Eğitimdeki büyük uçurum

Türk Eğitim-Sen'in yaptığı araştırmaya göre, OECD ülkelerinde ilköğretimde göreve yeni başlayan bir öğretmen yılda 28 bin 687 dolar kazanırken, Türkiye'de en yüksek derecedeki öğretmen yılda 17 bin 515 dolar kazanabiliyor.

cumhuriyet.com.tr

Türk Eğitim-Sen, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve OECD verilerine dayanarak bir araştırma yaptı.

Araştırmaya göre, MEB verilerine göre 2009-2010 eğitim-öğretim yılında, okul öncesinde 26 bin 681 okul, 980 bin 654 öğrenci, 42 bin 716 öğretmen, 45 bin 703 derslik bulunuyor.

İlköğretimde 33 bin 310 okul, 10 milyon 916 bin 643 öğrenci, 485 bin 677 öğretmen, 332 bin 902 derslik, ortaöğretimde ise 8 bin 913 okul, 4 milyon 240 bin 139 öğrenci, 206 bin 862 öğretmen, 110 bin 310 derslik yer alıyor.

Bakanlık verilerine göre, Türkiye'de derslik başına okul öncesinde 21 öğrenci, ilköğretimde 32 öğrenci, ortaöğretimde 33 öğrenci düşüyor. Bu sayıların büyük şehirler ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde arttığı belirtiliyor. Derslik başına düşen öğrenci sayısı İstanbul'da ilköğretimde 46, ortaöğretimde 40; Bursa'da ilköğretimde 38, ortaöğretimde 39; Ankara'da ilköğretimde 36, ortaöğretimde 34; Adana'da ilköğretimde 39, ortaöğretimde 40; Ağrı'da ilköğretimde 43, ortaöğretimde 33; Van'da ilköğretimde 45, ortaöğretimde 39; Şırnak'ta ilköğretimde 44, ortaöğretimde 36 olarak belirlendi.

Araştırmada OECD ülkelerinde derslik başına öğrenci sayılarına da yer verildi. Buna göre, OECD ülkelerinde derslik başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 21,4.

Bazı OECD ülkelerinde ilköğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısı, Avusturya'da 19,9; Çek Cumhuriyeti'nde 20; Finlandiya'da 19,8; Lüksemburg'da 15,8; Polonya'da 19,6, İzlanda 18,2.

Araştırmaya göre, ''OECD ülkeleri baz alındığında Türkiye'de sadece ilköğretimde derslik açığının 158 bin 999 olduğu'' ifade edildi.


"Türkiye'de öğretmen başına 22 öğrenci"

Türkiye'de öğretmen başına okul öncesinde 23, ilköğretimde 22 öğrenci, ortaöğretimde ise 18 öğrenci düşüyor.

Belçika'da ise öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 12,6, ortaöğretimde 10,2; İspanya'da ilköğretimde 13,6, ortaöğretimde 10; Macaristan'da ilköğretimde 10,2, ortaöğretimde 11,1; Portekiz'de ilköğretimde 11,8, ortaöğretimde 8,1; Japonya;da ilköğretimde 19, ortaöğretimde 13,5.


"Kızlarda okullaşma oranı düşük"

Araştırma, kızların okullaşma oranının erkek öğrencilere göre daha düşük olduğunu ortaya çıkardı.

2009-2010 eğitim-öğretim yılında okul öncesinde kız öğrencilerde okullaşma oranı yüzde 37,91, erkek öğrencilerde 39,17; ilköğretimde kız öğrencilerde okullaşma oranı yüzde 97,84, erkeklerde 98,47; ortaöğretimde kız öğrencilerde okullaşma oranı yüzde 62,21, erkeklerde de yüzde 67,55, yükseköğretimde kız öğrencilerin okullaşma oranı yüzde 25,92, erkeklerin yüzde 29,40.

Araştırmada son 7 yılda yapılan derslik sayılarına da yer verildi. 2003 yılında 15 bin 253, 2004 yılında 28 bin 78, 2005 yılında 28 bin 698, 2006 yılında 28 bin 243, 2007 yılında 15 bin 728, 2008 yılında 16 bin 790, 2009 yılında ise 9 bin 844 derslik yapıldığı belirtildi.


Eğitimcilerin ücretleri

Araştırmada, OECD'nin 2009 yılı raporuna göre, OECD ülkelerinde ilköğretimde göreve yeni başlayan bir öğretmenin yılda 28 bin 687 dolar, en üst derecedeki bir öğretmenin ise 47 bin 747 dolar kazandığı ifade edildi.

Aynı rapora göre, Türkiye'de en düşük derecede görev yapan bir öğretmen yılda 14 bin 63 dolar kazanırken, en yüksek derecedeki öğretmen ise 17 bin 515 dolar kazanıyor.

Belçika'daki bir profesörün ayda ortalama 6 bin 625 Avro, Kanada'dakinin ayda 7 bin 145 Avro, Danimarka'dakinin ayda 6 bin 974 Avro, Almanya'dakinin ayda 4 bin 546 Avro, ABD'dekinin ayda 8 bin 529 Avro kazandığı belirtildi.

Türkiye'de ise en yüksek derecede görev yapan bir profesör ayda net bin 880 Avro kazandığı kaydedildi.

Yaptıkları araştırmayı değerlendiren Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, eğitimde Türkiye'nin OECD ülkelerinin çok gerisinde olduğunu ifade etti.

Koncuk, ''Yeni bir eğitim sistemi oluşturmak, eğitimin aksayan yönlerini tartışmak ve eğitim alanında önemli adımlar atarak, sorunlara kalıcı çözümler bulmak hem ülkemiz, hem de geleceğimiz açısından çok önemlidir'' dedi.