Dünyada çalışan çocuk sayısı 152 milyonu buldu. 73 milyonu tehlikeli işlerde çalışıyor

Türkiye’de çocuk işçi sayısı 2 milyona dayandı. Her 10 çocuktan 8’i güvencesiz çalışıyor. Her üç çocuktan biri, ısınma ve beslenme ihtiyacının yeterli karşılanamadığı ailelerde yaşıyor.

cumhuriyet.com.tr

Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, ancak milyonlarca çocuk geçim sıkıntısı nedeniyle sokaklarda tarlalarda çalışmak durumunda.

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) raporuna göre, tüm dünyada 73 milyonu “tehlikeli” işlerde olmak üzere halen 152 milyon çocuk işçi bulunuyor. Tarım yüzde 70.9’luk oranla çocuk işçilerin en fazla olduğu sektör durumundayken, tarımı sırasıyla hizmet ve sanayi sektörü izliyor.
Çalışma hayatının en önemli sorunlarından biri olan çocuk işçiliği, “Çoğu kez çocukları çocukluklarını yaşamaktan alıkoyan, potansiyellerini ve saygınlıklarını eksilten, fiziksel ve zihinsel gelişimleri açısından zararlı işler” olarak tanımlanıyor.

Türkiye’de çocuk işçi sayısı 2 milyona yaklaşıyor. Her 10 çocuktan 8’i güvencesiz çalışıyor. Türkiye’de çocuk işçiliği ve iş cinayetleri raporuna göre 2013’ten 2018’in ilk 5 ayına kadar 319 çocuk iş cinayetinde yaşamını yitirdi. Türkiye’de 2012’de 601 bin olan 15-17 yaş arası çocuk işçi sayısı, 2016’da 709 bine ulaştı. TÜİK’in 2016 verilerine göre çocuk işçilerin yüzde 78’i kayıt dışı çalıştı.
Türkiye’de özellikle mesleki eğitim adı altında çocuk işçilik yasal hale getirilmiştir. Milyonlarca çocuk “çıraklık” adı altında ucuz işgücü olarak kullanılıyor. Türkiye’de 2015’te çırak işçi sayısı 245 bin iken şu an hali hazırda çırak işçi olarak çalıştırılan çocuk işçi sayısı 1 milyonu aşmış durumda.

Türkiye birinci

Avrupa Birliği’nin yoksunluk tanımına göre 2017 yılında Türkiye’de yaklaşık her üç çocuktan biri, başka bir deyişle 7 milyonu aşkın çocuk şiddetli maddi yoksunluk çeken hanelerde yaşıyor.
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (BETAM) araştırmasına göre, 2017’de Türkiye’de yaşayan çocukların yüzde 34.6’sı şiddetli maddi yoksunluk içerisinde. Bu oranla Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında şiddetli maddi yoksunluğun en yoğun yaşandığı ülke oldu. Çoğu Avrupa Birliği ülkesi çocuk yoksunluğuyla mücadelede yol katederken Türkiye’de çocuk yoksunluğundaki azalmaya rağmen yoksunluğun en yoğun yaşandığı ülke olması bu konuda izlenen politikaların yetersiz kaldığını ortaya koyuyor.

Türkiye’de yaşayan çocukların yüzde 66.3’ü evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayamayan hanelerde yaşıyor. Çocukların yaşadığı hanelerin yüzde 44.1’i otomobil sahibi değil.

Şiddetli yoksunluk

Şiddetli maddi yoksunluk bireylerin hayatlarına düzgün bir şekilde devam edebilmeleri için gerekli olan çeşitli ihtiyaçların zorunluluktan yerine getirilememesi olarak tanımlanabiliyor. Ailelerde, kira ve faturalar ödenmeyince, evin yeterince ısınmaması maddi yoksunluk yaratıyor.

Doğuda tablo daha vahim

BETAM’ın Avrupa Birliği İstatistik Ofisi’nin tanımladığı şiddetli maddi yoksunluk ölçütünün kullanıldığı araştırmasında, 2016’dan 2017’ye Güneydoğu Anadolu ve Batı Anadolu bölgelerindeki çocukların yoksunluk oranlarında artışlar göze çarpıyor. Bu bölgede yaşayan çocukların yüzde 61.3’ü beklenmeyen harcamaların karşılanamadığı hanelerde yaşıyor. 

Çocuk maddi yoksunluğunda en yüksek oranlara sahip bölge yüzde 59.3 ile Güney Doğu Anadolu’dur. Diğer bir deyişle, bu bölgede ikamet eden 10 çocuktan 6’sı şiddetli maddi yoksunluk içinde yaşıyor. 

Öte yandan, Türkiye’nin batı bölgelerindeki şiddetli maddi yoksunluk oranının görece düşük olduğu fark edilmekte. 

Örneğin şiddetli çocuk yoksunluğunun en az olduğu Doğu Marmara bölgesinde bu oran yüzde 16.6 olarak ölçüldü. Ardından da Batı Karadeniz bölgesi (yüzde 23) geliyor. 

Şiddetli çocuk yoksunluğunun en yüksek olduğu Güneydoğu Anadolu ile en düşük olduğu Batı Anadolu arasında 42.7 yüzde puanlık ciddi bir fark söz konusu. Çocuklarda maddi yoksunluk açısından bölgeler arası uçurumun başlıca nedeni bölgelerde ortalama gelirler arasındaki mevcut devasa farklılıktan kaynaklanıyor. 

Ömür boyu etki

Maddi yoksunluk ölçütü, ülkelerin yoksulluk düzeyini ölçmek ve analiz etmek için kullanılan yöntemlerden biri. Uzun süren gelir yoksulluğunun bir sonucu olan maddi yoksunluk, yetişkinlerde geçici olabilirken çocuklarda genelde ömür boyu sürer ve sonraki nesillere aktarılma riski taşıyor.