Durak'ın 3 yıla kadar hapsi isteniyor
Dere, göl, nehir gibi yüzey sularının satışının yasak olmasına karşın Sağlık Bakanlığından izin alınmadan Çatalan İçme Suyu Arıtma Tesislerinde arıtılan suyun işlenmesi, şişelenmesi, dolumu, paketlenmesi ve pazarlanması için tesis kurulması konusunda belediye bütçesinden 2 milyon 210 bin 135 lira aktararak ''görevini kötüye kullandığı ''iddiasıyla hakkında dava açılan Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Aytaç Durak'ın yargılanmasına başlandı.
cumhuriyet.com.trAdana 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasında, hakkında, ''görevi kötüye kullanmak'' suçundan bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan sanık Aytaç Durak ve müşteki Adana Büyükşehir Belediyesi meclis üyesi Mustafa Tuncel hazır bulundu.
Aytaç Durak, savunmasında, aynı suçlamayla ilgili olarak Adana Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Beldetaş şirketi ile diğer yetkililer hakkında Adana 15. Asliye Ceza Mahkemesi'nce beraat kararı verildiğini söyledi.
Kendisiyle ilgili olarak, dosyada ''kovuşturmaya izin verilmemesi'' konusunda karar bulunduğunu belirten Durak, ''516 Sayılı büyükşehir belediyeleri hakkındaki kanunun belediyelerin görev ve sorumluluklarını içeren 7'nci maddesi r fıkrasına göre, belediyenin görevlerinden bir tanesi de kaynak suyu veya arıtma sonunda üretilen suları pazarlamak şeklinde düzenlenmiştir'' dedi.
Durak, aynı zamanda hakkında soruşturma izni verilmesine ilişkin karara muhalif olan iki Danıştay üyesinin muhalefet şerhinde de belediye başkanının bu eylemden sorumlu tutulamayacağının açıkça belirtildiğini ifade eden Durak, savunmasını şöyle sürdürdü:
''Ayrıca bunu da savunmamda belirtmek istiyorum. Davaya konu tesis şuanda atıl vaziyette kalmadı ve ben görevden ayrıldıktan sonra gelir elde etmek için meyve suyu, aromalı gazlı su ürünleri üretiminde kullanılacaktır yada kullanılmaktadır. Bunun da ihalesinin yapıldığı şeklinde duyumlar aldım. Bu konuyla ilgili meclis kararı bana göre kesinlikle hukuka uygun. Ayrıca şunu da belirtmek istiyorum. Davaya konu şirketin sermayesinin yüzde 99'u büyükşehir belediyesine ait olsa da, yüzde bir hisse olarak özel idare de şirketin hissedarıdır. Bu bağlamda özel idarenin başkanı da Adana valisidir. Yani şirketin diğer ortağı da bir nevi özel idare ve validir. Bunlar da belediye meclisinin bu kararına karşı herhangi bir girişimde bulunmamıştır. Ayrıca belediyenin harcaması bütçe olarak hem belediyede hem de şirket meclislerinin onayından geçmiştir ve ayrıca bunlar vali ve Sayıştay onayından, denetimden geçmiştir.''
Müşteki Mustafa Tuncel de, belediyenin kaynak suyu tesisi için takip etmesi gereken yasal işlemleri yerine getirmediğini öne sürdü.
Söz konusu tesis için gerekli yasal izinler alınmaması sonucu sanığa 2 milyonun üzerinde zimmet çıktığını öne süren Tuncel, ''Kendisine de bu miktar belediyece tebliğ edilmiştir. Ancak zararı giderip gidermediğini bilmiyorum. Aynı zamanda hiçbir izin, ruhsat ve belge alınmadan davaya konu tesis faaliyete geçirilmiş ve yerel seçimlerden önce kamyonlarca su dağıtılmıştır''dedi.
Tuncel, tesisin yapılması için şirkete para aktarılması konusunda kendisinin de mecliste oy kullandığını ve kendisini Durak'ın ikna ettiğini belirterek, ''Ancak daha sonra da böyle bir karar alındığından dolayı ben herhangi bir yasal yola müracaat etmedim. O sıralar aramız iyiydi. Yalnız kendisine prosedürlerin yerine getirilmeden neden bu yatırımların yapıldığını sordum. Kendisi de bir yolunu bulup ruhsatları alabileceğini söyledi'' diye konuştu.
Mahkeme başkanı, sanık ve müşteki vekillerine davanın esası hakkında beyanda bulunmaları ve delillerini bildirmek üzere süre verilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.