Domuz gribi aşısı çözüm mü?
Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanı Doç. Dr. Mustafa Ertek, domuz gribine karşı üretim aşamasındaki aşının ne kadar etkin olacağının bugünden kestirilemeyeceğini ifade ederek, ''Şayet virüs bir mutasyon geçirmezse aşının etkin olacağını tahmin ediyoruz'' dedi.
cumhuriyet.com.trRefik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanı Doç. Dr. Mustafa Ertek, domuz gribi aşısı konusunda her ülkenin kendisine göre bir politika geliştirdiğini, bazı ülkelerin risk gruplarını, bazı ülkelerin ise tüm toplumu aşılama kararı aldığını kaydetti.
''Bu aşının ne kadar etkin olacağının bugünden kestirmek mümkün değil'' diyen Ertek, ''Şayet virüs bir mutasyon geçirmezse aşının etkin olacağını tahmin ediyoruz. En azından yüzde 70'lik bir koruyuculuk oranına sahip olduğunu biliyoruz ama virüsün bir mutasyon geçirmesi durumunda, üretilen H1N1 aşısının mutant şusa etkili olup olmayacağını bugünden kestirme imkanımız yok. Bunları yaşayarak göreceğiz'' şeklinde konuştu.
Günümüzde, daha önceki pandemilerde olmadığı kadar bilgi birikimine ve laboratuvar altyapısına sahip olunduğunu, iletişimle toplumda duyarlılık ve kişisel koruyucu önlemlerin arttığını anlatan Ertek, Türkiye'de 3,5 aylık dönemde sadece 322 vaka görülmesinin bakanlığın uyguladığı çok sıkı korunma tedbirlerinin sonucu olduğunu söyledi.
"İkinci bir atak olabilir mi?"
''Sonbaharda domuz gribi salgınında ikinci dalganın beklendiği yönündeki uyarıları'' da değerlendiren Ertek, şöyle konuştu:
''Grip pandemileri bazen iki atak şeklinde kendini gösterebiliyor. 1918'deki H1N1 influenza pandemisinde de Ocakta başlayıp Temmuz-Ağustosta biten birinci atak daha hafif seyirliydi. Ama Eylülden sonra ikinci atakta 5 haftalık bir süre vardır. Orada çok sayıda insanın öldüğünü biliyoruz. Bu salgında da ikinci bir atak olabilir ama nasıl olacağını kestirmek mümkün değil. Fakat şu ana kadar tüm dünyadaki gözlemler, bu influenzanın sezonal influenzadan çok daha hafif seyirli ve mortalitesinin çok daha düşük olduğunu, özellikle gelişmiş ülkelerde, sağlık bakımının iyi olduğu ülkelerde mortalitenin binde 0.5 ya da 1 civarında, mevsimsel influenzadan çok daha iyi durumda olduğunu gösteriyor.''
''Bu şekilde devam ettiği sürece insan sağlığı açısından çok büyük bir risk bulunmadığını ama bu şekilde devam edeceğinin garantisi de olmadığını'' anlatan Ertek, ''Bu nedenle bir yandan bu salgının seyri izlenirken, virüsün mutasyon geçirip geçirmediği, mortalitesi, hangi yaş grubunda daha sık görüldüğü gibi epidemiyolojik özellikleri incelenirken diğer yandan da tüm ülkeler kendi toplumunu aşılamak üzere gayret içinde'' diye konuştu.
Hacı adaylarına domuz gribi aşısı
Hac dönemine yönelik çalışmalarla ilgili bilgi de veren RSHM Başkanı Ertek, domuz gribi salgını tehlikesi nedeniyle Suudi Arabistan hükümetinin bu yıl bazı yeni önlemler aldığını söyledi.
Türkiye'den her yıl 110-120 bin kişinin hac mevsiminde Suudi Arabistan'a gittiğini, bu ülkede dünyanın dört bir yanından hacı adayının bir araya geldiğini anlatan Ertek, Suudi Arabistan hükümetinin bu yıl ülkelere ''mümkünse hacı adaylarının H1N1 ve mutlaka sezonal grip aşısıyla aşılanması, vize işlemleri sırasında bunun belgelendirilmesi koşulunu getirdiğini'' ifade etti.
Ertek, Suudi yetkililerin risk grubundaki gebe, çocuk ve yaşlıların hac seyahatlerini ertelemeleri tavsiyesinde de bulunduğunu belirtti.
Hac döneminin ekim sonunda başlayacağını hatırlatan Ertek, o zamana kadar Türkiye'ye gelmesi durumunda hacı adaylarının domuz gribi aşısıyla aşılanacağını, ancak yola çıkmadan en az 15 gün önce mevsimsel grip aşılarını yaptırmış olmaları gerektiğini söyledi.
Hac döneminin başlamasına daha 3 ay olduğunu belirten Ertek, ''Şayet pandemi bu şekilde ılımlı bir seyir gösterirse çok ciddi bir risk olmadan bu hac ziyareti yapılabilir kanaatindeyim. Ama sonbaharda yeni bir dalga, yeni bir mutasyon ortaya çıkarsa o günün şartlarına göre yeniden değerlendirmek, belki tedbirleri biraz daha sıkılaştırmak, seyahat kısıtlaması da getirmek gerekebilir'' diye konuştu.
Ertek, ancak şu anki görüntü itibariyle Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere, tüm uluslararası kuruluşların bir seyahat kısıtlaması ya da pandeminin yayılmasını önlemek için çok sıkı önlemler alınması yönünde tavsiyeleri bulunmadığına dikkati çekti.
Okullarda alınacak önlemler
Doç. Dr. Mustafa Ertek, ''Son baharda okulların açılmasıyla ne gibi tedbirler alınacak?'' sorusu üzerine, dünyada eğitim-öğretimin devam ettiği ülkeler bulunduğunu, buralarda alınan önlemleri ve salgının boyutunu izlediklerini söyledi.
Avrupa'da en fazla H1N1 vakasının görüldüğü İngiltere'de salgının önce okullarda başladığına dikkati çeken Ertek, ancak mortalitesi düşük olduğu çok sıkı önlemlere ihtiyaç duyulmadığını söyledi. Ertek, ''Yapılması gereken çok yakından izleyip tüm eğitim camiasına, öğretmenlere bu konuda bir eğitim verilmesi gerekiyor. Eğer bir okulda ya da sınıfta influenza benzeri bir hastalık ortaya çıkarsa hemen çok kısa zamanda örnek alınıp, analiz edilip, H1N1'e bağlı enfeksiyonsa okulun veya sınıfın 1 hafta 10 gün süreyle kapatılması gerekebilir'' dedi.
Ertek, ABD'de başlangıçta böyle bir yola başvurulduğunu, ancak şu anda okulların tatil edilmesi gibi bir uygulamaya gidilmediğini belirtti.
Okulların eylül sonunda açılacağını hatırlatan Ertek, o dönemde ortaya çıkacak tabloya göre önlem alınacağını, vakaların hafif seyretmesi halinde çok sıkı önlemlere gerek olmayacağını belirtti.