'Devlet özür dilemeyi öğrendi'
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, İzmir'de karakolda yaşanan şiddet olayıyla ilgili şiddetle mücadeleden koruması gereken bir birimin şiddet uygulamasının insani tarafı olmadığını söyledi.
cumhuriyet.com.trAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Meclis'te BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ve beraberindeki kadın milletvekilleriyle buluştu. Kışanak İzmir'deki karakolda ortaya çıkan şiddet görüntülerinin kamusal alandaki şiddetin hala devam ettiğini gösterdiğini evde, işyerinde, okulda, karakolda, siyasette ayrımcılık ve şiddetin tamamını ortadan kaldıracak güçlü politikalar üretmek gerektiğini söyledi.
Bakan Şahin'e KCK sitemi
KCK adı altında yürütülen operasyonlar nedeniyle 500'ü aşkın kadın tutuklunun bulunduğunu en son Anayasa Komisyonu Üyesi Büşra Ersanlı'nın tutuklanarak akrabaları, evlilikleri üzerinden cinsiyetçi bir yaklaşımla tartışılmasını eleştiren Kışanak, Bakan Şahin'e, "Siyasetteki kendi var etmenin ne kadar zor olduğunu sanırım bireysel mücadelesi ile kendisi de yaşamış bir kadın olarak siyasetteki kadınlara yönelik bu kadar yoğun baskılara karşın bir kadın olarak bir dayanışma destek sözü duymak isterdik" siteminde bulundu.
'RTÜK'ün Mor Çatı'nın filmini yasaklamasını kınıyoruz'
Kışanak, Mor Çatı Kadın Derneği'nin kadına yönelik şiddetle mücadele günü nedeniyle televizyonda yayınlanması için hazırladığı kısa filmlerin de RTÜK tarafından yasaklandığını savunarak, "Böyle bir yasakçı zihniyetin kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık ile filme değil şiddetle ilgili uygulanmasını bekliyorduk. Bir dünya dizide kadına yönelik şiddeti meşrulaştıran hatta rol model haline getiren yayın var. Bunları durdurmayan RTÜK'ün 'kadınlar erkeklerin şiddetine uğruyor denilen filmleri yasaklamasını kınıyoruz" dedi.
Kışanak, kadınlara yönelik şiddetin bir grup suç işlemeye meyilli erkeğin yaptığı olay olmadığını kadını eşit vatandaş olarak görmeyen eril bir zihniyet sorunu olduğunu bu zihniyeti sorgulamak gerektiğini söyledi.
'İstanbul sözleşmesi başarı hikayesi'
Bakan Şahin, kadınları yönelik şiddetle mücadeleyi konuşmak için yapılan ziyaretin gecikmiş bir buluşma olduğunu söyledi. 4 siyasi partini desteğiyle Meclis'ten geçen İstanbul sözleşmesiyle Türkiye'nin bir başarı hikayesi yazdığını dile getiren Bakan Şahin, "Önemli olun sorunları analiz ederken farklı bakış açıları görüşler olabilir ama demokratik olgunluk farklı görüşlere saygı duyup ortak alanları genişletmekle gerçekleşecek. Kadınlar bunu başarmaya çalışıyoruz. Umarım bu başarı diğer alanlara da diğer sorunlara da yansır" dedi.
Üçüncü sayfa haberlerinin birinci sayfa olduğu, kamuoyu duyarlılığının arttığı bir dönemde şiddetin insan hakkı ihlali olduğunu ve halk sağlığı sorunu olduğunu net şekilde ortaya koyduklarını dile getiren Bakan Şahin, karakolda veya Meclis'te her türlü şiddeti reddeden bir anlayışla yola devam ettiklerini söyledi.
KCK sitemine yanıt
Bakan Şahin, Kışanak'ın KCK operasyonları nedeniyle yaptığı siteme de şu karşılığı verdi:
"Türkiye Cumhuriyeti laik, sosyal ve hukuk devleti. Hukuk devleti içinde yapılması gerekenlerle ilgili süreç, her şey kamuoyu önünde yapılıyor. Burada eksik fazla bir şey varsa kamuoyu önünde oluyor. Hukuk devleti çalışıyor. Burada inşallah sizin söylediğiniz noktalarda da rahatsızlığınızı giderecek şekilde kendiliğinden revizyon olur ve hızlı çalışır. Şu gerçek oturmuş temeli olan bir yapımız var bunun üzerine ne koymamız gerekiyorsa güçlendireceğimiz bir hedef var. O hedef hepimizin hedefi. Yapılması gerekenler konusunda işbirliğine hazırız."
'Koruma yapacak karakolun şiddet uygulaması kabul edilemez'
İzmir'deki karakolda yaşanan şiddet olayıyla ilgili ilk tepkiyi "kabul edilmez" deyip kendilerinin verdiğini ve takip edeceklerini söylediklerini aktaran Bakan Şahin, şiddetle mücadeleden koruması gereken bir birimin şiddet uygulamasının insani tarafı olmadığını söyledi. Kurumun hassasiyeti ile söz konusu kişilerin görevden alındığını bunun önemli bir örnek olduğunu söyleyen Şahin, "Kamuoyu algısı bunu kafasından bile geçirenler için sonun ne olduğunu meslekten men edileceğini, açığa alınacağını, artık şeffaf hesap verilir bir topuma dönüşüldüğünü gösteren bir örnek. Topyekün bir mücadele. Biz de çok hassasız. İçişleri, emniyet yeterince hızlı hareket etmiştir. Bundan sonra olacak her türlü olaya karşı da çok hassas olmamız ve mücadele etmemiz gerek" dedi.
Mor Çatı derneğinin filminin yasaklanması ile ilgili bilgisini olmadığını söyleyen Bakan Şahin, "RTÜK'ün direkt yasaklama yetkisi yok. Bir şikayet gelirse mahkemeye veriyor mahkeme kararını uyguluyor. Gelişmeyi bilmiyorum konuşup paylaşacağım" dedi.
'Devlet özür dilemeyi öğrendi'
Dizilerle ilgili eleştirileri yanıtlayan Bakan Şahin, en son yepılan bir ankette Türk toplumunun yüzde 70'inin rahatsız olduğu dizilerin en çok reyting alan diziler olduğunun ortaya çıktığını belirterek, "Hem şikayet edip hem izliyoruz. Bizim medya okuryazarlımızın güçlendirilmesi gerek" dedi. Bakan Şahin, yasakçı sansür zihniyeti ile sürecin götürülemeyeceğini halkın bilinçlenmesi için çalışılması gerektiğini söyledi.
Bakan Şahin'e İzmir Valisi Kıraç'ın özür dilediği hatırlatılarak "devamı gelecek mi" diye soruldu. Gerekli özrün dilendiğini söyleyen Bakan Şahin, "Biz Vali ile sürekli görüşüyoruz. Devlet özür dilemeyi öğrendi. Bu önemli bir şey. Ezberler bozuluyor sonuçta" dedi.
'Yaklaşamazsın biz varız'
Bakan Şahin kadına yönelik şiddeti önlemek için gündeme gelen "panik butonu" ile ilgili de şunları söyledi: "Herkesin başına polis koymamız mümkün değil. Sinyalizasyon sistemi birçok ülkede kullanılıyor. Yasal alt yapıda da var. Adalet Bakanlığı ile çalıştık. Bu önemli bir caydırıcılık getirecek. Kadını evine hapseden bir sistem de değil. Bilgi teknolojileri çok gelişti. Kadın yolda giderken bile canıyla ilgili, mahkeme kararına uymayan bir birey yaklaştığında bir sinyalizasyon sistemiyle müdahale alanına haber veriyor ve hızlı şekilde müdahale ediliyor. Burada en önemli şey psikolojik caydırıcılık. 'Yaklaşamazsın biz varız, biz kadının yanındayız, müdahale ederiz anlayışı' Bu niyettekiler için önemli bir caydırıcılık olacağına inanıyoruz."