Dolandırıcıya inanıp evini sattı... Hayatı alt üst oldu
Adana'da telefonla arayan dolandırıcılara inanıp 100 bin liraya sattığı evinin parasını kaptıran 64 yaşındaki Leyla Tatik, semt pazarında çaycılık yaparak hayata tutunmaya çalışıyor. Leyla Tatik, "Eşim de mahkemeye verip beni boşamaya karar verdi. Evimden olduğum gibi, bir de yuvam yıkılacak. Ne yapacağımı şaşırdım" dedi.
DHA
Toros Mahallesi'nde oturan emekli işçi Mehmet ve Leyla Tatik çifti, 27 Nisan'da telefonla arayan dolandırıcılara inanıp, 150 bin TL değerindeki evlerini 100 bin liraya emlakçıya sattı. Emlakçıdan aldıkları parayı da Yüreğir İlçesi'ne götüren Leyla Tatik, çöp konteynerine bırakıp döndü. Daha sonra dolandırıldıklarını anlayan Tatik, sattıkları evi geri alabilmek için arayışa girdi. Dolandırıcılara 100 bin lirayı kendi elleri ile veren Leyla Tatik, eşi ve kendisinin emekli maaşını teminat olarak gösterip bankadan kredi çekmek istedi. Çiftin başvurusunu inceleyen banka da gelirlerinin istenilen kredi miktarını karşılamadığı gerekçesi ile başvuruya olumsuz cevap verdi.
SANKİ HİPNOZ ETTİLER
Kocası 1250, kendisi de 1500 lira emekli maaşı alan Leyla Tatik, semt pazarında çay ve kahve satarak hayata tutunmaya çalışıyor. Haftada 2 gün kurulan 'kadınlar pazarı'nda kızı Hülya ile birlikte 50 kuruşa çay satan Leyla Tatik, yaşadıkları şoku ve gelişmeleri şöyle anlattı:
Başlarına gelene kadar 'insanlar nasıl inanıyor' diye düşünmesine rağmen, dolandırılınca gerçeği anladığını belirten Leyla Tatik, "Sanki hipnoz ediyorlar. Söylediklerinin dışında hareket edemez oldum. Polis akrabam var, daha önce sürekli onunla konuşur, her şeyi ona danışırdım, ama o gün ne olduysa arayamadım bile. Evimi sattırdılar, taksi ile Yüreğir İlçesi'ne kadar gittim, parayı kendi ellerimle bırakıp geldim. Eve gelince baktım ki eşim bir demlik çay yapmış. Polis olduğunu söyleyen adam 'Saat 17.00'de çayınızı içmeye geleceğim' demiş, onları bekliyordu. Yani ikimizi de etkisi altına aldı" dedi.
BANKA KREDİ VERMEDİ
Evlerini satıp parasını dolandırıcılara verdikten sonra bütün hayatlarının değiştiğini anlatan Leyla Tatik, "Şimdi ne evimiz kaldı, ne de huzurumuz. Eşim hasta bir insan. Ben de rahatsızım. Evimizi kurtarmanın yollarını araştırdık, kredi çekmek istedik. Maaşlarımızı teminat gösterdik, banka da gelirimizi inceledi. Bizim yaşlarımızı, kredi miktarı ve ödeme şartlarına uygun bulmayınca olumsuz cevap verdi. Kredi imkanı da kalmayınca ne yapacağımızı bilemez olduk. Bütün hayatımız bir telefonla değişti" açıklamasını yaptı.
'DEVLET YARDIM ETSİN'
Kredi başvurusunun olumsuz karşılanması üzerine öfkelenen eşi Mehmet Tatik'in, olaylardan kendisini sorumlu tuttuğunu ifade eden Leyla Tatik, gözyaşları arasında konuştu. Eşinin kendisini boşayacağını dile getiren Tatik, "Banka kredi vermeyince, kocam çılgına döndü. Bütün suçun bende olduğunu söyledi. Mahkemeye verip beni boşamaya karar verdi. Evimden olduğum gibi, bir de yuvam yıkılacak. Ne yapacağımı şaşırdım. Devlet bu insanlara bir şey yapamıyor mu? Şurada 50 kuruşa sattığım çayla hayatımızı sürdürmeye çalışıyorum. Evi boşaltıp parkta, çadırda mı yaşayalım. Bu yaştan sonra ne yapacağımı bilemez oldum" diye konuştu.