Efkan Bolaç: Mutsuzluğun nedeni hukuksuzluk
60 farklı meslek grubundan 1670 kişinin katıldığı anket sonuçlarına dayanarak hazırlanan araştırma, tasarımcıların en mutlu kişiler olduğunu ortaya koydu.
Erk Acarer
Araştırmaya göre en mutsuz meslek grubundakiler avukatlar. Hukukihaber.net sitesinde yer alan anket sonuçlarını ve avukatların “mutsuzluğunu” Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi Efkan Bolaç’a sorduk. “Hukuğun olmadığı yerde avukatların mutsuz olması da son derece doğaldır” diyen Bolaç, araştırma sonuçlarının nedenlerini başka açılardan da değerlendirdi:
“Avukatların çok mutsuz olmasının pek çok nedeni var. Sistem, adeta fabrika gibi avukat üretiyor. Avukat yetiştiren hukuk ve ilahiyat fakülteleri en masrafsız, ‘bilimsel kurumlar.’ Bir anfi kurup, akademik bir kadro oluşturulduğunda, söz konusu fakültelerin de hemen açılabilmeleri mümkün. Sözde yeni bir işsiz kadrosu yaratmamak için her yere hukuk fakülteleri açılıyor. Eski düşünceler yıkılıyor. Avukat olmak değerli değil. Hatta ‘hiçbir şey olamassanız avukat olun’ fikri yaratıldı.”
“Kanunlar muktedire göre yapılıyor”
Bolaç, “halkın genelinin avukatlara bakış açısı da bizlerin mutsuz olmasını sağlıyor” diye sürdürüyor: “Avukatlık, basit, yeterince emek harcanmayan bir iş dalı olarak görülüyor. Bununla birlikte,‘avukatlar yalan söyler’ gibi bir algı yerleşmiş durumda. Oysa, avukatın yalan söylemesinin mümkün değildir. Bizler sadece hukuk kurallarını referans alırız. Avukatlar bu kadar dert içerisinde, başka sıkıntıları da omuzlarında taşıyor. Kanunların muktedirlere göre yapılmasının gelenek hale geldiği bir yerde, bizler adaletin tecelli edememesinden dolayı manevi olarak eziyet çekiyoruz.”
“Yaşasın majestelerinin adalet sistimi”
“Adalet sav ile birlikte hükmü kuran ve savunmayı gerçekleştirenden oluşan bir saç ayağıdır. Sistem içerisinde, Savcı, hakim ve avukat bulunur” diyen Bolaç, Türkiye’de sistemin bozulduğundan söz ediyor: “Bu ayaklardan ikisi kırılmış durumda. Artık hakim ve savcıların ne yapacağını öğretmek de avukatların görevi oldu. Halkın savcı ve hakimleri gibi kavramlar yok. Açıkçası halkın değil, majestelerinin savcı ve hakimleri var. Bu nedenle de halkın avukatları diye bir kavram oluştu.”