Eğitim sistemine "imam hatip ayarı!"

Kademeli eğitim sisteminin ilk yılında 200-250 bin arasında bir sayıya ulaşılması öngörülen imam hatip ortaokul öğrenci sayısının, 4 yılın sonunda 1 milyonun üzerine çıkarılması hedefleniyor.

cumhuriyet.com.tr

4+4+4’lük kademeli eğitim sisteminin 1. yılında açılacak imam hatip ortaokullarının sayısı belirlendi. İstanbul’da 85, Ankara’da 31 tane yeni imam hatip ortaokulu açılacak. Ülke genelinde ise bu sayının ilk planda 673 olması öngörülüyor. Böylece, 1997’de kapatılan imam hatip ortaokullarından daha çok sayıda yenisi açılmış olacak!

Eski Eğitim-Sen Genel Başkanı, eğitimci Alaattin Dinçer, okulların neye göre ve hangi nesnel koşullar göz önünde tutularak belirlendiğine ilişkin birçok rivayet bulunduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Ortalıkta dolaşan rivayetlerden bir tanesi, velilerin talebine göre bu sayıların belirlendiği. Bir başka rivayet de kimi sendika, dernek, okul yöneticileri, müftülükler, belediye başkanlıkları, çeşitli partilerin il ve ilçe teşkilatları ve vakıfların isteklerinin etkili olduğu yönündedir. Şimdi sıra, belirlenen bu okulların içinin doldurulmasına gelmiştir. Kaydırılacak öğrenci sayısı henüz belli olmadığından, bu konuda da çeşitli söylentiler ortalıkta dolaşmaktadır. Buna göre, öğrenci velilerden, kimi siyasi zorlamalar ve teşviklerle çocuklarını bu okula yollamaları istenecek. Hatta okulundan çok çocuğu imam hatiplere yönlendiren okul yöneticilerinin, değişik ödül mekanizmaları kullanılarak ödüllendirileceği bile iddia edilmektedir. Ne kadar çok imam hatipli, o kadar çok aylıkla ödüllendirme, takdir, teşekkür, bürokraside merdivenleri hızla çıkma, makam ve mevki. İşte size yeni sistemin ‘dindar nesiller yetiştirmeyi’ amaçlayan şifreleri.”

Ülkede halen 11 milyon öğrenci, yaklaşık 32 bin ilköğretim okulunda öğrenim görüyor. Bu öğrencilerin yaklaşık 5.5 milyonu ilkokul, 5.5 milyonu da ortaokul öğrencisi olacak. Bu veriler, her sınıfta ortalama 1.4 milyon öğrencinin bulunduğu anlamına geliyor. Bu yıl yalnızca 5. sınıfa geçen öğrenciler arasından imam hatip ortaokullarına ve diğer genel ortaokullara kaydırma olacak. Ülke genelinde imam hatip ortaokullarına ilk etapta yüzde 15-20’lik bir oranda (yaklaşık 200-250 bin) öğrencinin akışı hedefleniyor.


Öğretmenlerin durumu belirsiz

İstanbul’da, önceliğin ve sayısal ağırlığın Ümraniye, Büyükçekmece, Eyüp, Sultanbeyli, Gaziosmanpaşa, Sancaktepe, Bağcılar, Kâğıthane gibi muhafazakâr nüfusun yoğun yaşadığı ilçelerde olduğunu vurgulayan Dinçer, “Ümraniye ilçesi açılması planlanan 7 okul sayısı ile oldukça dikkat çekmektedir. Ümraniye’de neredeyse her iki mahalleye bir imam hatip ortaokulu belirlenmiş durumda” dedi.

Dönüştürülen ve beraberinde birleştirilen okulların öğretmenlerinin durumunun belirsizliğini koruduğunu söyleyen Alaattin Dinçer, hangi okullarda öğretmen fazlalığı, hangi okullarda öğretmen açığı olduğunu kimsenin bilmediğini, 1. sınıfa kaydolacak öğrenci sayısının ve 5. sınıftan imam hatip ortaokullarına kaydırılacak öğrenci sayısının bilinmemesi nedeniyle de öğretmenlerin akıbetinin ne olacağına ilişkin sorulara yanıt verilemediğini kaydetti.

Özel öğretim kurumlarının ne kadar ortaokul açacağı da önümüzdeki günlerde belli olacak.


100 bin öğretmene ihtiyaç var

Yeni eğitim sisteminde haftalık ders saat sayısının ve seçmeli ders sayısının artmış olması, ek öğretmen gereksinimi oluşmasına neden oldu.

Ağustos ayında ataması yapılacak 40 bin öğretmenin tamamı ortaokulların öğretmen ihtiyacını karşılamaya ayrılsa bile yine de açıkları kapatmaya yetmeyecek.

Alaattin Dinçer’in öğretmen açığının kapatılmasına yönelik önerileri şöyle:

Her düzeyde ve türde var olan öğretmen açıkları mutlaka kadrolu istihdam yoluyla kapatılmalıdır. Ağustos için ilan edilen 40 bin kadro en az 100 bine çıkarılmalıdır.

Seçmeli dersler dahil hiçbir derse yeterli düzeyde pedagojik formasyon almamış kişiler, okullarda ne ad altında olursa olsun görevlendirilmemelidir.

Norm fazlası duruma düşecek öğretmenlere varsa esas branşına geçme olanağı sağlanmalıdır.

Öğretmenler için okullar arası rotasyon uygulaması hiçbir zaman gündeme getirilmemelidir.

Özür grubu tayinleri tüm özür gruplarını içerecek şekilde ve yılda iki defa yapılmalıdır.

Zorunlu hizmet bölgesinde görev yapan ve yapacak olan öğretmenlerin tümüne ek ödeme veya zorunlu hizmet tazminatı ödenmelidir.

İlkokul, ortaokul ve liselerde görev yapan öğretmenlerin maaş karşılığı okutmak zorunda oldukları ders saatlerindeki mevcut durum korunmalıdır.

Ek ders ücret yönetmeliğinde değişiklik yapılmalı ve bu ücretten vergi alınmamalıdır.