Edebiyatın makastarları
Kitaptaki uygulama, eğer sansürcü zihniyetin tedrici bir uygulanışı değilse, o zaman kitap ehil olmayanların eline verilmiş.
cumhuriyet.com.trİzmir Milli Eğitim Müdürlüğü’nce John Steinbeck’in “Fareler ve İnsanlar” adlı yapıtının bazı bölümlerinin “çıkarılması” fikri, Milli Eğitim Bakanlığı’nda “sansürcü zihniyet” meselesini gündeme getirdi.
Bunun hemen öncesinde, Yunus Emre’nin bazı dizelerinin, alıntılanan şiirden çıkarıldığı haberi gündeme gelmişti. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, basına yansıyan demecinde, “Yunus Emre’yi sansürlemek bizim haddimize mi?” diye belirterek, bu dizelerin çıkarıldığı söz konusu kitabın “özel bir yayınevinin hazırladığı bir ders kitabı” olduğu açıklamasını yapmıştı.
Durum, “devlet kitabı”nda daha vahim. Programın belirlediği “asıl metin” dışındaki hemen hemen bütün metinler “sansürlenmiş” durumda. Ama burada gerçekleştirilen sansür sıradan bir sansür değil. İki tür sansürden söz etmek gerekir. Birincisi “dinen” sakıncalı görülen dizelerin çıkarıldığı bir sansür biçimi.
Örneğin, Cahit Külebi’nin, 9. Sınıf Türk Edebiyatı kitabında yer alan “Hikâye” şiirinden şu dörtlük çıkarılmış: “Benim doğduğum köylerde/ Kuzey rüzgârları eserdi/ Hep bu yüzden dudaklarım çatlaktır/ Öp biraz!”
Yine 10. sınıf ders kitabında yer alan Pir Sultan Abdal’ın, “Sabahtan cemâlin seyran eyledim” dizesiyle başlayan şiirinden “Cemâlin görene cennet gerekmez” dizesinin olduğu bölüm çıkarılmış. Yine Oktay Rifat’ın 12. sınıf ders kitabında yer alan iki bölümlük “İstanbul Türküsü” şiirinin çıkarılan bölümü şöyle: “Gittim baktım şıkır şıkır Balıkpazarı/ Üç tek attım sarhoş oldum ayaküzeri/ Üç doluya üç tanecik badem şekeri/ Top çiçeğim deste gülüm/ Canım İstanbullum/ Aman aman badem şekeri.”
12. sınıf kitabından bir örnek daha: Ataol Behramoğlu’nun, “Beyaz, İpek Gibi Yağdı Kar” adlı şiirinden çıkarılan bölümde örneğin şu dizeler yer alıyor: “Beyaz, ipek gibi yağdı kar/ Acılarla dolu bu dünyaya./ İnsafsızlık/ Vahşet/ Hâlâ güçlü/ Ve hâlâ İktidarda./ İnsanlar/ Ölüyorlar./ Gepgenç/ Sımsıcak/ Ölüyorlar/ Sanki/ Ölmüyorlarmış gibi.”
İkinci tür sansür, gerek eğitim gerekse Cumhuriyet dönemi Türk şiiri tarihinin tahrif edilmesi bakımından daha vahim: Cumhuriyet dönemi Türk şiiri tarihi, on yedi şaire indirgeniyor. Oysa bu program/kitap çıktığında, “Okudukça” programında, günümüze kadar birçok Cumhuriyet dönemi şairinin ders programına alındığı şeklinde, propagandası yapılmıştı. Gözden kaçırılmaması gereken asıl sorun şu: Türk şiiri, bir yandan 17 şaire indirgenirken aynı zamanda günümüze değin birçok şairin programa alınması nasıl olanaklıdır ve bunun “sansür”le ilgisi nedir?
12. sınıf ders kitabında, Cumhuriyet dönemi Türk şiiri şu üst başlık altında veriliyor: “Cumhuriyet Döneminde Coşku ve Heyecanı Dile Getiren Metinler (Şiir)”. Bu üst başlık da 8 alt bölüme ayrılmış. Her alt bölümde yer alan şairler ve/veya şiirler de iki sınıfa ayrılmış. Birincisi, ders konusu olan “asıl metin” ve “asıl şair” ile bu asıl metin ve şairle ilgisi olan veya asıl metni açıklayan şair ve şiirlerinden oluşan ikinci sınıf. Ama asıl fark şurada: Asıl metinler eksiltilmeksizin alıntılanırken, ikinci sınıf metinlerin birçoğu eksiltilerek, sadece asıl metin veya seçilen asıl şairle ilgili dizeleri alıntılanmış durumda.
Yani bu ikinci türde yer alan şair veya metinler bir tür “garnitür” olarak yer alıyor. Örneğin “Öz Şiir Anlayışını Sürdüren Şiir” adlı 1. alt bölümde asıl şair olarak seçilen üç şairin şiirleri yer alıyor: Sırasıyla Necip Fazıl, Ziya Osman ve Cahit Sıtkı. Necip Fazıl’dan asıl metin olarak alıntılanan “Takvimdeki Deniz” şiirinden sonra, bu şiirle tematik olarak ilgili olan Recaizade Mahmut Ekrem’in “Şevki Yok”, Ziya Gökalp’in “Lisan”, Baudelaire’in “Hüzün ve Serseri”, Yahya Kemal’in “Sessiz Gemi” şiiri alıntılanıyor. Ama dikkat gözden kaçırmayalım; asıl ders konusu Necip Fazıl’ın şiiri; bu şiirler onun şiirini açıklamak için. Yalnız burada Ekrem’in, Gökalp’in ve Baudelaire’in şiirleri eksiltilmiş, yani “sansür” edilmiş. Burada gizlenmiş ideolojik bir taktik de söz konusu: Cumhuriyet dönemi Türk şiiri Necip Fazıl’la başlatılıyor.
Diğer 7 alt bölümde ders konusu olarak incelenen asıl metinlerin şairleri şöyle: Nâzım Hikmet, Faruk Nafiz, Ahmet Kutsi Tecer, Dıranas, Orhan Şaik Gökyay, Orhan Veli, Behçet Necatigil, Attilâ İlhan, Fazıl Hüsnü, Edip Cansever, Turgut Uyar, Sezai Karakoç, İsmet Özel, Haydar Ergülen, Hüseyin Atlansoy. Toplumda 18 şair. Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin programa alınan diğer şairleri, bu şairlerin metinlerinin açıklanmasında “garnitür işlevi” görüyor.
Olup bitenin sistematik bir biçimde yapıldığı gözden kaçırılmamalıdır. Bu program, burada yer darlığından dolayı dile getiremediğimiz birçok bilgisel, tarihi ve ideolojik sorun içermektedir. Belli bir ideal-niyet için sansürcü zihniyetin tedrici bir şekilde uygulanması değil ise eğer bu, o zaman program ve bu programa göre hazırlanan kitap ehil olmayan kişilerin eline verilmiş.