Duruşmaya 2 Mayıs'ta devam edilecek

''Kafes eylem planı'', ''Amirallere suikast'', ''Gölcük'te ele geçirilen belgeler'' ile ''ÇYDD ve ÇEV yöneticileri hakkındaki iddialar''a ilişkin dosyaların birleştiği 11'i tutuklu 85 sanıklı ''Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat'' davasına 2 Mayıs'ta devam edilecek.

cumhuriyet.com.tr

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar, Koramiral Deniz Cora, emekli Deniz Binbaşı Levent Bektaş, Yarbay Ercan Kireçtepe, Binbaşı Erme Onat, Binbaşı Eren Günay, teğmenler Faruk Akın, Sinan Efe Noyan ve Kurmay Albay Ümit Metin, Kemalettin Yakar, Behçet Altıntaş, Erdinç Yıldız ve Hüseyin Hançer katıldı.

Tutuklu sanıklardan Mehmet Cem Çağlar'ın gelmediği duruşmada, aralarında Koramiral Kadir Sağdıç ve Tuğamiral Fatih Ilğar ile emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü'nün aralarında bulunduğu 20 tutuksuz sanık hazır bulundu.

Toplam 6 dava dosyasının birleştirildiği bu davaya ilişkin bugün başlayan duruşmada, sanık sayısının arttığı ve duruşma salonunda yoğunluk oluştuğu görüldü.

Duruşmada konuşan mahkeme heyeti başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, 9 Nisan 2012 tarihli duruşmada 5'i tutuklu 10 sanıklı ''Gölcük'te ele geçirilen belgelere ilişkin'' dava dosyası ile 11 Nisan 2012 tarihli duruşmada da ''Ergenekon'' soruşturması kapsamında ÇYDD ve ÇEV'in yöneticileri ile üyelerinden oluşan 8 kişinin yargılandığı dava dosyasının bu davayla birleştirildiğine yönelik karar verildiğini hatırlattı.

Duruşmada birleştirme kararları ve usule ilişkin söz alan bir kısım sanıkların avukatlarından Celal Ülgen, 6 dava dosyasının birleşmesiyle sanık sayısı artmasına rağmen duruşmanın küçük bir salonda görüldüğünü belirterek, sanık yakınlarıyla sorumlu yurttaşların duruşmayı yer darlığından izleyememeleri nedeniyle CMK'nın aleniyet ilkesinin zedelendiğini öne sürdü.

-Bir sonraki duruşma Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde-

Doğru düzgün duruşma yapılabilmesi için salon temin edilmesini isteyen Ülgen, ''Koca Türkiye Cumhuriyeti'nin duruşma salonu yok mu?'' şeklinde konuştu.
Mahkeme başkanı Yılmazabdurrahmanoğlu da bunun üzerine, ''Bundan sonraki duruşmalar Çağlayan'da büyük salonda yapılacak. Anlıyorum ben sizi'' dedi.

Avukat Ülgen, birleştirme kararlarına ilişkin, ''Birleşen dosyalardaki fiili ve hukuki irtibat nerede? Hangi eylemde ve hangi sanıklar arasında var bu irtibat? 'Savcı dedi' diye, birleştirme kararı veriyorsunuz'' diyerek, birleşen dosyalardaki klasörlerin sanık ve sanık avukatlarına verilmesini de talep etti.

Bazı sanıkların avukatı Kemal Yener Saraçoğlu da, birleşme kararlarının adil yargılama hakkını ihlal edeceği kanaatinde olduğunu belirterek, ''ÇYDD davasının bu davayla tek irtibat noktası 'Türkan Saylan'a mektup' adlı dijital kayıttır ki bunun manipülatif olduğuna ilişkin raporlar mevcuttur. Birleşme kararlarıyla bu dava dosyasının 6 dava dosyasını kapsaması, sanık ve avukatları ile mahkemenin değerlendirme durumunu zorlaştıracaktır'' ifadesini kullandı.

''Poyrazköy'teki silahlar farklı davalarda ortaya çıktı''

Duruşmada söz alan başka suçtan tutuklu sanıklardan Tuğamiral Fatih Ilğar, maddi gerçeğin ortaya çıkması için çeşitli taleplerinin olduğunu ancak mahkemenin bu taleplerin yüzde 90'ını reddettiğini ifade ederek, tutuklu oldukları Hasdal Askeri Cezaevi'nde bir çalışma yaptıklarını ve bu çalışma sonucunda Poyrazköy'de birilerinin gömdüğü silahların farklı davalarda ortaya çıktığını belgeleriyle kanıtladıklarını söyledi.

Ilğar, çarşamba günü yapılacak duruşmada bu tespitlerini mahkemeye anlatması için duruşmanın erkenden başlaması ve kendisine sunum yapma fırsatı verilmesini talep etti.
Duruşmada söz alan emekli Koramiral Feyyaz Ögütçü ve Albay Ali Türkşen de, kendilerine sunum yapılması imkanı verilmesini istediler. Duruşma, tanıkların dinlenilmesiyle devam ediyor.

 

'Evde askeri yetkili yoktu'

Davada, tanık olarak dinlenilen Astsubay Hüseyin G, Gölcük'te bu davanın sanığı 2 teğmenin evinde yapılan aramada, polis kameralarının aramanın tamamını çekmediğini ve dijital verilerin kopyalanmadığını söyledi. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden duruşmada, tanık olarak dinlenilen ve sanık teğmenler Alperen Erdoğan ile Burak Düzalan'ın Gölcük'teki evinde aramaya katılan Merkez Komutanlığı inzibat görevlisi Astsubay Hüseyin G, ''Ben gittiğimde arama başlamıştı. Bazı odalardaki arama bitmişti. Bize kendisi de emekli personel olan ve aramalara tanıklık etmesi için eve çağrılan komşu haber verdi. Evde yaklaşık 20 polis vardı. Her odada aynı anda arama yapılıyordu. Daha sonra aramaların başında bulunan amire telefon geldi, Faruk Akın ve Efe Noyan'ın evinde TNT bulunduğuna dair bilgi verildi'' dedi.

Tutuksuz sanıklardan Faruk Akın'ın, ''Bizim evde arama yapılırken Merkez Komutanlığı yetkilisi var mıydı?'' diye sorduğu tanık Hüseyin G, şöyle konuştu: ''TNT kalıbı bulunduğu bilgisi geldiğinde evde askeri yetkili yoktu. Biz diğer teğmenlerin evinde toplanmıştık. Merkez Komutanımız kolluğun başındaki amirle, aramaya başlamadan haber verilmemesi konusunu görüştü, kolluk yetkilisi de böyle bir zorunluluklarının olmadığını söyledi. Tutanak evde hazırlanmaya başladı ama Merkez Komutanlığı'nda imzalandı. Aceleye geldi. Bir koşuşturmaca vardı. Benim olmadığım sırada bulunan malzemelere imza attık, ilk defa başımıza böyle bir şey geldi. Daha sonraki aramalarda ise dikkat ettik, aramalara polislerle birlikte gittik.Aramaları bir kamera kaydediyordu. Aramanın tamamını çekmiyordu. Uyuşturucu paketinin bulunduğu odada ben de vardım. Memur arama yaptı sonra kameraya 'gel gel' diye seslendi. Kamera çekerken paketi tekrar çıkardı. Paketin bulunmasını görüntülemek için böyle bir şey yaptı. Ben ilk bulunuş anını görmedim ama memur 'gel gel' diye seslenince dikkatimi çekti. Dijital deliller kopyalanmadı. Bu konuyu da biz dile getirdik ama yeterli ekipmanlarının olmadığını söylediler.''

Tanık anlatımından sonra ara verilen ve öğleden sonra yeniden başlayan duruşmada söz alan bu davanın tutuksuz, ''Balyoz Planı'' davasının tutuklu sanıklarından Albay Ali Türkşen, bilgisayar yardımıyla yaptığı sunumda Poyrazköy'de yapılan kazılara ilişkin polis kamera kayıtlarını mahkeme heyetine izletti. Türkşen, görüntülerde olan ve aramalara katılan 5 polis memurunun tanık olarak dinlenilmesini talep etti.
 

Feyyaz Öğütçü taleplerini yineledi

İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli ve soruşturma döneminde ev aramalarına katılan 3 polis memurunun da tanık olarak dinlenildiği duruşmada söz alan bu davanın tutuksuz, ''Balyoz Planı'' davasının tutuklu sanıklarından emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü'de, adil yargılanma ve maddi gerçeğin ortaya çıkması için, daha önceki duruşmalarda talep ettiği ve reddedilen hususların yeniden değerlendirilerek kabul edilmesini istedi.

''Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ve esasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na karşı organize bir suç örgütü tarafından düzenlendiği net olan bir komplo var'' ifadesini kullanan Öğütçü, bu duruma görevde olan bazı komutanların ses çıkarmamasının kabul edilebilir olmadığını da söyledi. Öğütçü, mahkeme heyetine, tuzak kurmayla ilgili Kur'an-ı Kerim'deki Enfal Süresi 30. Ayeti de okudu.

Duruşmada söz alan bazı sanıkların avukatlarından Murat Ergün, mahkemenin dava dosyasının uyuşmazlık mahkemesine gönderilmesi talebini, yasayı yanlış değerlendirerek reddettiğini belirterek, bu davanın Askeri Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nı da ilgilendirdiğini ve mahkemenin reddine gerekçe gösterdiği CMK'nın 10. maddesinin son fıkrasında, ''itiraz yolu kapalıysa uyuşmazlık mahkemesine gidilemez'' şeklinde bir ifadenin olmadığını söyledi. Avukat Ergün, mahkemenin davanın uyuşmazlık mahkemesine gönderilmesi talebinin reddi kararını, geri çekmesini talep etti.
 

İnterpol'un Gülseven Yaşer'le ilgili kırmızı bülten talebini reddettiği iddiası

Söz alan tutuklu sanıklardan Koramiral Deniz Cora da, mahkemeye sunulan 3 bilirkişi raporuna göre davaya konu 5 no'lu harddiskteki dijital verilerin sahte olduğuna dair tespitler bulunduğunu belirterek, mahkemenin bu bilirkişi raporlarını dikkate almasını, aksi taktirde 5 no'lu harddiskle ilgili yeni bir bilirkişi heyeti oluşturarak inceleme yaptırmasını talep etti.

Duruşmada konuşan, bu davayla birleşen ÇYDD ve ÇEV üyelerine ilişkin davanın firari sanıklarından Gülseven Yaşer'in avukatı Hasan Gürbüz de, müvekkili hakkında kırmızı bülten talebinin İnterpol tarafından reddedildiğine dair medyada haberlerin yer aldığını belirterek, bu hususun araştırılmasını ve doğruysa gerekçeli kararın getirtilerek müvekkili hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasını talep etti.

Öte yandan duruşmayı, bu dava kapsamında kendisine suikast girişimi yapılacağı iddiaları da bulunan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit'in de izlediği öğrenildi. Duruşmaya 2 Mayıs Çarşamba günü devam edilecek.