Dinsel gerilim hatları

RAND Corporation tarafından yayımlanan The Civil Democratic İslam: Partners, Resources and Strategies(1) adlı çalışmada yer alan Önerilen Strateji ve Derindeki Strateji başlıkları altında “Ilımlı Müslüman Ağı İnşa Etme”de izlenmesi gereken yöntem ve unsurlar sunulmaktadır. Yine aynı düşünce kuruluşu tarafından Building Moderate Muslim Network(2) adıyla yayımlanan çalışmada ise Ağ İnşa Etmenin Yol Haritası başlığı altında son derece dikkat çekici hususlar yer almaktadır.

cumhuriyet.com.tr

İki çalışmada yer alan teo-stratejik modelin dünya sistemi ve ülkemiz açısından anlamını analiz etmeden amacını, ortaklarını, potansiyel hedef gruplarını, anahtar kavram ve tanımlarını, uygulamaya dönük olarak belirlenen esaslarını sunmakla yetineceğiz.

Şimdilik şu kadarını ifade etmek isteriz ki iki çalışmada belirlenen ve izlenen yöntem, ortaklar ve seçenekler üzerine geliştirilen stratejiyle ülkemizde olup-bitenler arasında bir benzerlik göze çarpmaktadır. Her şeyi dış müdahale ile açıklamak yetersiz ve kendi gerçekliğini, sosyal ve politik dinamiklerini yok saymak anlamına gelir. Böyle bir zaafiyeti askıya alarak şu gerçeğin altını çizmek isteriz: RAND tarafından geliştirilen bu strateji önce laik ve anti-laik cephe oluşturmak, ardından bütün dini-ideolojik yapıları Ilımlı Müslümanlar etrafında toplamak, bunu da küresel sistemin ekonomik, politik ve stratejik hedeflerine eklemek istiyor. Ülkemizde gelenekçilerin belli bir ölçüde tasfiye edilmesi, belli bir ölçüde de dönüştürülerek Ilımlı İslam halkasına dahil edilmesi bir rastlantı değildir. Din üzerinden ayrışma hatları üretmek, birilerini ötekileştirmek birilerini de öne çıkarmak esasına dayanan bu modelin ülkemizde önemli bir yol aldığı ortadadır. Gazetelerde ve medyada yer alan tartışmalarda sürekli olarak belli görüşü savunanların öne çıkarılmasının, ekonomik, politik ve eğitim alanında bize yüceltilen grubun bir baskı unsuru haline getirilmesinde sağlanan desteğin bunda önemli bir payının bulunduğu ortadadır.

Dinin uluslararası ve bölgesel düzeylerde küresel politikanın, dönüştürmenin ve hakimiyet alanı oluşturmanın aracı yapıldığı şu tarihi ufukta kendi tarihi tecrübemiz ve siyasi geleneğimiz dikkate alınarak bir İslam anlayışı geliştirme, laik ve demokratik devlet modeline zarar vermeden toplumu aydınlatma konusunda çekimser ve ürkek davranmanın önümüzdeki süreçte bedeli ağır olacaktır. Tarihi ufkun etkinlik alanını anlama konusunda gevşek ve inatçı davranmanın çözüm olmadığı bir gerçektir. İki çalışma çerçevesinde egemen gücün bütün İslâm coğrafyasında ve ülkemizde inşa etmek istediği ağın/şebekenin amacı ve ana noktaları şöyledir:

 

Stratejinin amacı

Geliştirilen stratejinin amacı şöyle ifade edilmektedir.

• Bu yaklaşım sivil demokratik İslâm’ın modernleşmesini ve geliştirilmesini hızlandırmanın ve güçlendirmenin yollarını arar.

• Uygun bir şekilde farklı kurgularla başa çıkmak için gereken esnekliği sağlar. Beklenmedik olumsuz gelişmelerin tehlikelerini azaltır.

• Potansiyel Ortaklar: Genel anlamda aşırı İslamcılarla mücadele etme çabasında ABD ve Batı’nın ortaklar bulabileceği Müslüman dünyadaki ideolojik eğilimler çerçevesinde üç temel alan vardır: Liberal Müslümanlar, Sufiler dahil Ilımlı Gelenekçiler ve Laikler.

Potansiyel Hedef Gruplar: Ilımlı Müslüman ağa destek sağlamak için yardımın üç ana çizgi üzerinden sürdürülmesi gerekir: Ortaklar, Programlar ve Bölgesel Odaklanma.

• Potansiyel Hedef Gruplar: Liberal-seküler Müslüman akademisyenler, genç ılımlı din adamları, kanaat önderleri, kadın grupları, yazarlar, gazeteciler, iletişimciler.

• Programlar: Demokratik eğitim ve medya programları, cinsiyet eşitliği üzerine geliştirilen ve uygulanan programlar, politika programları. Son şıkkın açılımı şöyle yapılır: İslami düşüncede dini amaçlardan ayrı düşünülmeyen sosyal ve politik amaçlara ulaşmak için geliştirilen programlar.

• Bölgesel Odaklanma: “Pek çok olay ve olguda Ilımlı İslam yerel kültürden beslenir. Bu da İslam’ın evrensel vurgusundan oldukça farklıdır. Sözgelimi geniş bir tabanı olan Gülen hareketi, Sufi etkisinde Türk İslamı’nı destekler. Bunun Türk kültürü dışındaki alanlarda propogandasını yapmak oldukça zordur.” Bu ifadelerin anlamı şudur: Ortak olarak seçilen bu model, angaje etmek açısından Türkiye için uygun, ancak küresel Ilımlı İslam ağını kurmada yetersizdir.

 

Kavram ve tanımlar

• Köktenciler: Çağdaş batı kültürünü ve demokrasiyi redederler. İslam hukuku ve ahlakına ilişkin uç bakış açılarını uygulayacak otoriter ve puriten devlet isterler. Bu amaçlarını gerçekleştirmek için inovasyon ve modern teknolojiyi kullanırlar.

• Gelenekçiler: Muhafazakâr toplum isterler. Modernite, inovasyon ve değişim konusunda şüphe duyarlar.

• Modernistler/Ilımlı İslamcılar: İslam dünyasının küresel modernitenin parçası haline gelmesini isterler. İslâm’ı, çağ ile aynı doğrultuya getirmek için İslam’da reform ve modernleşme isterler.

• Laikler: “İslam dünyasının batı endüstriyel demokrasilerinde olduğu gibi dini özel bir alana özgü kılarak kilise ile devlet arasındaki bölünmeyi kabul ederler. Bu kategori, özellikle Türkiye bağlamında ‘Ruhban Karşıtları’ olarak adlandırılmaktadır. RAND sözcülerine göre bu gelenek zayıflamakla birlikte Türkiye’de hala baskındır. Devlet, sıkı bir şekilde laiktir. Okullarda ve kamusal alanda dini kimliğin açıkça temsil edilmesi yasaktır.” Dışarıdan pişirilen teo-stratejik modelle bu modelin ortakları arasındaki benzerliğe dikkat edilmelidir.

 

Önerilen strateji

• Önce Ilımlı İslamcıları destekleyerek, onlara geniş bir platformda fikrilerini yayma ve ifade etme imkânı sağlayarak gelenekçilere karşı onların İslâm vizyonunun niteliği yükseltilmeli. Gelenekçiler değil, Ilımlı Müslümanlar çağdaş İslâm’ın yüzü olarak işlenmeli ve topluma sunulmalıdır.

• Olaya ve duruma göre laikler desteklenmeli. Bu çerçevede geliştirdikleri kültürel kurumlar ve programlar teşvik edilmeli.

• Köktencilerin karşısında onları görünür kılmak için gelenekçilere arka çıkılmalı. Bu iki güç arasında güç birliğinin ve ittifakın sağlanması engellenmeli. Gelenekçilerin içinde de modern sivil toplumla göreceli bir şekilde daha iyi uyum sağlayabilecek kişiler seçiçi bir şekilde desteklenmeli.

• Kötencilerin İslami ve ideolojik duruşundaki zayıf noktalara etkin bir şekilde saldırarak, onların hedef kitlesindeki genç idealistlerin ve Sufi gelenekçilerin kabullenemeyeceği şeyler gündeme getirilmeli. Gelenekçilere karşı cephe oluşturulmalı. Onların yozlaşması, katılığı, bilgisizliği, İslam’ı uygulamada düştükleri çelişkiler, görüş hataları ve yöntemlerindeki eksiklikler görünür kılınmalıdır.

• İslâm’ı tanımlama, açıklama ve yorumlamada köktenci ve gelenekçi tekelciliğin kırılmasına yardımcı olunmalı.

• Gündelik işlerle ilgili soruları cevaplayabilecek modernist İslâm’a uygun görüşlerini açıklayabilecekleri WEB sitelerini yönetecek Ilımlı /Modernist bilginler belirlenmeli.

• Bir litaratür oluşturulması ve ders kitaplarının yazılması için Ilımlı /Modernist İslamcılar desteklenmeli, yayınlarında mali kolaylıklar sağlanmalı.

• Ilımlı müslümanların pratiklerinin ve düşüncelerinin tanıtılabileceği radyo gibi popüler bölge medyasının kullanılması gerçekleştirilmeli.

 

Derinlemesine strateji

A-Stratejinin Temel Noktaları ve Modernist Liderliğin İnşası

• Rol modeller ve liderler üretilmeli, modernistlerin içinden risk alabilecek, sivil halklar konusunda liderlik yapabilecek, cesur kişiler yetiştirilmelidir.

• Ilımlı/Modernist ana akıma Müslümanların demografik gerçekliğini yansıtmak üzere politik ağırlıklı olaylara dahil edilmeleri sağlanmalıdır.

• Yapay bir şekilde Müslümanların İslamlaştırılması yerine, İslâm’ı onların kimliğinin bir parçası olduğunu yerleştirmek hedeflenmelidir.

• Sivil toplum kuruluşları desteklenmelidir.

• Aşırı İslamcıların kişisel duruşları ve konumları gayri meşru ilan edilmelidir.

• Aşırı İslamcıların yaptıklarını ve hayatlarını inceleyen medya teşvik edilmelidir.

• Batılı demokratik değerlerin propogandasının yapılması sağlanmalıdır.

• Uygun bakış açısına sahip ülkelerin ve grupların, bölgelerin belirlenmesi ve bunlara aktif bir şekilde yardım edilerek uygun Ilımlı İslam modelinin oluşturulması ve yayılması sağlanmalıdır.

• Gelenekçilerin kusurlarının eleştirisi yapılmalı ve Sufizm’in ahlaki üstünlüğü yaygınlaştırılmalıdır.

• Eğitime ve gençliğe önem verilmelidir.

 

Başarı için gerekenler

I. Öncelikle Modernistlerin ve Başlıca Laik Akımların Desteklenmesi

• Öncelikle Ilımlı Müslümanlar ve seküler akımlar desteklenmelidir.

• Bunların çalışmaları desteklenmeli ve dağıtımı sağlanmalıdır.

• Uygun görülen ve seçilen kişilerin geniş kitlelere ve gençlere yönelik yazı yazmaları teşvik edilmelidir.

• İslami eğitim litaratüründe bu kişilerin görüşlerinin tanıtılması sağlanmalıdır. Bunun için çeşitli toplumsal platformlar oluşturulmalıdır.

• Temel sorunlara ilişkin olanların dini yorum konusunda görüşleri ve yargıları geniş yığınlara ulaştırılmalıdır.

• Bağlılığını yitirmiş İslam gençliği için modernizm, bir kontro-kültür seçeneği olarak konumlandırılmalıdır.

• Uygun ülkelerin müfradetında ve medyasında İslam öncesi tarih ve kültür, İslâm dışı tarih ve kültür konusunda bilincin artırılması sağlanmalıdır.

• Laik, kentsel ve kültürel enstitü ve programlar teşvik edilmeli ve desteklenmelidir.

II. Köktencilere Karşı Gelenekçileri Desteklemek İçin Yapılması Gerekenler

• Köktenci şiddet ve aşırılığın gelenekçi eleştirisi yaygınlaştırılmalı; gelenekçilerle köktenciler arasındaki anlaşmazlıklar teşvik edilmeli.

• Gelenekçilerle köktenciler arasında işbirliğinin kurulması engellenmeli.

• Ortak hareket etmeye yakın olan gelenekçilerle Ilımlı İslâmcıların işbirliği teşvik edilmeli. Gelenekçi enstitülerdeki ılımlı İslamcıların sayısı artırılmalı.

• Farklı gelenekçi grupların/yapıların birbirinden ayrılması sağlanmalı. Ilımlı İslamcılara yakın olan gelenekçiler desteklenmeli.

• Sufizm’in kabulü sağlanmalı ve teşvik edilmeli.

III. Köktencilere Karşı Durulması ve Üzerine Gidilmesi

• İslam konusunda köktencilerin yapmış oldukları yorumların kusurları ortaya çıkarılmalı ve bunlarla mücadele edilmelidir.

• Köktencilerin yasadışı grup ve faaliyetlerle ilişkileri ortaya çıkarılmalıdır.

• Köktencilerin vahşi eylemlerinin sonuçları halka duyurulmalıdır.

• Köktencilerin, toplumun olumlu gelişmesine ve insanların menfaatini sağlama konusunda yetersiz oldukları, daha doğrusu yönetim yeteneğine sahip olmadıkları ortaya konulmalıdır. Bu mesaj; gençlere, dindar gelenekçi topluluklara, batıdaki müslüman azınlıklara ve kadınlara dönük olmalıdır.

• Köktenci aşırıların ve teröristlerin vahşi hareketlerine saygı ve özenti duyulmasının önüne geçilmelidir.

• Gazetecilerin, köktenci terörist çevrelerdeki eziyet, ahlaksızlık ve iki yüzlülük gibi konuları araştırmaları teşvik edilmelidir.

• Köktencilerin ortak bir düşman olarak benimsenmesi teşvik edilmeli; milliyetçi, solcu anti-Amerikancı güçlerle laiklerin işbirliği desteklenmelidir.

Önerilen ve derinlemesine stratejinin verileri dikkate alındığında şu iki çıkarımı yapmak mümkün görünmektedir:

A. Egemen/emperyal gücün hedeflerine uygun ortaklar, oldukça sivil ve demokratik anlayışlardır. Terör-şiddet hareketlerini bir tarafta tutarsak ki, bu etiketler ve yapılar da batının malıdır, kendi politik hedeflerine uygun düşmeyenlerin tümü ötekidir. Dönüştürülmesi ve temizlenmesi gereken varlıklardır. Bunu yapacak olan da egemen güç ve bulduğu ortaklardır.

B. Egemen gücün ve bulduğu ortakların ürettiği dini etiketlerin hiçbirisiyle ilgili olarak ‘bulundukları devletin tarihi, siyasi ve kültürel ufkuna bağlıdırlar’ ifadesi yer almıyor. En dikkat çekici nokta budur. Ya İslam konusunda gerçekten böyle bir savrulma söz konusu ya da egemen güç İslami gruplarla onların yaşadıkları devletler arasında gerilim hatları oluşturmak amacındadır. İnşa edilen tablo ve izlenmesi için önerilen ilkeler ikincisinin doğru olduğunu gösterecek niteliktedir.

 

Dipnotlar:

1- Cheryl Benard, The Civil Democratic İslam: Partners, Resorces and Strategies, Santa Monica: 2003.

2- Angel Rabasa, Cheryl Benard, Lowell H. Schwartz, Peter Sickle, Building Moderate Muslim Network, Santa Monica: 2007.

 

(Prof. Dr. Nadim MACİT TUSAM Danışmanı)