Diyasporanın işine yarar
Türkiye'de kaçak olarak çalışan bazı Ermeniler Başbakan'ın sözlerine tepki gösterdi. Yetkililer ise bu kişilerin yurda kaçak olarak girmediğini ancak çalışma yasasındaki eksiklik nedeniyle kaçak durumuna düştüğünü belirtti.
cumhuriyet.com.trTürkiye’deki kaçak Ermenilerin birçoğunun ülkeye “kaçak yolla giriş yapmadığı, çalışma yasasının çok zor işlemesi nedeniyle kaçak duruma düştükleri” belirtildi. Yetkililer, “Eski Sovyet ülkeleri ya da Ermenistan’dan gelen kişiler normal turist vizeleri ile giriş yapıyorlar. Burada hizmet sektöründe çalışma talebinde bulunuyorlar ancak Türkiye’de yabancıların çalışmasını düzenleyen yasanın çok zor işliyor olması nedeniyle bir süre sonra kaçak duruma düşüyorlar” dedi.
Türkiye’deki kaçak Ermenilerin birçoğunun ülkeye “kaçak yolla giriş yapmadığını, çalışma yasasının çok zor işlemesi nedeniyle kaçak duruma düştüklerini” belirten yetkililer, bu kişilerin İran, Irak, Afganistan gibi ülkelerden gelen kişilerin birçoğu gibi ülkeye kaçak giriş yapmadığına dikkat çekti. Türkiye’de kaçak olarak çalışan bazı Ermenilerin Başbakan’ın sözlerine yönelik değerlendirmeleri özetle şöyle:
‘Biz Türklerle dostuz’
A.N.: Ben çocuklarımı okutmak için Türkiye’ye geldim. Siyasiler düşman, biz Türklerle dostuz, komşuyuz, herhangi bir sorunumuz yok. Sorunu olan biz değil, bizi yönetenlerdir. Çocuklarımın ekmeğini kazanmak için ailemi terk ederek geldim. Bizi göndermeyi düşünenlere soruyorum: Çocuğu, torunu yok mu? Onlar aç kalsa ne düşünürler? Tok açın halinden anlamıyor.
‘Sevsen de terk et demek’
T.A.: Türkiye’de kaçak değilim ancak Başbakan’ın söyledikleri beni de rencide etti. Türkiye’ye kaçak olarak gelen Ermeniler tabii ki isteyerek gelmiyor. Burada çalışmak, para kazanmak zorunda oldukları için geliyor. Çocuklarına, ailelerine para gönderiyorlar. Bu insanları göndermekle tehdit etmek aslında tüm Ermenileri tehdit etmek, gözdağı vermek gibi geldi bana. Ermeni tasarısının onaylanmasının sorumlusu biz değiliz ancak intikamı bizden alınıyor. Başbakan bu yaklaşımıyla diyasporanın amacına katkı sağladığını hiç mi fark etmiyor? Bu yaklaşım artık “Ya sev ya terk et” demenin de ötesinde, “Sevsen de terk et” demek gibi...
‘Tek suçlu Ermeniler değil’
S.Y.: İstanbul’da bir lokantada aşçılık yapıyorum. 5 yıldır kaçak olarak burada yaşıyorum. Başbakan’ın söylemi üzerine buradan gönderilmem durumunda açıkçası ne yaparım bilmiyorum çünkü beni bekleyen bir ailem, çocuklarım yok. Çevrem İstanbul’da oluştu ve burada çok mutluyum. Kaçak olmak suçsa, tek suçlu Ermeniler değildir sanıyorum.