağımlı hale gelmiştir'' diye konuştu.
''Siz niye hükümet oldunuz?"
Türkiye'nin içinde bulunduğu durumun hükümetin uyguladığı ekonomi politikası ve tercihlerin somut bir yansıması olduğunu kaydeden Vural, şöyle devam etti:
''Sayın Başbakan mitinglerde (gerçekten dünyada kriz var) diye ifade etmektedir. Dünyada oluşan mali krizdir. ABD'de işsizlik 1 puan artmışken, Türkiye'de 4 puan artmıştır. Bu da kayıtlı olanlardadır. Türkiye'de kayıt dışı istihdamın çok büyük olduğunu düşünürsek, bu maliyetin çok yüksek olduğunu görüyoruz. Aslında AKP'nin ekonomi politikasının bedelini ödüyoruz. Fakat işin en vahim tarafı, AKP Türkiye'nin içinde bulunduğu bu krizi görmemiş. Aslında bu krizi görmeyip, teğet geçtiğini iddia eden sayın Başbakan'ın ekonomi politikasındaki yaklaşımı, deve kuşu politikası olmuştur. Kafasını kuma gömmüştür. Görmemiştir... 'Eğer burnunuzun ucunu görmüyorsanız, eğer Türkiye'deki krizin derinleşerek ocakları söndüreceğini görmüyorsanız ve buna ilişkin tedbir almıyorsanız, o zaman siz niye hükümet oldunuz?' diye sormak lazım.
Önünü görmeyen bir hükümetin, Türkiye'yi yönetme kapasitesi olmadığı ortaya çıkmıştır. Bugün geldiğimiz noktada, hükümetin özellikle bu ekonomik kriz konusunda aldığı hiçbir kapsamlı tedbir mevcut değildir. Hükümet sadece başkalarını şikayet etmektedir. İş adamlarını, bankaları şikayet etmektedir. Dünyayı mazeret olarak göstermektedir. Sayın Başbakan (bu, dünyanın krizi) diyor. Anlamakta zorluk çekiyoruz. Sayın Başbakan adeta bir fikir firarisi gibi davranmaktadır. Çünkü, enerji fiyatlarını indirdiği zaman (ben indirdim) diyenler, arttığı zaman da (E ne yapalım petrol fiyatları artıyor) demiştir. Büyüme olduğu zaman miting meydanlarında (ihracat rekorları kırdık) diye fiyakalı bir şekilde söylemlerde bulunan sayın Başbakan, ihracatın düştüğü bu ortamda, mazeret olarak dünyadaki krizi göstermektedir.''
Oktay Vural, önemli sanayi ve tarım kentlerinden biri olan Bursa'da işsizliğin had safhaya ulaştığını ifade etti. Hükümetin bu konuda aldığı tedbirlerin çok geçici tedbirler olduğunu ve üretimi canlandırma değil eldeki stokları eritmeye yönelik olduğunu öne süren Vural, konutlarda yapılan KDV indiriminin ''Ekmek bulamıyorsanız, pasta yiyin'' anlamına geldiğini söyledi.
''Kesinlikle hükümet IMF ile ilgili bir anlaşmaya varmıştır"
Hükümetin halen ekonomik krize çözüm noktasında bir tane bile ciddi bir tedbir geliştiremediğini iddia eden Vural, şunları söyledi:
''Hükümetin bu safhada yaptığı tek şey, zamana oynamaktır. Aslında Türk ekonomisi IMF'ye teslim edilmiştir. Ekonomiyi yönetemeyen ve ekonomiyi yönetemediği gibi bedelini milletimize ödettiren Başbakan, ekonomiyi IMF'ye teslim konusunda anlaşmıştır. Bakmayın şimdi zamana oynuyor, seçimden önce yapmamak için bu tamamen bir oyundur. Kesinlikle hükümet IMF ile ilgili bir anlaşmaya varmıştır. Bu anlaşma neyi kapsamaktadır, ne olmaktadır? Yine milletin ümüğünü sıkacak, satın alma gücünü daraltacak bir ekonomi politikası, konusu gerçekten Türkiye'nin ekonomik sıkıntılarını derinleştirecektir. Bunun ip uçlarını gördük... Sayın Başbakan'dan istediğimiz, vatandaşın ocağını söndürdüğünüz ekonomi politikasından vazgeçeceğinize ilişkin, işsizlik ve yoksullukla mücadele etmeye yönelik bir paket hazırlığında bulun. MHP'ye vatandaşların derdini çözmek için paket getirin.''