"Durum vahim"

TBMM Başkanı Köksal Toptan, ''İrtica Eylem Planı'' iddialarına ilişkin belgenin gerçekliği ya da sahteliğinin netleşmesini isteyerek, ''Belge gerçekse de tanzim edilmişse de bunu vahim buluyorum. Türkiye'de kurumlar arası çekişmeyi ve çatışmayı tetiklemek için bir takım gayretlerinin olmasını hoş karşılamak mümkün değil" şeklinde konuştu.

cumhuriyet.com.tr

TBMM Başkanı Köksal Toptan, TRT Türk'te canlı yayınlanan programda, soruları yanıtladı.
Türkiye'de belge tartışması yaşandığı anımsatılarak, bu belgenin neyi ifade edeceğinin sorulması üzerine Toptan, belgenin, bu haliyle bir şey ifade etmediğini söyledi.

Belgenin varlığı ya da yokluğunun, inceleme sonucunda ortaya çıkacağına işaret eden Toptan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Fakat Türkiyem adına üzülüyorum, Türkiyem bu tartışmaları hak etmiyor. Demokratik olgunluğa erişmesi bakımından, demokrasi kültürünün yerleşmesi bakımından, reformları gerçekleştirmiş olan yönü bakımından, AB'ye ciddi şekilde hazırlanan bir ülke, bölgesinin en güçlü bir ülkesi olarak Türkiye bunu, bu tartışmaları hak etmiyor.

Burada bizi mutlu eden işin bir başka yönü var. Şayet bu belge gerçekse, buna karşı toplumun bütün kesimleri bir cephe halinde durdu. Bundan gurur duymak lazım. Demokrasimizin gelmiş olduğu noktayı teyit etmesi bakımından altını çizmek lazım. Asker, Hükümet, bütün siyasi partiler, toplumun diğer kesimleri karşı çıkıyor. Böylece çok net bir duruş, demokrasiyi Türkiye'ye getirme bakımından, çok önemli bir noktayı aştığımızı düşünüyorum; belge tartışmaları nedeniyle.''


"Belgenin gerçekliği ya da sahteliği netleşmeli"

TBMM Başkanı Toptan, bunun mutlaka açıklığa kavuşturulması, belgenin gerçek veya sahte olduğunun netleşmesi gerektiğini vurguladı.

Böyle bir niyeti ''vahim'' karşıladığını dile getiren Toptan, belge gerçekse, bunun vahim olduğunu kaydetti. Toptan, böyle bir şeyi, bugünün Türkiye'sinde düşünülmesini bile fevkalade yanlış ve tehlikeli bulduğunu belirtti.

Toptan, belge doğru değil, tanzim edilmişse, bunu da vahim bulduğunu vurgulayarak, ''Hâlâ Türkiye'de kurumlar arası çekişmeyi ve çatışmayı tetiklemek için bir takım gayretlerinin olmasını hoş karşılamak, hoş bulmak mümkün değil. Bizi memnun eden şey; toplumun bütün kesimlerinin böyle bir gelişme karşısında sergilediği duruştur. Onu çok önemsiyorum'' diye konuştu.

 

"Keşke bunlar açıklansa"

TBMM Başkanı Toptan, soruşturmayı sivil mi askeri yargının mı yürütmesi gerektiğine yönelik soruya karşılık, toplum olarak, zaman zaman aceleci davranma meraklarının depreştiğini söyledi. ''Burada da öyle bir şey mi var?'' diye soran Toptan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ben de yek nazarda, sivil savcılar niye geç kaldı, Genelkurmay, derhal saatinde harekete geçti, askeri savcıları bu işte görevlendirdi, sivil savcılar neden biraz geç davrandı? Çünkü varlığı iddia edilen belgenin önce onların önünde olduğunu biliyoruz, gazeteler öyle yazıyor. Ona rağmen niye sivil savcılarda bir gecikme oldu? Ama zaman geçtikçe anlıyoruz ki, -en azından ben öyle anladım- askeri savcılar ile sivil savcılar arasında ciddi bir koordinasyon var. O zaman demek ki sivil savcıların bir geç kalmışlığı yok diye düşünmek mümkün. Ama keşke bütün bunlar açıklansa, 'kimsenin endişe etmesine gerek yok, sivil ve askeri savcılar bir koordinasyon içerisinde bunu yürütüyorlar' denilse. O zaman toplum rahatlardı, bu tür eleştiriler de gelmezdi. Böyle olduğunu umut ediyorum.''

Toptan, ''Belgenin gerçek olduğunu savunanlar, gereği yapılmaz diyor; sahte olduğunu düşünenlerin, kimin hazırladığının ortaya çıkmayacağına yönelik kaygıları var. Daha önce böyle belgeler çıktığında, açılan soruşturmalardan sonuç gelmemişti ondan mı yoksa karşılıklı güvensizlikten mi kaynaklanıyor?'' sorusuna, ''Karşılıklı güvensizlik var tabii, kurumlar arasında var ama burada olmadığı anlaşıldı'' diye karşılık verdi.


"Kimse medet ummaz hale gelmeli"

Bazı gazetelerin belgenin yüzde 90 gerçek, bazılarının ise bunun tam tersini söylediğine işaret eden Toptan, hala bilgi karmaşası ve bilgi kirliliğinin bulunduğunu vurguladı. Toptan, bu nedenle, süratle açığa çıkarılması, aydınlatılması gerektiğini vurgulayarak, ''Ondan sonra bu belge doğruysa, ilgililerin idari ve cezai sorumluğu vardır. Görevli kurumlar, kuşku yok ki gereğini yerine getireceklerdir'' diye konuştu.

Toptan, iddia edilen belgenin varlığı ihtimali karşısında, ortaya konulan duruşun, demokrasinin ulaştığı yer bakımından gurur verici olduğunu dile getirdi. Toptan, belgenin altında imzası bulunan kişilerle ilgili ne yapılacağını, gelecek süreçte çok iyi izlemek gerektiğini vurguladı. Toptan, idari ve cezai bakımından mutlaka gereğinin yapılacağını belirtti.

TBMM Başkanı Köksal Toptan, ''Belge sahteyse, bunun üzerine bu kadar iddialar bina ediliyorsa, orada da provokatif bir niyet olduğu anlaşılıyor. Kuşku yok ki o zaman da ilgililer, savcılar gereğini yapacaklardır. Bunlar olmamalı. Demokratik bir ülkede, Türkiye'nin geldiği noktayı da değerlendirdiğimizde, bu tür şeylerden kimse medet ummaz hale gelmeli. Bu olay karşısında sergilenen tavır, artık bunlarla sonuca hiç kimsenin varamayacağının anlaşılması bakımından önem taşıyor'' görüşünü dile getirdi.


"Obama'ya çok büyük umutlarla bakıyorum"

Toptan, ''İran'da yaşananlar nereye gider, ülke bu sorunu atlatabilir mi?'' sorusuna, ''Komşumuz, dostumuz bir ülke...Süratle normalleşmesini isterim'' dedi.

''Obama'nın İslam dünyasına yaptığı açıklamalar tartışma yarattı. Bugüne kadar ABD başkanlarından bu netlikte açıklamalar görmemiştik. Ne dersiniz, İslam dünyası ile ABD'nin arası düzelecek mi?'' sorusuna Toptan, ABD Başkanı Barack Obama'nın sadece İslam dünyası, ABD için değil, tüm dünya için yeni bir ümit ve heyecan olduğunu ifade ederek, bunu herkesin iyi anlaması gerektiğini vurguladı.

Toptan, ''Obama'nın gelişiyle ortaya çıkan şansın, dünya ve insanlar tarafından iyi değerlendirilmesi lazım geldiğini düşünüyorum. Ben Obama'ya çok büyük umutlarla bakıyorum. umarım da ABD'de aynı şekilde bakar'' dedi.