‘Dürüst hırsız’...
Dostoyevski’nin “Namuslu Hırsız” hikâyesi geldi aklıma. Bağlılık... Tabii konu bu değil. Ama 14 Şubat için film hazırlansa, böylesi güzel ve anlamlı olabilirdi. DÜRÜST HIRSIZ filminde, hem duygu hem aksiyon hâkim.
cumhuriyet.com.trAŞK İÇİN ÖLMELİ AŞK O ZAMAN AŞK
Filmi başından sonuna götüren, adeta emekli bir rock yıldızını da oynasa, yine hayranlıkla izleyeceğimiz, Liam Neeson (emekli deniz subayı, Tom Carter) ve uğruna her şeyi göze aldığı sevgilisi rolünde Kate Walsh (Annie) o kadar samimi, o kadar güzeller ki. Aşk bu, dedirtiyorlar. Yönetmenliğini Mark Williams’ın yaptığı filmde FBI’ın taktığı isimle “GirÇık Hırsız” hiçbir şekilde yakalanmaz. 7 eyalette, 12 hırsızlık yapılır ama hiçbir kanıt bulunamaz. Hırsız Tom Carter (Liam Neeson) ve Annie (Kate Walsh) ile karşılaşır ve o günden itibaren tüm geçmişini, hem içinden hem dışından silerek temiz yepyeni bir hayat kurmak ister. Teslim olmak için FBI’ya başvurur.
Tabii burada FBI bürokrasisi ve her türlü olanağa sahip oldukları için haklı sanan ama iş üretmekten aciz memurlara önce kendinin, o hırsız olduğunu ispat etmesi gerekir. Biri eşinden ayrılmış diğeri ise pek de mutlu olmadığı anlaşılan bir evlilik yürütmekte olan FBI şefleri; bir adamın, bir kadını neden bu kadar çok sevebileceğini anlayamazlar. Oysa olay basittir. Kadın; zeki, şefkatli, esprilidir.
O aradığı özel bir kadındır. Eşinden yeni boşanmış Annie, aynı şeyleri yeniden yaşamak istemediği için sınırları vardır. Ama olaylar umulmadık noktalara taşınır. Doksanların Meg Ryan gülümsemeleri ve sıcaklığını hatırlatan oyunculuğu ile Kate Walsh, Annie karakteri ile oldukça başarılı. FBI memurlarından biri olan John Nivens (Jai Courtney), ilerinin Burt Lancester’ı olmaya aday bakıyor. Zaten Spartacus dizisinden takip edenler Varro rolü ile de anımsayacaktır. Film de aşkın para ile ölçülemeyeceği, eğer dürüstsen her zaman kaybetmeye aday olunmadığı, insanın, insan olabilmesi için her ne olursa olsun, içindeki erdemi taşıması gerektiği savunuluyor.
İzleyene, en basitinden bir gün içinde para dolu bir çanta bulsanız ne yaparsınız? Düşüncesini sordurtuyor. Suçlunun suçunun affı için önce kendi ile yüzleşmesi gerekir. Ama suç bir travmatik bir durumsa ve daha da iyi insan olabilmek için elinden geleni yaptığında hâlâ yanlışlar ile karşılaşıyorsa, o zaman kendi doğrusunu uygulayacaktır. Ajan Ramon Hall’ın (Antony Ramos) dediği gibi: Ne yaparsan yap, doğru olanı yap! Yine doksanlardan Terminatör filminden iyi anımsayacağımız, Robert Patrick büyük şef Ajan Sam Baker olarak karşımızda. Filmi izlerken başta duygusallığın iyice yayıldığı, aksiyon ile nabzın yükseldiği ve çok hızlı olmasa da etkin temposu ile her bakımdan doyurucu başarılı bir film olduğu karşımıza çıkıyor.