Dışişleri'nden AB'ye Kıbrıs uyarısı

Dışişleri Bakanlığı, İlerleme Raporu'nun Kıbrıs'a ilişkin bölümünü değerlendirken, adadaki müzakere sürecinde Türkiye'nin tüm gayretlerine rağmen çözüm sürecinde arzu edilen gelişmenin henüz sağlanamamasının ne Kıbrıs Türk tarafı ne de Türkiye'den kaynaklandığını vurguladı.

cumhuriyet.com.tr

Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Komisyonu'nca açıklanan "2010 Türkiye İlerleme Raporu" ve "Genişleme Stratejisi Belgesi'ne ilişkin olarak yaptığı geniş açıklamada Türkiye'de siyasi reformlara ilişkin olarak kayda geçirilen olumlu tespitlerin, yurttaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin en yüksek evrensel standartlara yükseltilmesini amaçlayan çalışmaların yansıması olduğunu belirtti.
 

'Tutarlı politikanın başarısı teslim ediliyor'

Raporda ifade edilen beklentilerin ise, diğer aday ve müzakere eden ülkeler için olduğu gibi, üyelik aşamasına kadar geçecek süre zarfında, gerekli kriterlerin karşılanması yönünde atılması gereken adımların bir envanteri oluşturduğuna işaret edilen açıklamada "Raporda ayrıca, ülkemizin uygulamakta olduğu ekonomik istikrar programının ve temel sektörlerde gerçekleştirdiği yapısal reformların Türk ekonomisinin krizlere direncini artırdığı vurgulanarak, Hükümetimizce bu alanda izlenen disiplinli ve tutarlı politikanın başarısı teslim edilmektedir" denildi.

Dışişleri Bakanlığı, raporun Kıbrıs'a ilişkin bölümünü değerlendirirken de Kıbrıs'taki müzakere süreci ile ilgili olarak, "Esasen bugüne kadar sağlanabilen ilerlemede Türk tarafının sarf ettiği yoğun çaba büyük rol oynamıştır" ifadesini kullandı. Türk tarafının son olarak, Eylül ayı başında mülkiyet konusunda da çok kapsamlı ve yapıcı bir öneri paketi hazırlayarak, yeni ve yaratıcı fikirler ortaya koyduğu belirtilen açıklamada bu şekilde kapsamlı çözüm hedefine çok yaklaşılmış olduğu BM tarafından da teslim edildiğine işaret edildi. Açıklamada şöyle devam edildi: "Ancak, gelinen aşamada tüm gayretlerimize rağmen çözüm sürecinde arzu edilen gelişme henüz sağlanamamıştır. Bu durum ne Kıbrıs Türk tarafı ne de Türkiye'den kaynaklanmıştır. Hal böyleyken, raporda Türk tarafından aktif destek beklentisine dair ifadeler yer alması yadırganmaktadır. AB çözümün önünü açmak istiyorsa, bu gerçekleri göz önünde bulundurmalı ve öncelikle Kıbrıs Türklerinin izolasyonuna son vermek için 26 Nisan 2004 tarihli Konsey Kararı'yla üstlendiği yükümlülüklerini yerine getirmelidir."

Öte yandan, Dışişleri Bakanlığı, "Genişleme Stratejisi Belgesi"ni de değerlendirdiği açıklamasında, "Ülkemizin dış politika alanında attığı yapıcı adımların her iki belgede de geniş biçimde yansıtılmış olmasını ve aktif Türk dış politikasının AB için bir kazanım olarak nitelendirilmesini memnuniyetle not ediyoruz" dedi. Bakanlık şunları söyledi: "Ülkemizin bölgesel barış ve istikrarın güçlendirilmesi yönündeki çabaları çerçevesinde özellikle Balkanlarda başlattığı bir dizi girişime övgüyle değinilen söz konusu belgelerde, enerji güvenliğinin güçlendirilmesi, bölgesel meselelerin çözümü ile etnik ve dini ihtilafların önlenmesinde Türkiye ve AB'nin birlikte oynayabilecekleri role yapılan atfı da olumlu buluyoruz. Gerek komşumuz olan gerek genişleme kapsamında bulunan gerekse Afrika ve Latin Amerika gibi bölgelerdeki ülkelerle ikili ilişkilerimizin güçlü biçimde geliştiğine işaret edilen belgelerde, Türkiye'nin AB Ortak Dış ve Güvenlik Politikası'na kayda değer biçimde katkıda bulunduğunun belirtilmesi de yerinde bir tespittir."

Türkiye'nin, stratejik hedefi olan AB üyeliği istikametinde üzerine düşeni yapmayı kararlılıkla sürdürdüğünü aynı zamanda AB'nin de Türkiye'ye yönelik taahhütlerini yerine getirmesini beklediğini vurgulanan Bakanlık açıklamasının son bölümünde de "İlerleme Raporu'nda yer alan hususlar hakkında ülkemizin ayrıntılı görüş ve değerlendirmeleri her yıl olduğu gibi bu yıl da Komisyon'a iletilecektir" denildi.