Economist'in Türkiye'deki basın özgürlüğü yorumu

The Economist, İlerleme Raporu'nda Kürtçe yayını ve sivillerin ordu üzerindeki kontrolü gibi alanlara ilişkin olumlu değerlendirmelere dikkat çekerken, "Ancak Komisyon, Türkiye'nin basınına yönelik tavrı konusunda son derece eleştiriseldi" dedi.

cumhuriyet.com.tr

The Economist, "Türkiye, Amerika'nın füze savunma sistemini kabul ederse, İsrail'e sert eleştiriler ve İran'a yumuşak muameleye karşın yeniden Batı'nın gözüne gireceğinden emin" yorumunu yaptı. İngiliz The Economist dergisi, son sayısında Avrupa Komisyonu'nun yeni İlerleme Raporu'ndan hareketle Türkiye ile ilgili bazı güncek konuları değerlendirdiği "Yayımla ve Kahrol" başlıklı analizde Chatham House'nın "Yılın Devlet Adamı" ödülünü almak üzere İngiltere'yi ziyaret eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün dergiye yaptığı bazı açıklamalarına da yer verdi.
 

Cumhurbaşkanı Gül'ün açıklamaları

AB ile müzakerelerin adeta kıpırdamadığını, Gül'ün de, müzakere başlıkları çoğu kapalı kalsa da Türkiye'nin reformları sürdüreceğini belirten The Economist, Gül'ün, Türklerin sonunda üyeliği reddedebileceğini de eklediğine işaret etti. The Economist, Gül'ün, Türkiye'nin Batı'dan uzaklaştığı iddialarını da reddederek bu savların çoğu zaman "psikolojik baskı" aracı olarak kullanıldığını söylediğini kaydetti. Dergi "Türkiye, Amerika'nın füze savunma sistemini kabul ederse, İsrail'e sert eleştiriler ve İran'a yumuşak muameleye karşın yeniden Batı'nın gözünde olacağından emin" yorumunu yaptı.

İlerleme Raporu'nda Kürtçe yayını ve sivillerin ordu üzerindeki kontrolü gibi alanlara ilişkin bazı olumlu değerlendirmeleri içerdiğine dikkat çektikten sonra analizde "Ancak Komisyon, Türkiye'nin basınına yönelik tavrı konusunda son derece eleştiriseldi. 40 kadar gazeteci cezaevinde yargılamayı bekliyor ya da mahkum oldu. Bazı gazeteler, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK) ile ilgili fazla eleştiri yapan köşe yazarlarının işlerine son verdi" diye yazdı.
 

'Gül ısrarlı'

The Economist bu çerçevede Doğan grubuna getirilen vergi cezasına da dikkat çektikten sonra "Birçok tanınmış gazeteci, Sayın Erdoğan'ı gücendirme korkusundan otosansür uyguladıklarını itiraf ediyorlar" diye yazdı. Dergi şöyle devam etti: "Ancak Sayın Gül, bu kaygıları reddediyor. Basın özgürlüğünün Türk demokrasisinin bir temel taşı olduğunda ısrar ediyor ve 'herkes, istediği yazmakta özgürdür' ilan ediyor. Gazetecilerin daha iyi korunmasını sağlayacak hukuki, anayasal bile değişikliklere bakmaya söz verdi ancak davaların çoğunun, sızmalar veya yargı sürecindeki bilgi gizliliğinin ihlali ile ilgili olduğunu söylüyor." "Başkaları ise, ikna olmadı" diyen İngiliz dergisi, bu çerçevede Sınır Olmayan Gazeteciler Örgütü'nün Türkiye'yi, basın özgürlüğü konusunda 2010 yılında 178 ülke arasında 138'nci sırada yer verdiğini, bunun son 10 yılın en kötü performansı olduğuna dikkat çekti. Aynı doğrultuda başka basın örgütlerinin değerlendirmelerine de işaret eden The Economist, şunları da yazdı: "AKP'nin muhalifleri de bu kaygıları paylaşıyor. Türkiye nezdindeki eski AB Büyükelçisi Karen Fogg da, Komisyon'un raporun 'muhalefet için ilginç bir gündem sağlıyor' diyor. Merkez sol Cumhuriyetçi Halk Partisi (CHP) lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisi üzerindeki kontrolünü sağlamlaştırdı. AK Parti'nin gelecek Haziran'daki seçimleri doğrudan kazanmasını engelleyebilir. Ne olursa olsun, Türkiye, gelecek defa daha iyi bir raporun olması için daha fazlasını yapmalıdır."