DSP'den 'Ergenekon' yorumu

DSP Genel Sekreteri Süleyman Yağız, ''Eğer AKP'liler, gerçekten de 'dokunulamayanlara dokunulmasını' istiyorlarsa, bu konuda samimi iseler, haklarında fezleke bulunan vekillerin de parti ayrımı gözetmeksizin yargılanabilmelerinin önünü açarlar'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

DSP Genel Sekreteri Süleyman Yağız, yaptığı yazılı açıklamada, Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınanlarla ilgili olarak bazı AKP'lilerin ''Artık dokunulamayanlara da dokunuluyor'' şeklinde görüş açıkladıklarını belirtti.

''Dokunulmayanlar'' ifadesiyle geçmişte önemli görevlerde bulunan ve şimdi ''Ergenekon'' kapsamında evleri ''basılarak'' gözaltına alınan kişilerin kastedildiğini kaydeden Yağız, bunun tamamen ''şaşırtmaca'' olduğunu savundu.

Açıklamasında, ''Bu, palavradan ibarettir. Zira bu kişiler şimdi zaten emeklidirler. Dolayısıyla hiçbirinin dokunulmazlığı yoktur. Bu insanlar, sanki 'fırsat bu fırsat' mantığıyla etkisizleştirilmek ve kamuoyu önünde küçük düşürülmek isteniyorlar'' görüşüne yer veren Yağız, bu gözaltılarla halk üzerinde baskı ve korku yaratılmaya çalışıldığını iddia etti.

Türkiye'de, sadece milletvekillerinin dokunulmazlıkları olduğunu belirten Yağız, şunları kaydetti:
''Başta Sayın Başbakan olmak üzere birçok AKP'li bakan ve vekile, haklarında çeşitli konularda fezlekeler bulunmasına karşın, dokunulmazlıkları olduğu için dokunulamıyor. Eğer AKP'liler, gerçekten de 'dokunulamayanlara dokunulmasını' istiyorlarsa, bu konuda samimi iseler, haklarında fezleke bulunan vekillerin de parti ayrımı gözetmeksizin yargılanabilmelerinin önünü açarlar. Ama bunu yapamayacaklardır. Zira hesap vermeyi göze alamayacaklardır. Biz, şu veya bu soruşturma kapsamında gözaltına alınan hiç kimseyi savunmuyoruz. Biz kimsenin avukatı ya da savcısı değiliz. Biz hakkın, haklının ve adaletin yanındayız ve suç isnat edilen kişilerin bağımsız yargı önünde yargılanmasını istiyoruz. Ama vaktiyle önemli görevlerde bulunan saygın kişilerin, 'kirliliği mahkeme kararlarıyla kesinleşmiş kişiler'le aynı kefenin içine konularak onların da kirli gibi gösterilmesini içimize sindiremeyiz.
Bu kişiler hakkında iddialar ve ciddi deliller varsa, gereken mutlaka ve mutlaka yapılmalıdır. Ama suçları kesinleşinceye kadar da saygınlıkları zedelenmemelidir. Zira Sayın Başbakanın da söylediği gibi, suçluluğu ispat edilene kadar herkes masumdur''

Yağız, ''Ergenekon soruşturması şok dalgalarla sürdürülürken, Deniz Feneri davasının üzerine kaplumbağa hızıyla bile gidilmediğini'' ileri sürdü.