"Destek vermekten çekinmeyiz..."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, hükümetin dış politika ve güvenlik konularında başarılı ve kararlı bir politika izlediğini görmeleri halinde buna destek vermekten çekinmeyeceklerini belirterek, ''Çünkü dış politikayı iç politikaya karıştırmamak lazım'' dedi.
cumhuriyet.com.trCHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu'nda (USAK) düzenlenen ''Dış Politika ve Güvenlik Alanında Sorunlar, Öneriler'' konulu konferansa katıldı.
USAK Başkanı Sedat Laçiner, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin her görüşün ortaya konulmasına ve tartışılmasına ihtiyacı olduğunu belirterek, USAK'ın bu görüşlerin gündeme getirilmesi için bir platform olmaya başladığını söyledi. CHP'nin dış politika konusundaki yaklaşımının önemli olduğunu vurgulayan Laçiner, Öymen'in konferansı katılımı dolayısıyla teşekkür etti.
Öymen de yaptığı konuşmada dış politikanın temelinde milli menfaatlerin yattığını kaydetti. Özellikle 11 Eylül saldırılarının ardından terörün uluslararası kuruluşlarca küresel bir tehlike olarak algılanmaya başlandığını ve mücadeleye yönelik yeni stratejiler belirlendiğini anlatan Öymen, ancak bu alanda hala bazı sıkıntıların yaşandığına dikkati çekti.
Türkiye'nin NATO üyesi olmasının bir kazanç olduğunu, çünkü NATO'da ''oy birliği mekanizmasının'' bulunduğunu anlatan Öymen, ''Türkiye böyle bir kuruluşun üyesi olma avantajını akılcı kullanmalıdır. Üye olmak yetmez, etkili bir oyuncu olmak gerekir'' dedi.
Öymen, Türkiye'nin dünyanın her bölgesi ile temas halinde olmasının doğru bir yaklaşım olduğunu, ancak bu temaslardan bir sonuç alınması gerektiğini vurgulayarak, ''Dış politikada hiç bir şey başaramasanız bile bir şey başarmalısınız; o da ülkenizin güvenliğini sağlamaktır'' şeklinde konuştu.
"Terörü diplomasiyle engellemek mümkün"
Türkiye'nin öncelikli hedefinin kendisine yönelik terör saldırılarını önlemek olduğunu bildiren Öymen, bunun diplomasi yoluyla engellenmesinin mümkün olduğunu dile getirdi. Öymen, Türkiye ve Suriye arasında terörle mücadele konusunda gelinen noktanın ve sürecin buna iyi bir örnek olduğunu belirterek, ancak Irak'la aynı sonucun elde edilemediğini ileri sürdü.
Öymen, şunları kaydetti:
''Burada bir sıkıntı var. Etkili ve kararlı diplomasi yapılmıyor. Irak'la ilgili olarak başarılı bir diplomasi izlesek oradaki PKK varlığını sona erdirebiliriz. Eğer siz diplomasi yoluyla terörü bitirebiliyorsanız, teröristi yakalayıp mahkemeye gönderebiliyorsanız bu bir başarıdır ama Silopi'de yaşananlar başarı değildir. Güvenlik konularında maalesef başarılı olamadık. Olursak, hükümet kararlı bir tavır izlerse biz de destek oluruz. Çünkü dış politikayı iç politikaya karıştırmamak lazım. Dış politikada milli menfaatler temel olacak ve kim iktidara gelirse gelsin bunları sürdürecek. Çünkü dış politikada süreklilik esastır.''
Türkiye'nin konumu itibariyle her zaman dış baskılarla karşılaşacağını ifade eden Öymen, ancak bu baskılara direnmenin önemli olduğunu söyledi. Öymen Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan protokolleri de eleştirerek, hükümetin dış baskıların etkisiyle Türkiye'nin Ermenistan'a yönelik politikasını değiştirdiğini savundu.
Türkiye'nin AB üyeliğini de Cumhuriyetle başlayan bir büyük reformun sonuçlanması olarak gördüğünü, bu nedenle de çok önemsediğini aktaran Öymen, ''CHP olarak Türkiye'nin son zamanlarda dış politikada başarılı, sonuç alıcı bir politika yürüttüğünü göremedik. Uygulamalarda da AB ölçülerinden uzaklaşıyoruz. Kadın-erkek eşitliği, yargı bağımsızlığı, basın özgürlüğü gibi bir çok konuda 7 yıl öncesinden geriye doğru gidiyoruz'' diye konuştu.
Öymen, konuşmasının ardından katılımcıların sorularını da yanıtladı.