''Ecevit'in her türlü siyasi mirası DSP'dedir''

DSP Genel Sekreteri, Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi, DSP'li milletvekilleriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında, son günlerde basında yer alan ve ''milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması istemiyle Meclise gönderilen dosyalar arasında, DSP'li milletvekillerinin de yer aldığı'' iddialarının gerçeği yansıtmadığını ifade etti.

''DSP'li hiçbir milletvekili hakkında Mecliste bekletilen herhangi bir dokunulmazlık dosyası bulunmamaktadır'' diyen Erçelebi, TBMM Anayasa-Adalet Karma Komisyon Başkanı Burhan Kuzu'dan, dokunulmazlığı kaldırılması istenen milletvekillerinin kimler olduğunu, hangi suçların bu kişilere isnat edildiğini açıklamasını istedi.

Erçelebi, parlamentonun, dokunulmazlık kurumu sayesinde 22. ve 23. yasama döneminde, ''kanun kaçakları için bir sığınma merci haline geldiğini, getirildiğini'' savunarak, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'den de bu dosyaların bir an önce Meclis gündemine alınmasını, değerlendirilmesini ve sonuçlandırılmasının sağlamasını talep etti.

''Ecevit ölene kadar DSP'liydi"

Erçelebi, bir gazetecinin, ''Rahşan Ecevit önderliğinde amblemi ve ismi DSP'ye benzeyen bir başka parti kuruldu. Bu partiyi ve genel başkanını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna Erçelebi, şu cevabı verdi:
''Yeni genel başkan ile ilgili kararı halk verecek. Bu ülkede herkesin siyaset yapma özgürlüğü var ama güneş balçıkla sıvanmaz. Bülent Ecevit'in her türlü siyasi mirası DSP'dedir. Çünkü Bülent Ecevit son katıldığı 20. yaş günümüzde 'ben DSP'liyim, ömrümün sonuna kadar DSP'li kalacağım' dedi ve öyle kaldı. O nedenle hiç kimse Ecevit'in siyasi mirası üzerinde hak talep etmesin. Çünkü bu kişiler, genel başkan, Bülent Ecevit'in siyaset yaptığı dönemde bir gün bile DSP'li olmamıştır. O nedenle şimdi Ecevit'ten yıllar sonra mirasa sahip çıkmak ne hukuki, ne hakkaniyet ne de siyasi ölçülere sığmamaktadır.''

Erçelebi, bir başka soru üzerine, ''AK Parti hükümetinin 7 yıldır ektiği kötülük tohumlarının ürününü verdiğini, ülkede çıkan her türlü olumsuzluğun tek sorumlusunun iktidar olduğunu'' ileri sürdü.