DEVA Partisi'nden hükümete 'kısıtlama' çağrısı

DEVA Partisi Sağlık Politikaları Başkanı Medeni Yılmaz, Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı Covid-19 verilerine ve sürecin yönetimindeki yanlışlara ilişkin yaptığı açıklamada, “Anadolu’dan birçok yerden aldığımız bilgiler Sağlık Bakanlığı’nın verdiği oranları doğrulamıyor” diyerek, koronavirüs hastalarının yoğun bakım sırası beklediğini vurguladı.

cumhuriyet.com.tr

DEVA Partisi Sağlık Politikaları Başkanı Medeni Yılmaz’ın Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı Covid-19 verilerine ilişkin yaptığı konuşmasından satır başları şu şekilde: 

“ANADOLU BU ORANLARI DOĞRULAMIYOR”

“Hastanelerde yatak sayılarında büyük sıkıntılar başladı. Yoğun bakımlar birçok yerde dolu. Birçok hastanede şu anda insanlar yoğun bakım için sıra bekliyor. Bu haberleri her yerden alıyoruz. Maalesef Sağlık Bakanlığı bu konuda hala yatak sayılarımızın çok yeterli olduğunu söyleyip, yoğun bakımlarda boş yatak oranları vermeye devam ediyor. Ancak Anadolu’dan birçok yerden aldığımız bilgiler maalesef bu oranları doğrulamıyor.

“BAKANLIK SÜRECİ DEĞİL, ALGIYI YÖNETMEYİ SEÇTİ”

Maalesef Sağlık Bakanlığı başlangıçta kamuoyunda sağladığı sempati ve güveni haziran ayından sonra hızlı bir şekilde kaybetmeye başladı. Belli bir noktadan sonra süreci yönetmek yerine algıyı yönetmeyi tercih etti. Uzun bir süredir her akşam Sağlık Bakanı’nın televizyon ekranlarında yaptığı açıklamalardaki rakamları görüyoruz. Herkes bu rakamları merakla izliyor. Bir hafta, bir gün öncesinden çok farklı rakamlar göremiyoruz. Ama sahada bunun böyle olmadığı da biliniyor. Bu, toplumda güven unsurunu büyük ölçüde zedeliyor. Devlet, hükümet şeffaf olmak zorundadır. Vatandaşa güven vermek mecburiyetindedir. Eğer bunları yapmazsa, yaptığı açıklamalar vatandaş nezdinde belli bir süre sonra değerini kaybeder.

“SOSYAL ALANLARIN TEKRAR KAPATILMASI LAZIM”

Şu anda ülkemizde şehirlerarası seyahatler çok rahatlıkla eskisinden daha fazla yapılıyorsa, sosyal alanlar eskisinden daha etkin kullanılıyorsa, turizm bölgelerinde yoğunluk eskisini aratmıyorsa, şehir içlerinde ve dışlarında hiçbir alanda hiçbir sınırlama yoksa, bu gerçekten bizi ürkütmelidir, korkutmalıdır. Topluca kullanılan sosyal alanların çok büyük bir kısmının mutlaka tekrar kapatılması lazım. Tıpkı mart, nisan, mayıs aylarında olduğu gibi.

“ŞEHİRLERARASI SEYAHAT SINIRLADIRILMALI”

Şehirler arası seyahatlerin ve ülke dışına giriş çıkışların mutlaka kontrol altına alınarak sınırlandırılması gerekiyor. En azından bu savaşta mücadeleyi yürüten sağlık personellerinin mağduriyetleri ‘meslek hastalığı’ olarak tanımlansın. Meslek hastalığı ile ilgili yasal düzenlemelerin mutlaka yapılması gerekiyor.

DEVA Partisi’nin iktidardan yanıtlamasını beklediği sorular ise şöyle kaydedildi: 

* Yoğun bakım için sırada bekleyen hastalar var mı? Varsa ne kadar?

* Kovid-19’a yakalanan ve karantinada olan hastaların birlikte yaşadığı hane halkı talep etse dahi hastalık belirtisi göstermiyorsa test yapılmadığı doğru mu? Eğer doğruysa bunun tıbbi bir izahı var mı?

* Kovid-19 tanısı konmuş ve evlerinde tedavileri önerilen pozitif hastaların evlerine toplu taşıma araçları ile gönderildiği doğru mu? Doğru ise hastalığın daha fazla yayılması konusunda ne düşünüyorsunuz?

* Karantinada olması gereken hastalar neden evlerinde bulunmuyor? Kontrol sistemi çalışmıyor mu, yetersiz mi?

* Neden kovid-19 ile ilgili veriler şeffaf ve ayrıntılı bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmıyor?

* Kovid-19’dan dolayı ölen ve hastalığa yakalananlar ile ilgili olarak sağlık çalışanları, valiler ve il sağlık müdürlerinin açıklamaları ile Sağlık Bakanı’nın açıklamaları neden birbiriyle örtüşmüyor?

* Neden kovid-19’dan ölenlerin ölüm sebebi farklı yazılıyor? Bu konuda Bakanlık’ın bir talimatı var mıdır?

* Son üç haftadır kovid-19 verileri neden sisteme yüklenmiyor? Bir açıklaması var mı?

* Test kitleri hangi firmadan, kaça ve hangi usulle alınıyor?

* Haziran ayından itibaren adını açıkça koymadığımız sürü bağışıklığına geçtiğimiz açık. Neden bu konuda şeffaf davranılmıyor?

* Diğer ülkeler ile kıyaslandığında entübe yoğun bakım hasta oranı neden bizde daha yüksek? Şeffaf veri paylaşımı yapılmadığı için oranlar farklı olabilir mi?

* Neden Bilim Kurulu en baştan itibaren gerektiği şekilde oluşturulmadı? Neden 65 ilde şubesi bulunan, 101 bin doktor üyesi olan Tabip Odası’ndan temsilciler sivil inisiyatif olarak Bilim Kurulu’nda yer almıyor?

* Bilim Kurulu kararları şeffaflığın kuralı olarak neden kamuoyu ile paylaşılmıyor?