Dışarıdaki Gazeteciler'den Cumhuriyet davasına çağrı: #ÖzgürlükHemenŞimdi

Dışarıdaki Gazeteciler, Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının yargılandığı dava öncesi İstanbul Adliyesi önünde bir arada olma çağrısında bulundu.

cumhuriyet.com.tr
<video:830614>

Gazetemiz çalışanları Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Ahmet Şık ve Emre İper’in tutuklu yargılandığı davanın 3’üncü duruşması yarın Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nde saat 14.30’da görülecek. Dava öncesinde adliye önünde buluşma çağrısı yapan gazeteciler ise “#TahliyeHemenŞimdi ve #ÖzgürlükHemenŞimdi” etiketlerini kullanarak, “Bu davada bi’ siz eksiksiniz. 25 Eylül Pazartesi 13.30’da Çağlayan Adliyesi”nde diye yazarak duruşmaya çağrı yaptı.

 #ÖZGÜRLÜKHEMENŞİMDİ

Cumhuriyet Gazetesinin İcra Kurulu Başkanı Avukat Akın Atalay, Genel Yayın Yönetmenimiz Murat Sabuncu, Yayın Danışmanımız Kadri Gürsel, Muhabirimiz Ahmet Şık ve Muhasebe Çalışanımız Emre İper’in tutuklu yargılandığı davanın üçüncü duruşması Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi2nde 25 Eylül Pazartesi günü saat 14.30’da görülecek. Duruşma öncesi saat 13.30’da adliye önünde buluşma çağrısı yapan ‘Dışarıdaki Gazeteciler’ duruşmaya çağrı yapmak amacıyla bir sosyal medya kampanyası daha başlattı. #TahliyeHemenŞimdi ve #ÖzgürlükHemenŞimdi etiketleri ile davaya çağrı yapan gazeteciler “Cumhuriyet davasında gazetecilik yargılanıyor. Haksızlığa sessiz kalmak, ortak olmaktır. Pideci var, tamirci var, parkeci var pazartesi saat 13.30’da sen de Çağlayan’da ol ki tam olsun” diyerek duruşmaya çağrı yaptı.

CEM DİNLENMİŞ'TEN DESTEK

 Öncülüğünü “Dışarıdaki Gazeteciler” grubunun yaptığı Cumhuriyet davasına dair sosyal medya kampanyalarına, çizer Cem Dinlenmiş de destek verdi.

 Cem Dinlenmiş’in davaya dair bu çizimi #ÖzgürlükHemenŞimdi ve #TahliyeHemenŞimdi hashtag’iyle Twitter'dan paylaşıldı:

 DAVADA NE OLMUŞTU?

Gazetemizin yönetici ve yazarları “PKK ve FETÖ’ye üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla suçlanıyor. Hazırlanan iddianamenin kabulünün ardından 5 gün süren ilk duruşma sonrasında Güray Öz, Musa Kart, Bülent Utku, Hakan Kara, Önder Çelik, Mustafa Kemal Güngör ve Turhan Günay tahiye edildi. Murat Sabuncu, Akın Atalay, Kadri Gürsel, Ahmet Şık ile Ahmet Kemal Aydoğdu’nun tutukluluğunun devamına karar verildi.

İkinci duruşmada ise dosyaya bir diğer tutuklu arkadaşımız Emre İper de dahil edildi. Duruşmada mahkeme heyeti, açıkladığı ara kararında tahliye taleplerini reddederek 5 tutuklu gazetecinin tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme kararında Kadri Gürsel’in tutukluluğuna devam kararının oy çokluğu ile alındığı bir mahkeme üyesinin muhalefet şerhi yazdığı biliniyor. Tutukluluğa devam kararını okuyan Mahkeme Başkanı, “Diğer üç tanık dinlendikten sonra tutuklulukla ilgili daha sağlıklı karar vereceğiz” açıklaması yapmıştı.

ARKADAŞLARIMIZ NEYLE SUÇLANMIŞTI?

Gazetecilere akıl almaz suçlamaların yöneltildiği iddianame sosyal medyada alay konusu olmuştu. İddianemede yer alan suçlamalar ilk iki duruşmada Cumhuriyet çalışanları ve avukatlar tarafından çürütülmesine rağmen 5 Cumnhuriyet çalışanı hala bu iddialarla tutuklu bulunuyor. Öyleki Cumhuriyet çalışanları ByLock yüklü telefonlardan gelen aramalara ve SMS’ler nedeniyle, ki bunlara yanıt vermedikleri halde suçlanıyor. İddianamede yer alan absürtlükler saymakla bitmiyor. Örneğin Cumhuriyet çalışanları tatil organizasyonları yapan bir tur şirketini aramakla suçlanıyor. Gerekçe ise şirket hakkında 2014 yılında başlatılan soruşturma. Tur şirketini aradığı için suçlamaların muhattabı olan Cumhuiryet Gazetesi Yazarı Hakan Kara, bu suçlamalara “Tatil için ETS turu aramam da suç olarak iddianameye girmiş. Nereden bilebilirdim ki şirket hakkında 2014’ten bir soruşturma yürütüldüğünü?

 4 yılda 2.4 milyon kişi ETS ile tatile gitmiş. Onlar da mı FETÖ’cü?” diye sorarak yanıt vermişti.

‘PİDECİ-PARKECİ-TAMİRCİ’ DAVASI

Davanın pideci-parkeci davası olarak anılmasına neden olan suçlamalar ise bu kadar da olmaz dedirtecek cinstendi. Gazetemiz İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, 6 yıl önce evinin parkelerini yapan yaptırmak için Hüseyin Aktaş’a 2 bin 500 TL para gönderdi. Aktaş’ın oğlu Atilla Aktaş, hakkında Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporu bulunduğu için Atalay savcılık tarafından suçlandı. Akın Atalay, bu gerekçeye, “Çok güç ve inanılması gerçekten çok zor olan, fantastik bir irtibatlandırma çalışması ile karşı karşıyayız” diye yanıt verdi. 9 ay boyunca tutuklu kalan Gazetemiz Okur Temsilcisi Güray Öz’ün ise verdiği pide siparişi nedeniyle suçlandı. Öz’ün pide siparişi verdiği dükkanın sahibi hakkında ‘FETÖ’ soruşturması olduğu iddia edildi ve Öz bu nedenle suçlandı. Sonra pideci hakkındaki soruşturmanın ‘FETÖ’den değil, hırsızlıktan açıldığı ortaya çıktı.

 Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Önder Çelik ise 6 yıl önce aracını tamir ettirdiği oto tamircisine 345 TL gönderdiği ve bu parayı gönderdiği kişinin 8 yıl önce çalıştığı şirket hakkında işlem yapıldığı için şüpheli sayılıyor. Suçlamalara ilk duruşmada yanıt veren Çelik ise bunu “Bu kadar komiklik olmaz” diyerek yanıtlamıştı.

‘BU DAVALAR İBRETİ ALEM DAVALARI’

Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu, yarın üçüncü duruşması görülecek Cumhuriyet gazetesi davasına sahiplenme çağrısı yaptı. Mezopotamya Ajansı’na konuşan Mavioğlu, gazetecilerin tutuklanmasına yol açan davaları, “ibreti alem davaları” sözleriyle nitelendirdi. Gazetecilerin rehin alındığını ifade eden Mavioğlu, “O rehin alınan gazeteciler üzerinden bütün medyayı hizaya getirmeye çalışıyorlar. Bunda bazen planlar tutuyor kimi zaman tutmuyor. Cumhuriyet davasında da tutmadı. Yalan ve gerçek dışı suçlamalar ilk baştan beri çökertildi. Anladık ki bu dava da tamamen suç üretmek üzerine açılmış olan bir dava” dedi.

 Tutuklanan arkadaşları ile ilgili açılan davaların hiçbirinin Ağır Ceza Mahkemesi konusu olmadığını belirten Mavioğlu, “Vakıf yönetimi değiştirmek, yayın çizgisini değiştirmek ağır cezanın konusu değil. Ağır ceza bunlarla ilgilenirse durum vahim” dedi.

 ‘DAKTİLO ŞAMPİYONU GİBİ’

 Gazetecilerin, gazetecilik faaliyetlerinden kaynaklı tutuklandıklarının bilinmesine rağmen yargıçların “tutukluluğun devamı” yönünde bir ısrarın olduğunu dile getiren Mavioğlu, “Bu mahkemelerin bir emir adaleti üzerine çalışma yürüttüklerinin farkındayım. Özgür Gündem davalarının birinde 5 dakikada 5 sayfalık bir karar yazılıp elimize verildi. Daktilo şampiyonu gibi. Birileri tarafından bu kararlar hazırlanıyor” dedi. Mavioğlu, “Halkımız ne ile karşı karşıya kaldığını bilmeli. Bunun için çaba sarf ediyoruz. Hakikatin bir nebze de olsa bu ülkede devam etmesi için yapıyoruz” dedi.