Denizbank'tan tarım paketi

DenizBank'ın tarım alanında yatırım yapmak isteyen girişimciler için tasarladığı ürün, DenizBank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, Hedef Alliance Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak ve TEMA Vakfı Kurucu Onursal Başkanı Nihat Gökyiğit katıldığı basın toplantısıyla tanıtıldı. Toplantıda verilen bilgiye göre, tarım sektöründeki müşteri sayısı 350 bini geçen ve bu alanda kullandırdığı kredi miktarı 1,5 milyar lirayı bulan DenizBank'ın, toplam nakdi kredileri içerisinde tarım sektörü yüzde 9,2'lik pay alıyor.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 2012 yılında tarımsal üretimin 70 milyar dolar, ihracatın 30 milyar dolar olacağını öngörürken, DenizBank'ın 2012 sonunda hedefi, Tarım paketiyle 1,5 milyar lira yatırım kredisi sağlamak. Tarım paketi, ''tarımdaki potansiyel yatırım alanlarını takip eden ve bu yatırım alanları konusunda her türlü bilgi, deneyim, iletişim, finansal destek ve bankacılık hizmeti sunan DenizBank'ta özel bir yatırım anlayışını'' temsil ediyor.

Tarım kapsamında ilk aşamada örtü altı tarım, süt hayvancılığı ve meyvecilik yatırımlarına öncelikli olmak üzere, şu hizmetler verilecek: ''Proje öncesi ve süresince fizibilitenin oluşturulmasında yatırım yeri önerisi ve ürünlerin pazarlanmasına kadar tüm süreçlerde danışmanlık desteği, projeye uygun ödeme seçenekleri, 7 yıla varan vade ve fiyatlandırmalarla finansman desteği, işletmenin kurulum aşamasında ekipman ve benzeri ihtiyaçların temininde sektörün tecrübeli firmalarıyla ilişki kurulması konusunda aracılık, işletme ziyaretleri desteğiyle sektörün yatırımcıya tanıtılması.''

'Kullandırılan krediler1,5 milyar lirayı buldu'

Ateş, Denizbank'ın tarım sektöründeki müşteri sayısının 350 bini geçtiğini, bu alanda kullandırılan kredilerin 1,5 milyar lirayı bulduğunu söyledi. Bankacılık sektöründe toplam nakdi krediler içerisinde tarımın payının yüzde 3,8 olduğuna dikkati çeken Ateş, Denizbank'ın toplam nakdi kredileri içerisinde tarım sektörünün ise yaklaşık yüzde 10 pay aldığını vurguladı. Tarım kredileri alanında son dönemlerde hızlı bir gelişme olduğunun altını çizen Ateş, ''Türkiye'de şu anda 10 milyar dolarla sınırlı olan tarım kredileri miktarının önümüzdeki 3-4 yılda en az 25-30 milyar dolara gitme potansiyeli var. Biz de toplamda 3 milyar dolar rakamına ulaşırsak, banka olarak tarım kredilerinde yüzde 10'luk payımızı korumuş oluruz'' dedi.

Türkiye'de 3 milyona yakın çiftçi bulunduğunu ve 1 milyondan fazlasının bankacılık hizmeti götürülemeyecek kadar küçük olduğunu belirten Ateş, banka olarak daha ekonomik ölçeklerde proje kredileri verdiklerini, küçük çiftçinin finansmanı devam ediyorken, proje finansmanlarıyla da bu alandaki rakamı ve toplam krediler içinde tarıma verdikleri rakamı büyüteceklerini ifade etti. Tarım ürünleri ihracatının ülkede şu anda düşük seviyelerde olduğuna dikkati çeken Ateş, ileriye doğru bakıldığında finansman imkanları ve gerekli yatırımcının bir araya getirilmesi durumunda bu alandaki ihracatın Türkiye'nin cari açığını bile kapatabilecek seviyelere çıkabileceğini söyledi.
 

'Tarımı ihmal ettik, köylü işi zannettik'

Hedef Alliance Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak da tarımın çok stratejik bir sektör olduğunu vurgulayarak, ''Tarımı ihmal ettik. Köylü işi zannettik. Çobana kız vermedik. Biz kendi kültürümüzün mirası olan çobanlık unsurunu, tarıma verilen değeri tu kaka ettik. Tarıma yatırım yapmak ülkenin kurtuluşu ve geleceğidir. Bu açıdan stratejik bir alandır. Bir girişimci açısından da olağanüstü karlı'' diye konuştu. Sancak, Urfa'daki Koç-Ata-Sancak çiftliğine değinerek, buradan ayrılmalarının ardından Denizli'de 70 milyon dolarlık yatırımla Sancak Acıpayam Tarım İşletmesi çiftliğini oluşturduklarını ve çiftlikten oldukça iyi sonuçlar aldıklarını anlattı. Çiftliği 2,5-3 yılda amorti etmeyi beklediklerini belirten Sancak, Türkiye'de 3 yılda kendisini amorti eden bir sanayi tesisi bulunduğunu zannetmediğini ifade etti. Sancak, buradaki hayvanların süt ve et verimi açısından çok iyi olduğunu vurgulayarak, ''Burada doğan bir danaya da Ethem adını koydular'' dedi.

Türkiye'de şu anda 10 milyar dolarlık şeffaf kredi bulunduğunun altını çizen Sancak, ''Bunun 3 katı kadar da tefecilerde... Tarımı tefecilerden kurtarmak lazım'' diye konuştu. Ethem Sancak, tarıma sahip çıkılmaması durumunda 50 yıl sonra büyük felaketle karşılaşılacağını kaydederek, ''Aç kalacağız, açlık felaketiyle yüz yüze geleceğiz. 'Anadolu'da aç mezar yok' denir. Böyle giderse olacak'' şeklinde konuştu. Bankaların tarıma verdikleri kredilerin az olduğunu ifade eden Sancak, ''Bazı büyük bankalarımız 'tezek kokuyor' diye tarıma iğrenerek bakarken, Denizbank bu güzel kokuyu aldı ve olağanüstü bir özveriyle bu işlere girdi'' yorumunu yaptı.
 

'10 ceviz ağacıyla bir öğrencinin tüm ihtiyaçları karşılanır'

Yaklaşık 6 bin dönüm arazide ceviz ve badem yetiştiren Intercity Genel Müdürü Vural Ak da Türkiye'nin şu anda dünyadaki ceviz üreticileri arasında ilk 20'ye giremediğini, özellikle 1980'lerden sonra ceviz ağaçlarının, ağaç olarak ekonomik getirisinden dolayı kesilerek tükendiğini kaydetti. Türkiye'de tüketilen ceviz ve bademin yüzde 60'ının ithal olduğuna işaret eden Ak, ''İki ürün, 100 yaşına kadar meyve veriyor. Biz kendi elimizde bir altın madeni oluşturabiliriz. Bunun ciddi ekonomik değeri olur'' diye konuştu. Bir ceviz ağacının 500-550 dolarlık meyve verdiğinin altını çizen Ak, bir ailenin evinin bahçesine 10 tane ceviz ağacı dikmesi durumunda, buradan elde edilecek üründen gelecek parayla çocuğunun ilkokuldan başlayıp üniversiteyi bitirene kadar tüm ihtiyaçlarını karşılayabileceğini, bu amaçla lojistik olarak alacakları destekle 100 bin ağaç dağıtmayı planladıklarını ifade etti.

TEMA Vakfı Kurucu Onursal Başkanı Nihat Gökyiğit ise Türkiye'nin ''muazzam biyolojik zenginliği ve gen kaynağı'' bulunduğunu vurgulayarak, toprakların nadasa bırakılıp dinlendirilmesi yerine yem bitkileri yetiştirilebileceğini anlattı. Gökyiğit, her yıl 3,5 milyon ton kimyevi gübreye eşdeğer 65 milyon ton tezek yakıldığını, bunun kullanılabileceğini söyledi. Corvus Şarapları'nın sahibi ve yaratıcısı Reşit Soley de şarap üretimine nasıl girdiğini anlattı. Soley, bir soru üzerine, ''Ben kendi şaraplarımı restoranlarda içemiyorum. Çünkü çok pahalı oluyor'' dedi.