Dışişleri'nden Yunanistan açıklaması (11.09.2014)
DIŞİŞLERİ Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Yunan Parlamentosu'nda kabul edilen Irkçılık ve Yabancı Düşmanlığının Cezalandırılmasına dair Yasa tasarısına ilişkin soruyu yanıtladı.
cumhuriyet.com.tr
Yasa tasarısının hazırlanması ve kabul sürecinin yakından takip edildiğini belirten Bilgiç, "Söz konusu Kanunun yasalaşmasının, Yunanistan'da yaşadıkları mağduriyetler AİHM'nin kararlarına da yansıyan Batı Trakya Türk Azınlığı ile Rodos ve İstanköy'deki soydaşlarımızın maruz kalabildikleri ayrımcı ve ötekileştirici eylem ve söylemlerin cezalandırılmasına da imkan verebileceği düşünülmektedir" dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Yunan Parlamentosu'nda kabul edilen Irkçılık ve Yabancı Düşmanlığının Cezalandırılmasına dair yasa tasarısına ilişkin soruyu cevaplandırdı. Bilgiç, yasa tasarısına ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
'Yunan Parlamentosu'nun 9 Eylül 2014 tarihinde kabul ettiği Irkçılık ve Yabancı Düşmanlığının Cezalandırılmasına dair Yasa tasarısının hazırlanması ve kabulü süreçlerini yakından izledik ve Yunan yetkililere gerekli hassasiyetle hareket etmelerini her seviyede telkin ettik.
Bu bağlamda, Yunan Parlamentosu'nun 5 Eylül tarihli oturumunda Yunanistan Adalet, Şeffaflık ve İnsan Hakları Bakanı tarafından yapılan beyanda dile getirilmiş olan, bunun bir dış politika eylemi teşkil etmediği, ülkemiz dahil hiçbir komşu ülkeyi hedef almadığı yönündeki ifadeleri de not ettik.
Demokratik ilkeler hilafına ve çoğulcu demokrasilerin temelini oluşturan ifade özgürlüğü ilkesine ters düşmek pahasına Yunan Parlamentosunca geçmişte alınan temelsiz kararlara da diğerleri meyanında atıfta bulunan Yasa'nın, uygulanmasını da yakından takip edeceğiz.
Demokratik ilkeler hilafına ve çoğulcu demokrasilerin temelini oluşturan ifade özgürlüğü ilkesine ters düşmek pahasına Yunan Parlamentosunca geçmişte alınan temelsiz kararlara da diğerleri meyanında atıfta bulunan Yasa'nın, uygulanmasını da yakından takip edeceğiz.
Öte yandan, söz konusu kanunun yasalaşmasının, Yunanistan'da yaşadıkları mağduriyetler AİHM'nin kararlarına da yansıyan Batı Trakya Türk Azınlığı ile Rodos ve İstanköy'deki soydaşlarımızın maruz kalabildikleri ayrımcı ve ötekileştirici eylem ve söylemlerin cezalandırılmasına da imkan verebileceği düşünülmektedir."