Demirtaş'tan KCK operesyonuna tepki
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bu sabah İstanbul'da KCK operasyonu kapsamında bir çok kişiyle birlikte, BDP Parti Meclisi üyesi Prof. Dr. Büşra Ersanlı'nın da gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Demirtaş, ''Bu koşullarda anayasayı tartışmak giderek imkansız hale geliyor'' dedi.
cumhuriyet.com.trBDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, KCK operasyonları adı altında ''Başbakan'ın hedef göstermesi nedeniyle hala gözaltıların sürdüğünü'' savunan Demirtaş, bu sabah İstanbul'da operasyonlar yapıldığını ve bir çok kişinin gözaltına alındığını söyledi. BDP Parti Meclisi üyesi Prof. Dr. Büşra Ersanlı'nın da Datça'daki evinde gözaltına alındığını iddia eden Demirtaş, ''Sayın Ersanlı genel merkezimizdeki anayasa hazırlık komisyonu üyemiz. Türkiye'nin yeni anayasasını yapma sürecinde aktif rol üstlenmiş akademisyenlerden birisi. Bu koşulların demokratik olduğunu ifade ediyorlar ve bizim komisyon üyemiz gözaltına alınıyor'' dedi.
Bütün tutuklularla birlikte sayın Ersanlı'nın da derhal serbest bırakılmasını beklediklerini belirten Demirtaş, ''Bu hukuksuzluğa, ciddiyetsizliğe, ahlaksızlığa artık 'dur' diyoruz. Biz Hükümetin hukuku değil evrensel hukuk işlesin diyoruz. Bu süreç işlerse kimse Türkiye'de sağlıklı bir anayasa sürecinin yürüdüğünden veya yürüyebileceğinden söz edemez. Bu koşullarda anayasayı tartışmak giderek imkansız hale geliyor'' diye konuştu.
Meselinin ''çok kritik'' olduğunu ve anayasa çalışmalarını doğrudan etkileyeceğini söyleyen Demirtaş, ''Bu tutuklamalar, gözaltılar böyle devam ederse BDP olarak anayasa çalışmasına verebileceğimiz parti kadromuz kalmamış olacaktır'' dedi.
Çatışmalarda halen insanların yaşamını yitirdiğini, Malatya'da 24 PKK'lının cenazesinin olduğunun belirtildiğini aktaran Demirtaş, ''Daha önceki bütün ölümlerde olduğu gibi bir kez daha bu savaşa 'dur' diyoruz. Biz PKK'ya da Hükümete de karşılıklı olarak bu savaşı durdurma çağrısı yapıyoruz''diye konuştu.
Çatışma değil çadır lazım
Demirtaş, yaptığı açıklamada, Van'daki depremde enkaz altında bulunduğu tahmin edilen vatandaşların sağ salim çıkarılmasını temenni ettiklerini ifade etti. Aradan geçen 4-5 güne rağmen yardım koordinasyonunun hala sağlanamadığını savunan Demirtaş, koordinasyonun ilk saatlerden itibaren tekleştirilmesi için çalıştıklarını söyledi.
Meselenin insani olduğunu ve siyasi bakmadıklarını belirten Demirtaş, şunları kaydetti:
''Van depremi nedeniyle sayın Başbakan'ın yaptığı her konuşmada partimizi, belediyelerimizi anarak yıpratmaya çalışması, hedef göstermesi kabul edilemez bir durumdur. Sayın Başbakan'dan Van halkının beklediği, belediyeyi ve partimizi küçük düşürmek ve hedef göstermek değildir. Eğer bir eksiklik, yanlışlık varsa sayın Başbakan bunları gidermekle sorumludur.
Biz bu işin siyasetini yapmadık ama siyasetini yapan Sayın Başbakan'a karşı da buradan 'vicdanlı ol' diyoruz. Van Valisi,belediye başkanımıza iki gün telefonla bile dönmedi. Sayın Başbakan'ın ısrarla BDP'ye yönelik yarattığı ayrımcı tutum, tayin ettiği valiye de kamu görevlisine de kurtarma görevlisine de yansıyor. Bu ayrımcı, nefret uyandıran dili sayın Başbakan'ın terk etmesini bekliyoruz. Partimize dönük bu saldırıyı ve haksız suçlamaları asla kabul etmiyoruz. Van halkı orada AKP-BDP çatışma değil battaniye, çadır istiyor. Dağıtımda bizim arkadaşlarımız da görev almak istiyor.''
Bütün Türkiye bu konuda duyarlı davranırken bu dilin siyasete yansıması gerektiğini ifade ettiklerini ancak karşılık göremediklerini ileri süren Demirtaş, ''Sayın Başbakan'ın Van Valisi'ne talimat vererek, belediye ile koordinasyon konusunda ortaklaşmasını istiyoruz'' dedi.